Türkiye Darbesi ve Amerikan Dezenformasyonu


"Yani Türkiye'deki Amerikan ajanları önce Rus savaş uçağını düşürdüler ve pilotun hemen uçak tanıtma sinyalini gönderdiğini gizleyerek Erdoğan'ı yanlış bilgilendirdiler. Sonra da tam da bu oyunları açığa çıkacakken Atlantikçi patronlarının emirleri gereğince Erdoğan'ı devirmeye çalıştılar."

Tesnim Haber Ajansı - Türkiye'deki başarısız ABD darbesiyle ilgili hadiseler ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Bu öylesi büyük ölçekte bir hadise ki yeni ve taze bir düşünceyi gerektiriyor.

Her şey ilk bakışta apaçık belli oluyor: Amerikalılar ve onların ajanları Ankara'nın Moskova ile olan yakınlaşmasını görerek bir darbe girişiminde bulundular. Bu kalkışma başarısız oldu. Amerikalılar ve onların Türkiye'deki destekçilerinin, Türk Hava Kuvvetlerinin uçağımızı düşürmesinin ve sonra da teröristlerin pilotumuzu vurmalarının sorumluları olduğu açığa çıktı. Darbenin bastırılmasından sonra Erdoğan açıkça darbe liderlerinden birinin İsrail ile ilişkileri olan General Akın Öztürk olduğunu ilan etti. Aynı şekilde General Adem Huduti ve Avni Angun da dahil olmak üzere doğrudan Washington ile bağlantılı olan diğer Hava Kuvvetleri generalleri darbenin kışkırtıcıları olarak etiketlendirildiler.

Olgular ortada: Türk silahlı kuvvetleri içersinde, ülkenin NATO üyesi olmasının sonucu olarak bir ABD nüfuz ajanları şebekesi kurulmuş. Bu şebeke, NATO'ya entegre olmuş bir sisteme sahip ordunun diğer kısımlarından daha çok özellikle Hava Kuvvetleri içerisinde aktifmiş. Bunlar ABD'de ikamet eden ve Hillary Clinton ile yakın ilişkilere sahip olduğu ortaya çıkan Fethullah Gülen sektine bağlılar.

Yani Türkiye'deki Amerikan ajanları önce Rus savaş uçağını düşürdüler ve pilotun hemen uçak tanıtma sinyalini gönderdiğini gizleyerek Erdoğan'ı yanlış bilgilendirdiler. Sonra da tam da bu oyunları açığa çıkacakken Atlantikçi patronlarının emirleri gereğince Erdoğan'ı devirmeye çalıştılar. Darbe bastırıldığından bu yana Erdoğan artık illüzyon görmüyor ve pratik olarak ABD'den kopup NATO'dan çekilme yönünde gidiyor... Böylesi bir vaziyette bu sürece hazırlanmak ve Rusya, Çin ve İran ile yeni ilişkiler aramak mantıklı gözüküyor. Erdoğan şimdi bunu yapıyor. Daha fazla AB yok, NATO'ya hayır. Çok kutuplu bir dünya ve Amerikan hegemonyasının sonu.

Fakat biz burada melez/karma savaşın (hybrid war) devamı ile yüz yüzeyiz. Amerikalıların ilk yaptığı şey bu darbenin Erdoğan'ın kendisi tarafından organize edildiği şeklindeki yanlış görüşü ortaya atmak oldu. Tipik Amerikan tarzı. Önce askeri darbeyi hazırla, başarısız ol, sonra da kendi yaptığın şey için Erdoğan'ı suçla. En önemlisi de bu hazin yalanın küresel medya da körcesine yankılanıyor oluşu.

16 Temmuz'da İngiliz The Guardian gazetesi Fethullah Gülen'in darbenin Erdoğan tarafından sahnelendiği iddiasını dillendirdi. 15 Temmuz'da Michael Rubin de Foreign Policy'de "Erdoğan darbeden kimseyi değil kendisini suçlamalı" (Erdoğan Has Nobody to Blame for the Coup but Himself) başlıklı bir makale yayınlamıştı. Abreu Report gibi daha küçük medya ise "Dünkü darbe Bay Erdoğan'ın hükümetine karşı değildi, bu Bay Erdoğan'ın Avrupa'nın seküler geleceğine darbesiydi" demişti.

19 Temmuz'da da Fox News Erdoğan'ın sözde bir darbe gerçekleştirip ardından Gülen'i itham etmiş olma ihtimalinden bahsetti. Gülen Cumartesi günü Pennsilvenya'daki kompleksinden gazetecilere "Bunun kurgulanmış bir darbe olma ihtimali var" dedi.

Darbeden hemen sonra eski Pentagon yetkilisi Michael Maloof, “Erdoğan orduyu hadım etmek için bunu kendi kendisine yaptı” iddiasında bulunmuştu. The Jerusalem Post ise daha spesifik bir şekilde “Türkiye'deki ‘darbe teşebbüsü' giderek daha fazla bir şekilde ‘yanlış bayrak' operasyonuna benziyor” diye yazmıştı.

Her gün daha fazla uzman Erdoğan'ın tüm bunları kendisinin düzenlediği şeklindeki zehri saçmaya devam ediyor, zira aksi takdirde her şeyi bu kadar kısa sürede halledemezdi, diyorlar. Fakat darbenin ilk saatlerinde açık bire şekilde “Erdoğan kaçtı, Rusya'dan iltica talep etti, tüm medya ordunun kontrolüne girdi, hükümet üyeleri tutuklandı vs.” diye küçük düşürücü yayınları yapan da aynı medyaydı. Darbe başarısız oldu ve Amerikan şebekeleri hiçbir şey olmamış gibi ajanlarını "aklıselim" üzerine salmaya devam ediyorlar.

Alexander Dugin
Çev: Ozan Kemal Sarıalioğlu / Medya Şafak