Viyana Müzakereleri; Hangi Taraflar Zor Kararlar Almalı?


Bazı Batılı analistler ve uzmanlar son günlerde Ä°ran'ın taahhütlerini yerine getirme ÅŸeklinin netleÅŸtiÄŸinde, Viyana görüÅŸmelerinin Batılı tarafların adımlarını bekleyeceÄŸini oluÅŸan düÄŸümlerin Batı tarafından çözülmesi gerektiÄŸini belirtiyorlar. 

Tesnim Haber Ajansı- Viyana'daki yaptırımların kaldırılması konulu müzakerelere katılan taraflar Cuma günü, müzakerelere bugünden itibaren birkaç gün süreyle ara verildiÄŸini duyurdular. AB elçisi ve diÄŸer bazı Batılı ülkelerden yetkililer, müzakerelerin siyasi karar almanın gerekli olduÄŸu bir aÅŸamaya geldiÄŸini söyledi.

Son günlerde, müzakereciler bir anlaşma taslağı hazırlamak ve bazı tartışmalı konularda karar vermekle meşguldü. Delegasyonların büyük çoğunluğu, bazı konuların karmaşıklığına rağmen görüşmelerin ilerlediğini kabul ediyor.

Ä°ran Tarafında Ä°rade EksikliÄŸi Yönündeki Algı Operasyonu 

Son günlerde, Ä°ngiltere DışiÅŸleri Bakanı Elizabeth Truss da dahil olmak üzere bazı Batılı ülkelerdeki yetkililer, Viyana görüşmelerinin "tehlikeli bir çıkmaza" ulaÅŸtığını iddia ederek, "Ä°ran bir anlaÅŸmaya varmak isteyip istemediÄŸine veya sorumluluk almaya hazır olup olmadığına karar vermeli" iddiasında bulundu ve algı operasyonu yapmaya çalıştı. 

Ä°ngiliz DışiÅŸleri Bakanı'nın açıklamaları, bu görüşmelerde Batılı tarafların aldatmacası ve algı operasyonunun son örneÄŸi olarak deÄŸerlendirilebilir. Halbuki Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın uygulamasının statüsü konusunda krize neden olan taraflar zaten Batılılar olmuÅŸ ve  müzakerelerde en ufak bir esneklik göstermemiÅŸ ve sürekli olarak sorumluluktan kaçınmaya ve Ä°ran'ı suçlamaya çalışmışlardır. 

 

Batılı yetkililer, görüşmelerin yavaÅŸlığından defalarca ÅŸikayet edip suçu Ä°ran'a atmalarına çalışmalarına raÄŸmen, Batılı tarafların isteksizliÄŸinin görüşmelerin yavaÅŸ ilerlemesinde bir etken olduÄŸuna dair çok sayıda kanıt var.

Bu oyun ve algı operasyonu öyle bir zamanda  yapıldı ki neredeyse tüm taraflar müzakerelerdeki ilerlemenin Ä°ran'ın taahhütlerini içeren sorunları çözme alanında olduÄŸunu kabul ediyor. Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti DışiÅŸleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatipzade birkaç gün önce bu görüşmelerin ilerlemesinin Ä°ran'ın taahhütleriyle ilgili konuları içerdiÄŸini söyledi.
Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti DışiÅŸleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatipzade, "Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti, yetki sahibi olduÄŸu ve yardım edebildiÄŸi çeÅŸitli konulardaki sorunları çözebildi ve teknik konularda önemli ilerlemeler saÄŸlandı, ancak yaptırımların kaldırılması hususunda karşı tarafın maalesef siyasi kararlar alınması mazeretiyle ertelemelere gidildi. "dedi. 

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü şunları da sözlerine ekledi: "Gerekli girişimler karşı taraf yüzünden henüz gerçekleştirilmedi. Çoğu durumda karşı taraf sadece dinliyor. Kaydedilen ilerlemenin bir kısmı İran İslam Cumhuriyeti'nin eylemleri sayesinde gerçekleşti. "

KOEP konusunda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki iç ihtilaflar, görüşleri Siyonist rejim ve bazı Batılı ülkelerle koordine etme ihtiyacı ve yaptırımların kaldırılmasını ve "KOEP'e uyumlu ve uyumsuz" bölümlere ayırarak karmaşık hale getirme giriÅŸimi en önemli anlaÅŸmaya varmadaki en önemli engeller arasında görülmektedir. 

Hangi müzakere tarafı zor bir karar vermek zorunda?

Bazı Batılı analistler ve uzmanlar da geçtiğimiz günlerde, İran'ın yükümlülüklerini nasıl yerine getireceğinin belirlenmesinin ardından Viyana görüşmelerindeki düğümün Batılı tarafların elinde olduğunu ve onlarca açılması gerektiğini ifade ettiler.

ÖrneÄŸin, Fransa'nın eski Washington büyükelçisi Gerard Arrode kısa süre önce Twitter'da ÅŸunları yazdı: "ABD çok fazla taviz veremez. Amerika hükümeti bir yandan Cumhuriyetçilerin karşı çıkmasıyla Ä°ran'a karşı çıkmakta ve Ä°srail'den gelecek görüşleri beklemektedir. DiÄŸer yandan Ä°ran da yaptırımların tam olarak kaldırılması haricinde her hangi bir durumda taviz vermemekte kararlıdır. "

Fransız yetkili, ABD'de Joe Biden'ın göreve başlamasından hemen sonra KOEP'e dönmesi halinde Trump'ın KOEP'ten ayrılmasının yarattığı güvensizlik duvarını kırabileceğini ve anlaşmanın yeniden canlandırılmasının önünü açabileceğini kaydetti.

AnlaÅŸmayı ÅŸimdiye kadar engelleyen çıkmazlar arasında Amerika BirleÅŸik Devletleri'ndeki iç çekiÅŸmeler yer alıyor. Son aylarda Cumhuriyetçi milletvekilleri, Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti'ne yönelik yaptırımların kaldırılmasını önlemek için birkaç yasa tasarısı sundular. Bazı Kongre üyeleri de Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nı, bir sonraki baÅŸkanın Cumhuriyetci olması halinde yıkmakla tehdit etti.

Buna raÄŸmen, Joe Biden'ın davranışı öyle olmuÅŸtur ki, bu sorunlara sadece çözüm düşünemediÄŸi aynı zamanda durumu daha da karıştırdığı görülmektedir. Biden'ın neden KOEP'e dönmekte tereddüt ettiÄŸi sorusuna yanıt veren, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konularında Amerikalı uzman Jeffrey Lewis, birkaç gün önce New Republic sitesine verdiÄŸi röportajda, Joe Biden'ın eleÅŸtirmenlerinin karşısında "ödlek kiÅŸi" olduÄŸunu söyledi

Lewis şöyle düşünüyor: "Beyaz Saray'a girdikten sonraki ilk aylarda Biden, nükleer anlaÅŸmaya geri dönmenin sonuçlarından endiÅŸe duyuyor ve rakiplerini kışkırtmak istemediÄŸini göstermiÅŸti. Biden, KOEP'e karşı olan Senato Dış Ä°liÅŸkiler Komitesi'nin Demokrat baÅŸkanı Robert Menendez'in görüşlerini dikkate almamanın, Senato'daki kabine seçeneklerini doÄŸrulama sürecini karmaşık hale getirebileceÄŸinden de özellikle endiÅŸeliydi." 

Genel olarak son günlerde nükleer meselelerle ilgili olarak kaydedilen önemli ilerlemeler, İran'ın nükleer yükümlülükleri konusunda ciddi davrandığını ve bu kez Batılı tarafların iradelerini, hazırlık ve ciddiyetlerini gösterme sırasının geldiğini gösteriyor. Bu süreç ise sadece yaptırımların tamamen kaldırılması ile sonuca bağlanabileceği aşikardır.