Afganistan’daki İranofobik Söylemin Perde Arkası


Afganistan’daki İranofobik Söylemin Perde Arkası

Afganistan’daki son olayın perde arkasında ortak kültür ve inanca sahip iki komşu ülke arasında kin ortamı yaratmaya çalışan çevreler yer alıyor.

Tesnim Haber  Ajansı- Afganistan'daki son gelişmelere ve bazıların kışkırtmasıyla Herat'taki İran başkonsolosluğu ve İran'ın Kabil'deki büyükelçiliği önünde toplanan kişilerin eylemine bakıldığında, olayın perde arkasında ortak kültür ve inanca sahip iki komşu ülke arasında kin ortamı yaratmaya çalışan çevrelerin bulunduğunu gösteriyor. İki ülke halklarının iç içe birlikte yaşadığı inkar edilemez bir gerçektir.

Sovyetler Birliği işgali döneminde başlayan İran İslam Cumhuriyeti'nin doğu komşusu Afganistan’a bonkörce sunduğu hizmetler, büyük güçlerin Afganistan işgali ve Taliban döneminde de devam etmiştir. Şu anda İran'da yaşamakta olan milyonlarca Afgan mültecinin varlığı bunun canlı bir kanıtıdır.

Afganistan'ın 30 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i düzenli veya düzensiz göçmen olarak İran'da bulunuyor.  Bunun ötesinde son 40 yılda, bu ülkenin nüfusunun yüzden 50'den fazlası İran'da yaşamış veya ülkemizi ziyaret etmiştir.

Bütün bunlar, Afganistan ve İran'ın ayrı ülke olmasına rağmen iki ülke insanlarının ortak kadere sahip olduğunu gösteriyor ve bu, üst düzey İranlı yetkililerin söyleminde net şekilde aktarılıyor. Aslında dünyada bu kadar ortak değer ve kültüre sahip iki ulus az bulunur.

Afganistan'ın güvenliğinin, barışının ve refahının İran'ın güvenliği, barışı ve refahı olduğuna inandık ve inanıyoruz. Dolayısıyla bu doğrultuda Afganistan ile ilişkilerimizi geliştiriyoruz.

İran'ın  Pratik  Davranışıyla  Çelişen  Söylentiler

Bu girişle, geçmişten günümüze planlı bir komplo ile iki millet arasındaki ilişkilerini bozmaya çalışan sulta düzeninin (Batı) medyası ve kötü niyetli çevrelerin kötülüklerine bir göz atıyoruz. Onlar, İran'ın Afganistan işlerine karıştığını, Afganistan topraklarına göz diktiğini ve Afgan göçmenlere kötü davrandığını aktarmaya çalışıyor.

Aslında gündemdeki söylentiler İran'ın pratik davranışıyla çelişmektedir. İran’ın Afganistan'ın yeniden inşa projelerinde milyonlarca dolar yardım etmesi, ülkede milyonlarca Afgan göçmenin kayıtsız şartsız olarak ağırlanması ve Tahran’ın cihat yıllarında Afgan Mücahidlerinin yanında yer alması, bu yanlış haberler ve söylentilerin asılsız olduğunu gösteriyor.

Son yıllar İran Dışişleri Bakanlığı’nın Afganistan’la ilgili dile getirdiği kararlı duruşu güvenilir bir kanıttır. Geçenlerde İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, Afganistan’daki olayın arkasında tefrika yaratmak isteyen grupların olduğunu ifade ederek, Taliban’a kışkırtıcı İranofobi eylemleri konusunda duyarlı olması çağrısını yaptı.  İran İslam Cumhuriyeti’nin Kabil Büyükelçisi ve İran'ın Afganistan Özel Temsilcisi, bu tür eylemlerin daha önceden hazırlanan bir komplo olduğunu Taliban ve Afgan tarafına açıkça aktardı.

Afganistan'daki Taliban geçici hükümetinin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki, İran'ın Kabil Büyükelçisi Bahadır Eminiyan ile bir araya geldiğinde, uygunsuz bir ifade ile İran'ı Afgan göçmenlere iyi davranmaya çağırıyor. Ancak bu konuşma tarzı onun, iki ülke halkları arasında kötümserliği yaymaya çalışan düşman medyasının spekülasyonlarından etkilendiğini gösteriyor.

Elbette ki Sayın Muttaki, Afgan göçmenlerle ilgili İran’daki gerçeğin düşman medyasının şov amaçlı servis ettiği haberlerden aykırı olduğunu biliyordur. Bu gerçek, İran makamları tarafından defalarca dile getirildi. Uluslararası hukukun genel ilkelerinden olan iyi komşuluk ilkesine göre, Taliban geçici hükümetinin Dışişleri Bakan Vekili’nin İran'ın resmi tutumlarına güvenmesi lazım, Batı destekli medyanın asılsız iddialarına değil.

Ancak unutmayalım ki, İran İslam Cumhuriyeti, kutsal kent Meşhed’deki İmam Rıza (a.s) Türbesinde iki din görevlisinin şehit düşmesi ve bir kişinin yaralanmasına yol açan terör eylemine ilişkin açıklamada bulunurken eylemcinin milliyetine değinmeden sadece olayı aktarmıştır. Gerek İran gerekse Afganistan tarafından gelen kınamalar ve dayanışma mesajları bu gerçeği göstermektedir.

Olup bitenler İran ve Afgan halklarının düşmanları için bir propaganda malzemesi oldu. Onlar Meşhed kentindeki terör eylemini, İran'ın Afgan göçmenlerle ilgili davranışlarına bağlamaya çalıştı. Böyle bir tahmin asla doğru olamaz. Bu, iki millet arasında barış ve kardeşlik istemeyen, kötü niyetli ve hastalıklı bir zihniyete yakışır.

Bu nedenle İran'da göçmenlere yönelik kötü muameleyi göstermeye çalışan parçalı ve kesik her görüntü veya ses kaydı gerçeği yansıtmamaktadır ya da İran karşıtları tarafından hazırlanıp şov maksadıyla servis edilen yalan haberlerdir. Biliyoruz ki düşmandan kötülükten başka bir şey beklenemez.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler