Şimdi Tüm İslam Ehli İle Etnik Kimliği ve Mezhebine Bakmadan Bir Olma, Diri Olma Zamanıdır!


Fatih Akıncıları, bölgemizdeki son gelişmeler üzerinden ülkemizde kışkırtılmaya çalışılan mezhepçilik ve milliyetçilik hastalıklarına dikkat çektiği bir açıklama yayımladı.

Tesnim Haber Ajansı - Fatih Akıncıları, bölgemizdeki son gelişmeler üzerinden ülkemizde kışkırtılmaya çalışılan mezhepçilik ve milliyetçilik hastalıklarına dikkat çektiği bir açıklama yayımladı.


İşte o açıklama:


Bismillahirrahmanirrahim


“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin, Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” Hucurat /10


Amerika’nın başını çektiği küresel güçler Ortadoğu başta olmak üzere tüm İslam Coğrafyasını yeniden ve istedikleri gibi dizayn etmek için harekete geçtiler. “Arap Baharı” adını verdikleri bu süreçte Suriye, Irak, Libya, Mısır başta olmak üzere tüm İslam Coğrafyasını kan gölüne döndürdüler. Demokrasi ve özgürlük getirme iddiası ile İslam Ümmetini birbirlerine düşman ederek görülmemiş katliam ve zulümlere sebep oldular.


Bu şer güçlerin süreç içerisinde projelerini hayata geçirmek için kullandıkları iki önemli silah Mezhep ve Etnik kimlik meselesi olmuştur.


Mezhepleri, yorum farklılıkları olmaktan çıkarıp, din haline getiren anlayışları besleyerek, mezhep savaşları çıkarmayı başardılar.


Rabbimizin Kitab-ı Kerim’indeki,


“Ey İnsanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınananızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” Hucurat /13 buyruğuna rağmen üstün ırk iddiası ve milliyetçi söylemleri besleyerek etnik kimlikleri önceleyen anlayışların Müslümanları bölmesine, ayrıştırmasına sebep oldular.


Türkiye’de bu iki mesele kullanılarak inceden inceye nifak tohumları atılmış, Türk, Kürt, Sünni, Şii, Alevi çatışması için zemin hazırlanmış, hazırlanmaya devam edilmektedir.


Amerika’nın beslediği, büyüttüğü, arkasında olduğu FETÖ yapılanmasının aklı başında Müslümanlara ve devleti yönetenlere karşı kurdukları kumpas ve tezgahlarının İran ve Şii düşmanlığı üzerinde şekillenmesiyse bu mezhepçi projenin en bariz kanıtı olarak karşımızda durmaktadır.


Marksist ideolojiden, Kürt ırkçılığına evrilen PKK yapılanmasına ise Amerika ve Batı’nın verdiği desteğin gizli saklı bir tarafı kalmamıştır.


Bugünlerde küresel güçler mezhepçilik üzerinden geliştirdikleri projelerine Suriye ve özelde Halep üzerinden hız kazandırmak istemektedirler. Oysa Halep’te ve Suriye genelinde dökülen kanların ve katliamların birinci derecede sorumlusu başta Amerika olmak üzere küresel güçlerdir. Hangi mezhepten ve hangi taraftan olurlarsa olsunlar bu savaşın içinde olanlar da bilsinler ki Amerika ve İsrail’e hizmet etmektedirler.


Son günlerde özellikle Halep üzerinden daha çok sosyal medya kullanılarak kirli bir oyun oynanmakta, Türkiyeli Müslümanlar mezhepçilik fitnesinin içine çekilmek istenmektedir. Bu konuda duyarlı olması gereken kimi STK’lar, kanaat önderleri ve entelektüellerimiz dahi ne yazık ki bu rüzgara kapılmış gözükmektedir.


Arkasında küresel güçlerin bulunduğundan zerre kadar şüphemiz olmayan bir algı operasyonuyla karşı karşıyayız. Özellikle sosyal medyadaki paylaşımların güvenilirliğine dikkat edilmeden bu paylaşımlara dayanılarak Müslümanların birbirlerine eleştiri ötesinde hakaret ettiklerine, birbirlerini tekfir ettiklerine şahit oluyoruz.


Hangi taraf adına olursa olsun bu görüntü ve paylaşımların büyük çoğunluğunun gerçekleri yansıtmadığı ve küresel güçlere hizmet eden profesyoneller tarafından servis edildiği zaman içerisinde anlaşılacaktır. Başta Amerika ve Siyonist İsrail’in bu karartma ve manipülasyonlar için milyonlarca dolar bütçe ayırdıklarını biliyoruz.


Akıncılar Hareketi olarak tüm Müslüman kardeşlerimizi uyarıyoruz.


Rabbimiz Kitab-ı Kerim’inde buyuruyor ki “Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Halbuki bu Allah katında büyük bir günahtır.” Nur – 15


“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O, sizi ondan kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” Al-i İmran – 103


“Mümin erkeklerle Mümin kadınlar da birbirlerinin velileridirler. Onlar, iyiliği emreder, kötülükten alı korlar. Namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, Allah ve Rasulü’ne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azizdir, hikmet sahibidir.”  Tevbe – 71


Rabbimizin bu emirleri doğrultusunda egolarımızı bir tarafa bırakarak, birbirimizi görüş ayrılıkları veya mezhebimiz üzerinden tekfir etmemeli, hakaret etmemeliyiz.


Doğruluğu teyit edilmeyen hiçbir haberi yaymamalı, paylaşmamalıyız.


Etnik kimliğimizi ve mezhebimizi önceleyen söylemlerden kaçınmalıyız. Müslüman kimliğimizi ön plana çıkarmalıyız.


Hiçbir düşünce ve bakış açısı kutsal ve mutlak doğru değildir. Eleştirmeli ancak hakaret etmemeliyiz.


Görüş ayrılıklarımız üzerinden Türkiye Coğrafyasında yetişen değerli aydınlarımızı, entelektüellerimizi, kanaat önderlerimizi incitecek söz ve davranışlardan kaçınmalıyız.


Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Acem’i, Çerkez’i, Laz’ı, Boşnak’ı ve tüm İslam ehlini ümmet bilincimizle kuşatmalıyız.


Türkiye, Irak, Suriye, Mısır, İran, Filistin, Afganistan, Libya, Arakan, Türkistan ve tüm İslam Coğrafyasını vahdet bilinciyle kuşatmalıyız.


Küresel güçlerin yaktığı bu fitne ateşini ancak bu şekilde söndürebilir ve oyunlarını bozabiliriz.


Şimdi tüm çıkarlarımızı bir tarafa bırakarak Rabbimizin emrettiği gibi Müslüman olma zamanıdır.


Şimdi tüm İslam ehli ile etnik kimliği ve mezhebine bakmadan bir olma, diri olma zamanıdır.


Şimdi başımıza gelen tüm bela ve musibetlerin sorumlusu Amerika ve NATO’yu İslam topraklarından kovma zamanıdır.


Son söz olarak Halep’te, Suriye’nin her yerinde, Türkiye’de Irakta, Libya’da, Mısır’da, Arakan’da, Türkistan’da, İslam Coğrafyasının her yerinde kim mazlumların kanını döküyor ya da sebep oluyorsa Rabbim onları Kahhar adıyla kahretsin, oyunlarını bozsun, hesaplarını alt üst etsin.


“Sakın Allah’ın, Peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.” İbrahim – 47


“Allah düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. Gerçek bir dost olarak Allah yeter. Bir yardımcı olarak da Allah kâfidir.” Nisa – 45


 


                                                                                  FATİH AKINCILARI


                                                                                AKINCILAR HAREKETİ