Amerika Suriye'ye Kimyasal Silah Saldırısı Şantajı Yapıyor


Amerika Suriye'ye Kimyasal Silah Saldırısı Şantajı Yapıyor

Amerika, toplu imha silahları kullanıldığı bahanesiyle Doğu Guta'nın teröristlerden temizlemesini durdurmayı başaramayınca, bir kez daha gizlice kimyasal silah kullanmaya başladı.

Tesnim Haber Ajansı - Stratejik bölgesel konular uzmanı Emin Hatit, Lübnan el-Bena Bazetesinde yayımlanan makalesinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2401 nolu kararına işaret ederek şunları yazdı: Amerika, Suriye krizi ve Doğu Guta ile ilgili kararın ön metnini Kuveyt ve İsveç aracılığıyla Güvenlik Konseyine sunduğunda 3 hedefi vardı. Beyaz Saray bu projeyi uygulamak ve böylece Rusya'nın üzerinde baskı oluşturmak istiyordu. Amerika'nın hedeflerini şöyle sıralayabiliriz:

A) Arap Suriye ordusunun önünü kapatmak ve Doğu Guta'yı temizleme operasyonuna engel olmak. Dikkat çeken asıl nokta ise, bu adımın Suriye Ordusunun bölgeyi teröristlerden temizlemek için operasyon yapmaya hazırlandığı bir dönemde atılmış olmasıdır.

B) Silahlı örgütlere gücünü tekrar geri kazanmaları, silah ve mühimmat toplamaları ve bölge dışından asker toplayabilmeleri için bir fırsat oluşturmak. Amerika tarafından yazılmış bu projenin bir kısmı 2 bin teröristin İdlib'ten Doğu Guta'ya gönderilmesiyle daha önce uygulandı.

C) Doğu Guta'da Şam'ın yakınlarında Amerikan askerlerinin komuta merkezinin kalbini oluşturacak bir savunma merkezi kurmak.

Buraya kadar söylediklerimiz Amerika'nın Suriye topraklarındaki projelerinin dışındadır. Bu ülkenin silahlı örgütlere yönelik uygulamaları tutarsızdır. Amerika bu örgütlerden bazılarını terör örgütü olarak tanımlayarak terör örgütleri listesine almış ve bazılarını ise listenin dışında tutmuştur. Öyle ki, silahlı terör örgütlerinin uluslararası kanunlara uymasına yönelik Birleşmiş Milletler şartnamesinin 7. bölümünde hiçbir kriter bulunmamaktadır. Amerika bu adımını Suriye'deki kanundışı varlığını meşru hale getirmek için atmış ve Birleşmiş Milletler kararını uygulama bahanesiyle Suriye'deki varlığını korumaya çalışmaktadır.

Rusya, Suriye ve müttefikleri ile işbirliği yaparak bu aldatıcı manevrayı başarısızlığa uğrattı ve Amerika'nın müdahale ve işgal amaçlı bu hedefine ulaşmasını engelledi. Rusya ayrıca Amerika'nın Kremlin'i veto hakkından vazgeçmeye zorlayarak Rusya'nın çalışmalarına şeytanca müdahale çabalarını da başarısızlığa uğrattı. Beyaz Saray, Moskova'nın veto hakkını kullanmasının ardından Rusya'yı Suriye'de ateşkes istememek ve sivillerin ölümüne neden olan bir savaş peşinde olmakla suçlamaya çalıştı. Amerika'nın bu dosya üzerindeki amacı şöyle idi; ister BM Güvenlik Konseyi Suriye karşıtı karar alsın ister bu karar Rusya tarafından veto edilsin her durumda kazanan Amerika olacaktı.

Bununla birlikte Rusya dikkat çekici bir diplomatik manevra yaptı. Böylece Amerika, planını uygulayamadı ve Rusya da veto etmek zorunda kalmadı. Moskova bu projede bazı düzenlemeler yaparak Amerika'nın doğrudan ya da dolaylı hedeflerinin sonuçsuz kalmasını sağladı. Öyle ki, 2401 nolu karar Arap Suriye ordusuna terörizmle mücadelede herhangi bir kısıtlama getirmeden onaylandı ve hatta bu karar bu savaşı sadece bir bölge ile dahi sınırlandıramadı. Güvenlik Konseyi toplantısı ayrıca Suriye ordusu için Amerika'yı Suriye topraklarını işgal etmesi sebebiyle tehdit edebilmesi ve askerlerini Suriye topraklarından çekmemesi durumunda direniş ile karşı karşıya kalacağını duyurması için bir fırsat oluşturdu. 

Burada şunu söylememiz mümkün, Amerika'nın Güvenlik Konseyi'ndeki manevrası stratejik, askeri ve saha hedeflerine ulaşmak için insani yolları gerekçe olarak sunma çabalarının sonuçsuz kalmasına neden oldu ve Suriye ordusunun, topraklarının tamamındaki hakimiyeti ve teröristlerin Suriye topraklarındaki hareketlerinden haberdar olmasıyla sahip olduğu caydırıcı gücünü korumasını sağladı.

Bu durumda Doğu Guta'da teröristlere yönelik operasyonlar aynı şekilde devam edecek ve söz konusu karar ile yapılanların tamamı, askeri plan tekrar incelenerek tüm maddeler silahlı terörist grupların mahiyeti ve onların Suriye Ordusu karşısındaki uygulamaları dikkate alınarak hazırlandı.

Bu karar ayrıca birçok alanda Suriye'ye ciddi bir katkı sağladı. Bu katkılardan ilki insani konular bahanesini boşa çıkararak Suriye'nin üzerinden büyük bir yük kalmasını sağlamasıdır ve böylece Batının bu alandaki iddialarının asılsız olduğu da ortaya çıkmış oldu. Yine bu karar Suriye'de sivillerin yaşadığı tüm sıkıntıların kaynağının aslında silahlı terörist gruplar olduğunu ortaya çıkardı.

Yine bu karar Arap Suriye ordusuna operasyon planı yapma ve teröristlerle olan mücadelesinde Astana görüşmeleri sonucuna göre hareket etme ve siyasi yolla çözüm bulma fırsatı tanıdı.

Böylece Amerika büyük yenilgiye uğradı. Arap Suriye ordusunun Doğu Guta'daki ilerlemesine ve başarılarına yönelik herhangi bir kısıtlama getirmeyi başaramadı. Amerika ayrıca desteklediği teröristleri Doğu Guta'ya intikal ettirme imkanı da bulamadığı gibi Birleşmiş Milletler kararlarına uygun bir biçimde bölgede bir üs açmayı da başaramadı. Bu ülke alınan yeni kararla insani konuları bahane etme şansını da kaybetti.

Bununla birlikte anlaşılan o ki, Amerika düşünmek için çok zaman harcamadı ve bir kez daha Suriye'nin sivillere yönelik kimyasal silah kullandığını öngören eski bahanelerini kullandı.

Rusya bu kez, Amerika'nın Suriye'nin kimyasal silah kullandığına yönelik bahanesini öne sürmesinden iki saat önce, bu adımın başarısızlığa uğramasını sağlayan bir adım attı ve Savunma Bakanlığınca bildiri yayımlatarak şu ilamda bulundu; silahlı örgütler Suriye hükumetini Doğu Guta'da kimyasal silah kullanmakla suçlamak için kimyasal silah saldırısına hazırlanıyor. Bildiriden sadece 2 saat sonra Ceyşu-l İslam terör örgütü sözcüsü açıklama yaparak, Suriye hükumetinin Doğu Guta'da klor gazı kullandığını iddia etti. Her durumda biz Fransa ve Amerika'nın Güvenlik Konseyi'nde Suriye'de kimyasal silah kullanılması ihtimaline karşı sessiz kalmayacakları yönündeki açıklamalarını unutmamalıyız.

Bu iddialarla birlikte, Amerika, kimyasal silah kullanıldığı yönündeki iddialarının asılsız çıkmaması ve rezil olmamak için tüm profesyonel araştırma yollarını kullandı. Öyle ki, Amerika'nın BM temsilcisi daha önce yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: Suriye kimyasal silahların tamamından arındırılmıştır. Amerika Suriye ordusunun askeri operasyonlarda güçlü olduğunu ve kimyasal silah kullanmaya ihtiyacı olmadığını çok iyi bilmektedir. Bu ülke sahip olduğu güç ile kimsenin, askeri başarılarını karalamasına izin vermeyecektir. Bu nedenle bu konuda atılan her türlü iftira asılsızdır ve bir şantajdan ibarettir.

Buna rağmen onlar suçlamalarını sürdürüyorlar ve stratejik öneme sahip Doğu Guta'nın teröristlerden temizlenmesi operasyonunu durdurmaya çalışıyorlar. Elbette Suriye hükumeti de, kendi gerçekçi stratejisi ile bu olaylar karşısında nasıl bir duruş sergileyeceğini ve onları nasıl durduracağını, topraklarını teröristlerden ve işgalcilerden temizlemesini engelleyecek her türlü çabayla nasıl mücadele edeceğini çok iyi bilmektedir.

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler