Yemenli Komutan: BAE'ye Daha Ağır Darbe İndirilecek
Yemenli bir komutan, ülkesinin yüksek düzeyde askeri güce sahip olduğunu belirterek, Suudi Arabistan liderliğindeki Arap koalisyonunun tüm üye ülkelerine karşı büyük operasyonlar düzenlemeye hazır olduklarını söyledi.
Tesnim Haber Ajansı- Son günlerde yapılan "Yemen Fırtınası" operasyonunu sonucu Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) derinliklerindeki hassas ve hayati noktaların Yemen füzeleri ve insansız hava araçları tarafından hedef alınmasından kısa bir süre sonra Yemen Fırtınası-2 Operasyonu başlatıldı.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Yahya Seri, bu operasyonla ilgili yaptığı açıklamada; Suudi Arabistan ve BAE topraklarının derinliklerinde icra edilen 'Yemen Fırtınası-2' operasyonunda iki ülkedeki hedeflerine ulaştıklarını söyledi.
Yahya Seri, harekatla ilgili şu açıklamalarda buludu:
“Operasyonda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'nde bulunan Al-Dhafra hava üssü ve Abu Dabi’deki diğer hassas noktalar çok sayıda Zülfikar balistik füzesi ile vuruldu. Aynı zamanda Suudi topraklarının derinliklerindeki Şerve bölgesinde yer alan askeri üsler ve mevziler ‘Samad- 1’ ve ‘Kasıf- 2’ tipi hava araçları (İHA) ile hedef alındı.
Ayrıca, Suudi Arabistan'ın Cizan ve Asir bölgelerindeki hayati öneme sahip noktalar da çok sayıda balistik füze ile vuruldu ve harekat hedeflerine yüksek doğrulukla ulaşmış oldu.”
Bu doğrultusunda Yemen Silahlı Kuvvetleri Manevi İrşad Dairesi Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Abid bin Muhammed Al-Thawr ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Konuya ilişkin Al-Thawr, “Yemen Fırtınası-2 Operasyonu'nun verdiği en önemli mesaj Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin uyarılarının ciddi olduğu ve askeri seçeneklerinin BAE'nin derinliklerinde bile sürdürülmesidir.” dedi.
Yemen kuvvetlerinin artık Suudi Arabistan liderliğindeki saldırgan koalisyon üye devletlerinin özellikle BAE’nin derinliklerinde büyük operasyonlar yürütme yeteneğine sahip olduğunu vurgulayan Al-Thawr, “Yemen Fırtınası-2 Harekatı Bin Zayed'e (Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al Nahyan) büyük bir kayıp yaşayacağını ve İsrail ile normalleşme çabalarının maliyetinin çok ağır olacağını bilmesi gerektiğini anlatan bir mesaj taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.
Muhammed Al-Thawr, son operasyonun BAE’deki iki emirliği uyandırdığını belirterek, “Ancak şimdi BAE’liler ileride karşılaşacakları tehlikelerin ‘Bin Halife’nin aptallığının sonucu olacağını ve sonuçlarına katlanamayacaklarını bilmelidir. Onlar ülkelerinin kaderini Bin Zayed'in pervasızlığına bırakırlarsa, BAE çıkarlarını ve yeteneklerini Yemen hedeflerine maruz bıraktıklarını bilmelidirler.” diye konuştu.
Yemenli askeri yetkili Al-Thawr, sözlerine şöyle devam etti:
“Düşmanın askeri saldırıları nedeniyle gelişen Yemen'in gücü artık BAE'yi susturabilir. Yemen Fırtınası 2 Operasyonu, BAE'nin zayıf durumda olduğunu ve sahip olduğu her şeyin yalan olduğunu kanıtladı. Bu ülkenin aldığı darbenin ardından BAE ekonomisinde meydana gelen değişim ve borsasının çöküşü, BAE'nin derinliklerinde yapılan operasyonların etkisinin en büyük ispatıdır.
BAE, Yemen'e yönelik askeri saldırlarla bölgede itibar arayışında, ama sonuç tam tersi oldu ve BAE’nin kendi kendini yok ettiğine tanık oluyoruz. BAE bugün gerçek bir bataklığa saplanmıştır.”
Kullandıkları mühimmatların Yemenlilerin kendi çabalarıyla üretildiğine dikkati çeken Al-Thawr, Yemen askeri gücünün 2015 öncesine kıyasla güç dengesinde "önemli bir değişiklik" kaydettiğini söyledi.
Al-Thawr sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yemen'in askeri gücündeki en önemli faktörlerden biri, işgalci Suudi ve BAE güçlerinin dengesinin hızla çökmesidir. Bu iki ülke kayıplarını telafi etmekte zorlanacak ve bugün BAE, sahip olduğu en gelişmiş hava savunma sistemleri ile asker ve paralı asker sayısındaki artışa rağmen askeri açıdan aciz durumda. BAE ayrıca, çoğu Batı yapımı askeri silahların verimliliğini ve etkinliğini sürdürmekte zorluk çekiyor."
Al-Thawr, bölgedeki askeri durumun büyük ölçüde değiştiğini belirterek, "Bizim askeri gücümüz artmakta. Aynı zamanda, ABD'nin saldırgan Suudi Arabistan-BAE-Siyonist Rejim koalisyonun Yemen ve Filistin halkına karşı işlediği suçları desteklemedeki rolü artıyor. Yemen Silahlı Kuvvetleri, Yemen ve Filistin'i savunmak için farklı cephelerde çeşitli düşmanlarla eş zamanlı mücadele verme olasılığını araştırıyor." açıklamalarında bulundu.
Yemen'in bölgenin askeri dengesindeki yerini geri kazandığını anlatan Al-Thawr, BAE, Suudi Arabistan ve tüm saldırgan ülkelerin bu konuyu anlaması gerektiğini vurguladı.
Muhammed Al-Thawr, "Yemen'in BAE'ye yönelik harekatları bu ülkeyi ilk noktaya ve tehlikeli bataklıklara sürükleyecektir. Yemen olarak Suudi Arabistan'ın derinliklerinde büyük çaplı harekatlar gerçekleştirmeye hazırız. BAE'ye indirilecek darbeler eskisinden daha etkili ve güçlü olacak ve BAE ülkeyi yönetme yeteneğini kaybedebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Manevi İrşad Dairesi Başkan Yardımcısı, “BAE'nin Yemen'de kozlarının tamanını kullanmasına izin vermeyiz. BAE bizim harekatlar ve darbelerimizden çok zarar göreceğini ve topraklarını asla savunamayacaklarını bilecek. Yemen muharebeye hazırlık konusunda yüksek seviyede ve savaşı birkaç yıl daha sürdürebilecek durumda.” diye konuştu.