Kamuoyu Baskısı Karşısında Erdoğan Geri Adım Attı


Kamuoyu Baskısı Karşısında Erdoğan Geri Adım Attı

Ünlü şarkıcı Sezen Aksu’nun dilini koparma tehdidi büyük tepki çekti. Dolayısıyla kamuoyu baskısı karşısında Erdoğan geri adım atmak zorunda kaldı.

Tesnim Haber Ajansı- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşundan geri adım atması oldukça zor, ancak gerçek şu ki, birkaç gün önce Sezen Aksu hakkındaki sözleri hem kendisini hem de partisini zor duruma soktu.

Sanatçı Sezen Aksu’nun dilini koparma tehdidi Türkiye'nin iç meselesiydi, ancak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü bile bu duruma tepki gösterdi. Dolayısıyla Erdoğan sert duruşundan geri adım atmak zorunda kaldı.

Erdoğan, 'Şahane Bir Şey Yaşamak' şarkısındaki sözler sebebiyle gündem olan sanatçı Sezen Aksu'yu hedef alarak, "Hz. Adem peygamberimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir" demişti.
Ancak Erdoğan'ın Sezen Aksu'ya yönelik 'dilini koparırız' açıklamasına, AK Parti'den de itiraz geldi ve danışmanları da sert tavrından endişe duyuklarını dile getirdiler.

Erdoğan'ın bu tavrının ilk sonucu, Sezan Aksu'nun şiirle verdiği yanıtın kısa sürede en az 50 dile çevrilmesidir. Bu konu, Türkiye'yi köşeye sıkıştırdı.

Gazeteci Sedef Kabaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanması ve Sezen Aksu'nun yazdığı bir şarkı sözü nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘‘uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak da bizim görevimiz’’ sözlerine hedef olması, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın günlük basın brifinginde gündeme geldi. Ned Price, durumun "son derece rahatsız edici" olduğunu ve Erdoğan’ın tutumunun demokrasinin ve ifade özgürlüğünün ruhuna aykırı olduğunu söyledi.

Herkes Elini Taşın Altına Koymalı

Erdoğan'a ilk eleştiri, AK Parti Genel Başkan Danışmanlığı görevini sürdüren Yeni Şafak gazetesi yazarı Yasin Aktay'dan geldi.

Aktay, “Bu tür sert açıklamalarda bulunmak hiç kuşkusuz Türkiye'nin konumuna ve dini temellerimize zarar verir." dedi.
Son günlerde düzenlenen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında herkes Erdoğan'ın Yasin Aktay'ın eleştiri nedeniyle onu partiden atacağını düşünüyordu, ancak sonuç farklı oldu.

Kulislere göre; Erdoğan başkanlığında 24 Ocak’ta yapılan MYK toplantısında, gazeteci Sedef Kabaş ve sanatçı Sezen Aksu ile ilgili yapılan açıklamalar gündem başlığı oldu.

Bazı kurmaylar Kabaş ile Aksu olayının aynı zamana denk geldiğini söyleyip Kabaş’a gereken tepkinin verildiğini ancak Aksu’ya gösterilen tepkinin fazla olduğunu dile getirdiler.

Tüm eleştiri ve yorumları dinleyen Erdoğan’ın “Siz konuşun tabii; bana bırakmayın” değerlendirmesini yaptığı ifade edildi.

Erdoğan’ın “O küstah gazeteci hakkında Türkiye'nin her yerinde dava açılmalı ve gereken tepki gösterilmeli. Fakat Sezen Aksu konusunda böyle bir tavır almamalıydık, şimdi tabii ki tek başıma konuşmama gerek yok. Sizlerde konuşun ve ortamı sakinleştirin" dediği öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı canlı yayın programında Sezen Aksu konusunda geri adım atması dikkati çekti.

Erdoğan, NTV yayınında yaptığı açıklamada, "Şimdi burada çok açık net bir gerçeği ortaya koymakta fayda var. Öncelikle benim oradaki hitabımın muhatabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir. Şarkılarıyla insanımızın duygularına tercüman olmuş bir sanatçımızdır" dedi.

Ne Muhteşem Bir Özürdür 

Bu arada Erdoğan'ın sert sözlerinden ilham alan birçok AK Parti taraftarı, sosyal medyada Sezen Aksu’yu hedef aldı.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ise, 28 Ocak tarihli köşe yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sanatçı

Sezen Aksu hakkında yaptığı son açıklamayı olumlu karşılayarak şu düşünceleri dile getirdi:

"Bunun adı geri adımsa... Ne şahane bir geri adımdır bu!  Bunun adı durumu açıklığa kavuşturmaksa... Ne güzel bir açıklığa kavuşturmadır bu! Bunun adı pişmanlıksa... Ne harika bir pişmanlıktır bu! Bunun adı bir tür özürse... Ne muhteşem bir özürdür bu!"

Tabii ki bunlar Erdoğan'ın ilk sert konuşması değil, ancak daha önceki durumlarda onun geri adım attığını ve pişman olduğunu tanık olmamıştık.

Bu Durum Düzelecek Mi?

Erdoğan'ın Sezan Aksu'ya yönelik sert sözlerinden geri adım atması birkaç önemli gerçeği ortaya sergiledi:

1. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi lideri Erdoğan, ileri görüşlü ve kendine hâkim bir siyasetçi değil ve zaman zaman sert sözleriyle ortalığı karıştırıp telafisi zor ifadeler kullanabilir.

2. Muhalefetin, elitlerin ve sanat camiasının hızlı tepkisi ve aynı zamanda kamuoyu ve sosyal medya kullanıcılarının baskısı önemli bir güçtür. Kanıtlar iktidar partisinin tüm otorite jestlerine rağmen bu tür baskılara dayanamadığını göstermektedir.

3. Herhangi bir muhalefete veya eleştirel sese dayanamayan Erdoğan ve partisi muhalefete karşı sürekli güç kullanıyor. Bu iktidar devasa bir propaganda makinesine sahip.

4. AK Parti yanlısı medya, pratikte muhalefeti zayıflatmak için güvenlik ve istihbarat araçları haline gelmiştir.

5. Türkiye'deki siyasi ve toplumsal kutuplaşma, medyaya da yansımıştır. Bu durum hükümet yetkilileri ve muhalefet liderleri tarafından kontrol edilmezse, toplumsal çekişme ve gerginlik sürecinde Türkiye büyük zarar görecektir.

Türkiye'de 2023’te yapılacak seçimler, iktidardaki AK Parti Erdoğan ve rakipleri için kritik bir yıl olacak. Erdoğan'ın da dilini kontrol etmesi pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bu sene de Türkiye'de kutuplaşmanın tırmanması bekleniyor.

 

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler