Karadeniz Krizi; Rusya ve ABD Arasındaki Rekabetin Yoğunlaşması


Karadeniz Krizi; Rusya ve ABD Arasındaki Rekabetin Yoğunlaşması

Avrupa-Asya ve Ortadoğu'nun kavşağında yer alan Karadeniz bölgesi, özellikle enerji transferi ve terörle mücadele gibi iki hayati alanda modern küresel yapının merkezi haline gelmeyi amaçlıyor.

Tesnim Haber Ajansı- Karadeniz ve Doğu Avrupa bölgesi, jeopolitik ve jeoekonomik açıdan birçok Avrupa ve Asya ülkesi, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için önemlidir. Bu bölge taraflardan herhangi birinin çıkar çatışması olması durumunda, gerilimin merkezi olma potansiyeline sahiptir. Ukrayna'daki mevcut kriz ile Rusya'nın bu ülkeyi işgal etmesinin sebeplerinden biri kesinlikle Karadeniz ve çevresinin önemine bağlanabilir.

Karadeniz, yeraltı kaynakları açısından sınırlı olmakla birlikte, kıyıdaş ülkelerin turizm ve çevresel özellikleri açısından değerlidir.

Batı Katolikleri, Rus Ortodoksları, Türk Müslümanları için her zaman bir buluşma noktası olan Karadeniz bölgesi büyük dünya medeniyetlerinin beşiği olmuştur. Bu nedenle, tarih boyunca askeri kontrolü konusunda her zaman büyük önem taşımıştır.

Karadeniz özellikle 11 Eylül olayından sonra önemli hale geldi ve ABD Başkanı'nın 2003'te Bükreş'teki Devrim Meydanı'nda yaptığı şu ifadeler sebepsiz yere değil: "Sizler paktımızla Karadeniz'de iş birliğimizin geliştirilmesine yardımcı olabilirsiniz. Önemli olan üç ülke yani Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'nin NATO'nun Karadeniz'deki güvenlik yapısını güçlendirmesinden yana olmasıdır."

Batı açısından Karadeniz'in jeopolitik yapısı şu iki ana unsurdan oluşmaktadır:

1. Almanya ve Fransa ile kıyasıya rekabette Rus etkisinin azaltılması ve ABD etkisinin artırılması.

2. Orta Asya ve Hazar Denizi'ndeki petrol ve gaz kaynaklarının Balkanlar ve Avrupa Birliği'ne aktarımında enerji açısından zengin bir eksen haline gelmesi.

Ekonomi alanında, özellikle Avrupa ekonomisinde, yeraltı kaynakları hala kilit bir rol oynamaktadır. Avrupa bugün enerji hammaddelerinin yüzde 50'sini ithal ederse, bu rakamın 2050'de yüzde 75'e ulaşacağı belirtiliyor.

Karadeniz Ekonomik İşBirliği Örgütü (KEİ)

Bölgesel bir ekonomik işbirliği örgütü olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ), Türkiye'nin öncülüğünde 25 Haziran 1992 tarihinde düzenlenen İstanbul Zirvesiyle kurulmuş olup, 1994 yılında hizmete giren Daimi Sekretaryası İstanbul’da bulunmaktadır.

KEİ’nin Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Kuzey Makedonya, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan olmak üzere 13 üyesi bulunmaktadır.

KEİ bünyesinde, ticaret ve ekonomi, ulaştırma, enerji, haberleşme, bilim ve teknoloji başta olmak üzere çeşitli konularla ilgili 19 adet çalışma grubu, yardımcı organlar olarak faaliyet göstermektedir.

Ayrıca, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA), 1993 yılında Türkiye'de kuruldu.

Karadeniz'de Deniz Taşımacılığı

Bir diğer önemli unsur da Karadeniz'de ulaşımın önemidir. Yarım milyon kilometrekare yüzölçümüne sahip olan Karadeniz, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Türkiye vb. ülkelerin ithalat ve ihracatında hayati bir rol oynuyor.

Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 50'si ve BDT ülkelerinin ihracatının dörtte biri Karadeniz üzerinden yapılıyor.

Karadeniz, dört tarafında dört belirleyici gücün rekabet ettiği bir dörtgen olarak düşünülebilir. Dörtgenin bir kenarında Rusya, diğer kenarında da Türkiye bulunuyor. Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü'nün (KEİ) yaratıcısı ve ana mimarı olan Türkiye, örgütte önemli bir role sahiptir. Karadeniz'in diğer güç unsuru Rusya'dır. Karadeniz'e kıyısı olan devletlerin nüfusu 340 milyondan fazladır ve en büyüklerinden biri 140 milyon nüfusuyla Rusya'dır. Askeri açıdan süper güç olarak bilinen bu ülke, Karadeniz kıyısındaki en büyük ekonomik potansiyellerden birine sahiptir.

Ukrayna, Gürcistan, Moldova, Romanya, Sırbistan ve Bulgaristan gibi Karadeniz'e kıyısı olan birçok ülkenin nüfusu ağırlıklı olarak Ortodoks'tur ve bu da Rusya ile ülkeler arasındaki yakınlık noktasıdır. Dolayısıyla Ruslar, Karadeniz'de uzun süredir kilit bir rol oynadılar ve her zaman bu rolü genişletmek istediler, ancak bu rol Amerikan hedeflerine ve emellerine uymuyor.

Karadeniz dörtgeninin diğer kenarında da Amerikalılar ile bölgesel amaçları var. 20 yıldır bu deniz için ciddi planlar kuran Amerikalılar, 2000 yılından itibaren de önemli Karadeniz zirvelerine Amerikan heyetinin katılımı büyük oranda artış göstermiştir. Onlar Karadeniz'de hedef ve planlarını takip etmek için Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk, Gürcistan, Ukrayna ve hatta Türkiye'den yararlanmak istiyor.  Washington'un ana hedefi, bölgedeki Rus etkisinin genişlemesine karşı koymak, terörizm ile enerji sorununu önlemek ve bunlarla mücadele etmektir.

Dörtgenin diğer kenarında Avrupa Birliği yer alıyor. Almanya, AB üye ülkeleri arasında en büyük rolü oynamaktadır. Avrupa'nın en büyük sanayisine sahip Almanya özellikle petrol ve gaz olmak üzere büyük bir enerji tüketicisidir ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için Karadeniz'i ciddi bir seçenek olarak görüyor.

Romanya ve Bulgaristan, ABD'ye iki büyük hava üssü sağlıyor ve ABD güçleri yakında Almanya'dan iki ülkenin Karadeniz kıyılarına konuşlanacak, Amerika Birleşik Devletleri uzun vadeli planları kapsamında kritik Orta Asya ve Orta Doğu bölgesine yaklaşıyor.

ABD ve  Karadeniz

ABD'li senatör Bruce P. Jackson'a göre Karadeniz'in ABD için önemi şunlardır:

1. Bölgenin Batı Asya için sözde demokratikleşme sürecinin önemi.

2. Hazar Denizi ve Orta Asya'nın enerji rezervleri ve enerjinin Batı'ya iletimi.

3. Karadeniz'in Avrupa Birliği ile tam yakınlaşmasını önlemek.

4. Bağımsız Devletler Topluluğu'nda, özellikle Beyaz Rusya'daki değişimi sürekli olarak takip etmek.

5. Yeni ve güçlü bir Rusya'nın yükselişiyle başa çıkmak.

Avrupa Birliği ve Karadeniz

Avrupa Birliği, Karadeniz'i bir iç deniz yapmak için çabalıyor. Elbette Avrupa Birliği, yeni bir Rusya'nın ortaya çıkmasıyla mücadelede ABD'nin yanındadır. Ancak uzun vadede denizde tam hakimiyet sağlamak ve Karadeniz ülkelerinin AB'ye katılımını istiyor. AB, çıkarlarının önümüzdeki on yıllarda giderek daha fazla Asya ve Avrupa ülkelerine bağlı olacağının bilincindedir.

Almanya ve Karadeniz

Bu bağlamda Almanya, Karadeniz'e ilişkin stratejik bir plan da hazırlamıştır. Almanya Federal Meclisi tarafından hazırlanan planda şunlar belirtiliyor: Güney Kafkasya büyük stratejik öneme sahip. Bu nedenle, bu bölgeyi bir İstikrar Paktı ile Avrupa Birliği'ne bağlamalıyız. Çünkü Avrupa, sınırlarında belirsiz bir süre için istikrarsızlık görmek istemiyor.

Rusya ve  Karadeniz

Rusya, eski Sovyet cumhuriyetleri üzerindeki ekonomik baskıyı yeni faktörlerle değiştirmeye çalışıyor. Ukrayna ve Gürcistan'daki gelişmelerin ardından Rusya, ekonomisini güçlendirip BDT ülkelerinin güvenini yeniden kazanmaya çalışıyor.

Genel olarak, Moskova yönetiminin yeni dış politika stratejisi, Rusya'nın güvenliği başta olmak üzere birçok alana odaklanmaktadır.

Arından terörle mücadele geliyor. Ruslar IŞİD ve tekfiri örgütler başta olmak üzere tüm terör gruplarla mücadele etmeyi önemsiyor. 

Sıradaki konu organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeledir. Bu stratejide enerji konusu da yer almaktadır. Söz konusu stratejide bölgedeki geriliminin azaltılması, komşu ülkeler ve BDT başta olmak üzere diğer devletlerle ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesi oldukça önemlidir.

Son aylarda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir Alman haber ajansına verdiği röportajda, NATO'nun doğuya yayılmasını yıkıcı olarak nitelendirdi ve Batılı liderlerin Ukrayna'nın NATO'ya katılımı fikrinden vazgeçmeleri gerektiğini vurguladı.

NATO'nun doğuya doğru genişleme politikası devam ederken, Ruslar git gide kuşatılıyor. 2002 ve 2007 yılları arasında on eski Sovyet ülkesi NATO ve Avrupa Birliği'ne katıldı ve Batı ile ABD'ye yönelme sürüyor.

Rusya ve  Ukrayna'nın Özel Konumu

Ukrayna, Slavlar için her zaman tarihsel bir öneme sahip olmuştur. Lenin Rusya'yı Ukrayna olmadan başsız bir vücut olarak yorumlarken, Rus lideri Putin Ukrayna'yı Rusların ana vatanı olduğuna ve Sovyet Birliği'nin çöküşünün modern tarihin en büyük hatası olduğuna inanıyor. Batılılar, Rusya'yı sınırlamaya ve Çarlık iktidarıyla çatışma çizgisini doğrudan sınırlara taşımaya ve hatta Rusya'nın çöküşünü istiyorlar.

Romanya, Rusya, Beyaz Rusya, Macaristan, Polonya, Slovakya ve Moldova gibi ülkelerle komşu olan Ukrayna  603.700 kilometrekarelik yüzölçümü ile 176.3 milyar dolar GSYİH ile dünyanın en büyük üçüncü tahıl ihracatçısı ve dünyanın altıncı en zengin ülkesidir. Avrupa başta olmak üzere dünya için özel ekonomik önemi nedeniyle Asya kıtasının doğusundan batısına enerji transferinde özel bir role sahiptir.

Gerek şu ki, Avrupa-Asya ve Ortadoğu'nun kavşağında yer alan Karadeniz bölgesi, özellikle enerji transferi ve terörle mücadele gibi iki hayati alanda modern küresel yapının merkezi haline gelmeyi amaçlıyor.

Elbette, bu bölge, ayrılıkçılık sorunundan kaynaklanan Transdinyesterler, Arnavutlar, Güney Osetler, Dağlık Karabağ gibi birçok gizli krizle karşı karşıyadır. Bu krizleri ele almak ve uzun vadeli bir çözüm bulmak, AB'nin dış politika önceliklerinden biridir.

 

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler