Arabistan Ve BAE İran'ı Düşman Olarak Görüyorlarsa, İran’la Doğrudan Savaşsınlar
Yemen İnkılabı Yüksek Komitesi Başkanı, Suudi Arabistan'ın İran karşıtı politikalarına işaret ederek, eğer Riyad ve Abu Dabi gerçekten İran'ı düşman olarak görüyorsa bu ülke ile doğrudan savaşa girsin, dedi.
Tesnim Haber Ajansı - Rusya merkezli Sputnik haber ajansı Yemen İnkılabı Yüksek Komitesi Başkanı Muhammed Ali el-Husi ile yaptığı röportajın ikinci bölümünü yayımladı.
Muhammed Ali el-Husi röportajın bu bölümünde Lübnan Hizbullahı, Yemen füzelerinin tanıtılması, Salih el-Sammad'a düzenlenen suikast, 3 yıldır kuşatma altında olan 20 milyon Yemenlinin ihtiyaçlarının giderilmesi için alınacak tedbirler, askeri ve siyasi diğer konularla ilgili değerlendirmede bulundu.
El-Sammad'a düzenlenen suikast Amerika ve İsrail istihbaratı tarafından yapıldı
El-Husi Yemen Siyasi Yüksek Komitesi Başkanı Salih el-Sammad'a yönelik suikastle ilgili olarak; şunu çok net söyleyebilirim ki bu suikast çok basit ve rahat bir şekilde gerçekleşmedi ve Amerika ile İsrail'in kontrolünde özel casusluk ve istihbarat çalışmaları sonucunda yapıldı, ifadelerini kullandı.
Yemen'in füze gücü ve BAE'nin Nükleer Reaktör Çalışmasını Ertelemesi
Muhammed Ali el-Husi, açıklamalarının devamında; Yemen'in füze gücüne sahip olduğunu ve Savunma Bakanlığında füze ekibi bulunduğunu ve bunun herkes tarafından bilindiğini belirtti. El-Husi ayrıca, füze gücünün artırılmasının olağan bir durum olduğunu ve Yemenlilerin teknolojik ve diğer konularda ilerlemelerini engelleyecek bir eksiğinin olmadığını ifade etti.
El-Husi daha sonra kendisine yöneltilen; "Yemen füzeleri bugüne kadar neden Sudan ya da BAE'yi hedef almadı?" Sorusuna verdiği yanıtta; Ensarullah BAE'ye çok sayıda füze mesajı gönderdi ve bu nedenle BAE nükleer reaktör çalışmasını 2019'a erteledi. Çünkü uzmanlar Yemen'in balistik füze yapacağı konusunda uyarıda bulundular, ifadelerini kullandı.
El-Hudeyde'ye karşı medya savaşı yapılmaktadır
Yemen İnkılabı Yüksek Komitesi başkanı açıklamalarının devamında, el-Hudeyde limanının yönetimin Birleşmiş Milletler'e bırakılma ihtimaline ilişkin soruya verdiği yanıtta, Yemen hükumetinin bu konuda birçok çalışmasının bulunduğunu ve bunun çok önceden yapıldığını belirtti. El-Husi ayrıca; son günlerde el-Hudeyde limanının teslim edileceğine ilişkin söylenenler planlanmış bir medya savaşı kapsamında dile getirilmektedir ve Arabistan Batı sahilini işgal etme konusundaki başarısızlığını bu şekilde örtbas etmeye çalışıyor. Ben inkılap liderinin BM özel temsilcisi ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarına ilişkin ifadelerinin doğru olduğuna inanıyorum. Bu konuda onun yapılan anlaşmaya ilişkin gerçekleri paylaştığı açıklamalarına başvurmamız daha doğru olacaktır ifadelerini kullandı.
Yemen milli güçlerinin güneyi korumak için ağır bir bedel ödedi
El-Husi açıklamalarının devamında; Ensarullah'ın tekrar Yemen'in güneyine girip girmeyeceği ve güneyin bağımsızlık talebiyle ilgili tutumunun ne olduğuna ilişkin soruya verdiği yanıtta; biz güneye savaşmak için girmemiştik. Bizim amacımız Yemen'in güneyini terörist eylemler için üs olarak kullanan terörizmle mücadeleydi. Yemen ordusu ve halk komitelerinin tutumunun tahrif olmaya başladığını gördüğümüzde Yemen'in güneyinden çıktık ve savunma hattımıza geri çekildik. Ben milli güçlerin ve bizim, halkın haklarını korumak ve güneyi savunmak için ağır bir bedel ödediğimize inanıyorum, ifadelerini kullandı.
Yemen'in isteği savaşın durması ve kuşatmanın sona ermesidir
Ali el-Husi; Birleşmiş Milletler Yemen özel temsilcisinin çabalarına ilişkin, kendilerinin akıllı bir barış için el uzattıklarını, hiçbir Yemenlinin kimsenin siyaset yoluyla kendilerinden bir şey almasını kabul etmeyeceğini ve Ensarullah lideri gibi kendilerinin de BM Yemen temsilcisini desteklediklerini belirtti.
Hizbullah İsrail karşısında bir direniş hareketidir
Yemen İnkılabı Yüksek Komitesi başkanı ayrıca Lübnan Hizbullahı'nın savaşta ne gibi bir rolünün olduğuna ilişkin soruya verdiği yanıtta; sizin bundan maksadınız Suriye'deki rolü müdür yoksa İsrail ile olan savaştaki rolü mü? Hizbullah, İsrail karşısında bir direniş hareketidir ve Yemen halkı da Siyonist Rejim karşısında yer almaktadır. Bu, Müslüman ve Arap ülkelerinin tamamının ortak noktasıdır. Ancak eğer sizin bu sorudaki maksadınız Hizbullah güçlerinin Yemen'deki varlığı ise, bunun yanıtı Seyyid Hasan Nasrallah'ın birkaç gün önce yaptığı konuşmadadır, ifadelerini kullandı.
Arabistan ve BAE İran'ı düşman olarak görüyorsa, onunla doğrudan savaşsın
El-Husi açıklamalarının devamında; eğer Arabistan ve BAE İran'ı düşman olarak görüyorsa, ortak sınırları var o halde, eğer sözlerinde ciddi iseler onunla doğrudan savaşsınlar. Çünkü bu ülkeler arasındaki mesafe sadece birkaç düzine kilometredir, dedi.
Muhammed Ali el-Husi daha sonra, BM Yemen özel temsilcisinin Aden'de birkaç saat beklemesi ve Abdu Rebe Mensur Hadi ile görüşmesine ilişkin; BM özel temsilcisi Aden'in (yani Mensur Hadi'nin) karar mercii olmadığını ve Yemen'in başkentinin karar mercisinin müdahaleci ülkeler olduğunu biliyordu ve onun Aden'de durması sadece zamanı boşa kullanmaktı, ifadelerini kullandı.
El-Husi ayrıca bir sonraki Yemen hükumetinin yapısına ilişkin; Yemen'in bağımsız, özgür ve demokratik bir ülke olduğunu belirtti.
Yemen İnkılabı Yüksek Komitesi Başkanı, daha sonra Rusya'nın Yemen'deki rolüne işaret ederek; Rusya'nın Yemen konusundaki tutumu olması gerektiği gibi değildir. Yemen ile Rusya arasında savunma anlaşmaları bulunmaktadır ve iki ülke arasında çeşitli dönemlerde derin dostluklar kurulmuştur ve Yemen Rusya'yı resmi olarak tanıyan ilk ülkelerdendir. Yemen ve Rus siyasi yetkililer arasında bir takım görüşmeler yapıldı çünkü bu ülke Güvenlik Konseyi'nin önemli üyelerinden biridir.