Amerika Neden İran’ın Nükleer Anlaşmasına Geri Dönemiyor?


Amerika Neden İran’ın Nükleer Anlaşmasına Geri Dönemiyor?

ABD’de yönetim organları arasındaki anlaşmazlığın özellikle 2015'te çıkarılan INARA yasası, Biden hükümetinin nükleer anlaşma yükümlülüklerini yerine getirmekte gecikmesinin sebeplerinden biri olarak kabul edilebilir.

Tesnim Haber Ajansı- Son günlerde ABD’de yönetim organları arasında Viyana'daki müzakere sürecini ilerletmek için siyasi kararlar alma konusunda daha fazla tutarsızlık olduğuna tanık olduk.

Bir grup Kongre üyelerinin Joe Biden’e gönderdiği mektupta İran yaptırımlarının kaldırılmasını engellemek için yeni tasarılarının sunulması ve 2015’te çıkarılan INARA yasasının maddeleri ile ilgili son tartışmalar ABD hükümetinin İran nükleer anlaşması konusundaki belirsizliğinin en son işaretleridir.

İran Nükeer Anlaşması Konulu Mektup

Ted Cruz liderliğindeki 33 Cumhuriyetçi senatör, Biden’a gönderdikleri mektupta Amerikan yönetiminin İran’la varılacak herhangi bir nükleer anlaşmayı düzenleyecek yasalara bağlı kalınması için “tüm seçenekleri ve mevcut nüfuzlarını” kullanacaklarını bildirdi.

Cumhuriyetçi senatörler mektuplarında Biden’ın Kongre'yle ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde yeni anlaşmanın uygulanmasına engel olacaklarını belirtti.

Cumhuriyetçi senatörler daha önce de birkaç kez benzer mektuplar yayınlamıştır.

İran Karşıtı Tasarılar

Amerika’nın nükleer anlaşmaya dönüşü konusundaki anlaşmazlıklar sadece mektup göndermekle sınırlı değil. Kongre üyeleri şimdiye kadar Senato’ya Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan İran nükleer anlaşması karşıtı çeşitli tasarılar sundular. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez ve Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham İran'a yönelik "ana" yaptırımların kaldırılmasını uranyum zenginleştirmeyi durdurma koşuluna bağlamasını öngören tasarıyı Senato'ya sundu.

Demokrat Senatör Bob Menendez ve Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'ın hazırladığı tasarıda Ortadoğu’da ‘nükleer silahlanma yarışının’ önüne geçilebilmesi için ‘nükleer yakıt bankası kurulması’ maddesi yer alıyor.

Tasarıda ABD’nin gözetimindeki ‘nükleer yakıt bankasından’ Ortadoğu'daki ülkelerin uranyum zenginleştirmeyi durdurmak şartıyla nükleer yakıt elde edebilmesi öngörülüyor.

Cumhuriyetçi Mike Gallagher'in sunduğu tasarıya göre, insan hakları iddiaları füze programı ve bölgesel faaliyetler konusunda İran ile ABD arasındaki tüm anlaşmazlıklar çözüme kavuşmadan İran'a yönelik yaptırımlar uygulanmalı. Aynı tasarının paralel bir versiyonu da Senato'da Tom Cotton tarafından sunuldu.

Cumhuriyetçi James Lankford da ABD başkanını İran'ın petrol yaptırımları ile ilgili muafiyetleri kaldırmaya çağıran bir tasarı önerdi.

Tüm bunlar ABD'de iç çekişmeyi körüklemek ve KOEP'e gölge düşürmek için Joe Biden'ın göreve gelmesinden bu yana uygulamaya konulan planlardan sadece birkaçı. Hükümetin KOEP'e geri dönme iradesi varsa ve bu yönde hareket ederse iç tartışmaların devam etmesi ve hatta artması bekleniyor.

INARA Yasası

INARA yasasıyla ABD Başkanı, 90 günlük sürede İran ile sağlanan anlaşma hakkında bilgilendirmeleri yapmazsa ABD Kongresi KOEP’in devam ettirilip ettirilmeyeceğine karar verme hakkına sahip olmuştur.

Biden'ın INARA yasasına uyup uymayacağı son zamanlarda KOEP karşıtları ve destekçileri arasında bir tartışma konusu haline geldi. Birkaç gün önce Washington Free Beacon web sitesi, ABD hükümetinin anlaşmanın şartlarına uyup uymayacağına dair henüz net bir cevap vermediğini bildirdi.

Birkaç gün önce Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, hükümetin INARA ile ilgili konular da dahil olmak üzere yasal sonuçlarını netleştirmek için nükleer anlaşmaya geri dönmesi ili ilgili durumu dikkatle değerlendireceğini söyledi.

Biden ve İç Anlaşmazlıklar

Kanıtlar, nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülükleri uygulama yönündeki karmaşıklıkların, Biden hükümetinin nükleer anlaşmaya geri dönme konusundaki isteksizliğinde en az bir faktör olduğunu gösteriyor. Ancak Biden hükümeti, bu engelleri aşmak için çözüm aramak yerine bir yandan müzakereleri ertelemeye, diğer yandan İran'ı müzakerelerin ilerlemesini engellemekle suçluyor.

ABD'li uzman Jeffrey Lewis, BBC'ye verdiği bir röportajda, Biden'ın KOEP'e geri dönme konusundaki ağır davranmasına ilişkin"O bir korkak. Beyaz Saray'daki görev süresinin ilk aylarında sonuçlarından korktu ve İran'a taviz verecek gibi görünmesinden endişelendi." dedi.

ABD, Nükleer Anlaşmaya Geri Dönmeyi Erteliyor

Bu yaklaşım, Biden kabinesinde yer alan bakanların Senato'daki onay oturumları sırasında yaptıkları açıklamalarda da görülebilir. Örneğin, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken zaman zaman Viyana'da bir anlaşmaya varmak için daha kısa bir süre kaldığını yineliyor.

Blinken Senato Dış İlişkiler Komitesi onay oturumunda yaptığı açıklamada, ABD'nin bu anlaşmaya geri dönmekten çok uzak olduğunu söylemişti.

Bunlar nükleer anlaşmaya dönme kararını ertelemenin kasıtlı olarak ABD tarafından yapıldığını gösteriyor.Ancak şimdi sorunlarını İran'a yansıtmaya çalışıyor ve müzakerelerde hızlı ilerleme kaydedilmemesinden Tahran'ı sorumlu tutuyor.

İran’ın İç Anlaşmazlıklara Tepkisi

İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri geçtiğimiz günlerde Biden hükümetinin kendi iç anlaşmazlıklarının bedelini İran milletinin yasal haklarını çiğneyerek ödeyemeyeceğini belirtmişlerdi.

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani, ABD yöneticileri tarafından duyulan seslerin bu ülkede Viyana görüşmelerini ileri götürmek için siyasi kararların alınması konusunda gereken birliğin olmadığını gösterdiğini vurgulamıştı.

Bazı uzmanlar, ABD yönetiminde yaşanan iç anlaşmazlığın  daha çok kendi çıkarlarını için oyanan bir oyun olduğuna inanıyor. Ancak ne olursa olsun iç anlaşmazlıklar müzakerenin diğer tarafıyla hiçbir ilgisi yoktur.

 

En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler