Geçici Anlaşma; Biden'ın İran'ın Müzakere Avantajlarını Etkisizleştirme Tuzağı
İran'a yönelik zalimane yaptırımların kaldırılması sürecini zorlaştıran veya bu süreci geciktiren her adım İran'ın Viyana'daki hedefleri ile çelişmektedir.
Tesnim Haber Ajansı- Amerikan NBC Kanalı Batılı ülkelerin Viyana müzakerelerini etkileme doğrultusundaki siyasetlerine paralel olarak isimsiz bir kaç kaynaktan naklen Rusya'nın son haftalarda geçici bir anlaşma önerisinde bulunduğunu bu önerinin İran'ın kimi nükleer ilerlemelerinin durdurulması karşılığında yaptırımların azaltılmasını içerdiğini ileri sürdü.
Bu haberin yayınlanmasından bir kaç saat sonra İranlı müzakereci heyete yakın bir isim, Tesnim Haber Ajansı'na verdiği bilgi kapsamında geçici bir anlaşmanın hiçbir zaman İran'ın gündeminde olmadığını ve İranlı heyetin hala kalıcı ve güvenilir bir anlaşmaya varma hususunda çabalarının devam ettiğini duyurdu. Tabii NBC Kanalı da Tahran'ın bu geçici anlaşma önerisini kabul etmediğini belirtmişti.
Viyana'daki görüşmelerin başlamasından beri Batılı ülkeler bir kez daha pratik adımlar atıp müzakerelerin düğümlerini açmak yerine "kısıtlı süre", "ileriye dönük hareket zamanı", "müzakerelerde acil durum" ve "anlaşmaya eş zamanlı olarak dönme" ifadelerinin yanı sıra "geçici anlaşma"dan da söz etmektedir.
Geçici anlaşma hususunda iki önemli nokta göze çarpmaktadır. İlk olarak Batılılar özellikle de Amerika'nın neden sürekli geçici anlaşma diye tutturması ve ikinci olarak bu tür bir fikrin İran'ın Viyana'daki görüşmeleri çerçevesindeki hedefleriyle hiç uyuşmamasıdır. Zaten bu iki noktadan dolayıdır ki bu tür bir öneri kabul edilmemiş kabul edilmeyecektir de.
İlk nokta hususunda Batılı tarafların İran'a yönelik baskı kaldıraçlarını kaybettiği bir sırada bu müzakerelere katılması dikkat çekmektedir. Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi'nin hükümeti yaptırımları kaldırmak yerine yaptırımları etkisiz hale getirmeye öncelik tanıyarak, dış siyasette ekonomik mülahazalar yaparak ve ikili anlaşmalar ve ilişkilere önem vererek, maksimum baskıyı büyük ölçüde etkisiz hale getirdi ve bu baskı aracının Batı tarafından müzakerelerde kullanmasını da engelledi.
Bu bağlamda, Reuters Cuma günü, Çin'in son birkaç hafta içinde Güney liman kenti Zhangjiang'daki hükümet depolama tanklarına yaklaşık 4 milyon varil İran ham petrolü boşalttığını duyurmuştu. İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Hüseyni ise birkaç hafta öncesinde yaklaşık bir ay içerisinde İran'ın petrol satışlarının Donald Trump'ın başkanlığı sırasında uygulanan yaptırımların önceki seviyesine ulaşacağını söylemişti. İranlı yetkili; "Petrol ve döviz kaynaklarının satışları artık iyileşti ve işler iyileşmeye başladı" diye konuştu.
Doğal olarak, yaptırımların gerçek ve etkili bir şekilde kaldırılmasını önlemek için Batılı taraflar İran'ın elindeki avtantajları ve baskı kaldıraçlarını ortadan kaldırmaya veya yavaşlatmaya çalışıyorlar. Batılı bakış açısına göre "geçici anlaşma" bu amaca ulaşabilecek mekanizmadır, bu konu NBC Kanalının haberlerinde bile belirtilmiştir: "Uzmanlar ve eski yetkililer İran için bazı kısıtlamalar getiren geçici bir anlaşma olduğunu söylüyorlar. Bu anlaşma, daha geniş müzakerelerde Tahran'ın baskı kaldıraçlarını elinden alacak. "
Buna ek olarak, mevcutta çeşitli kanıtlar, Amerikan medyasının "Geçici Anlaşma" meselesi de dahil olmak üzere çeşitli konulara odaklanmalarının, Washington'un yaptırımları etkili bir şekilde kaldırmak konusundaki kararsızlığını gösteriyor.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP konusunda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki iç ihtilaflar, görüşlerini Siyonist rejim ve bazı Batılı ülkelerle koordine etme ihtiyacı ve yaptırımların kaldırılmasını KOEP'le "uyumsuz" ve "uyumlu" bölümlere ayırarak karmaşık hale getirme girişimleri Amerika'nın erteleme politikasının önündeki önemli engeller arasın…