İran'ın Suudi Arabistan'a Uyarısı Ve Riyad'ın Yanıtı


Uluslararası bir uzman, Tahran'ın Riyad'a yaptığı resmî uyarı hakkında bilgi ve detay verdi.

Tesnim Haber Ajansı - Suudi Iran International Televizyonu, BBC Farsça, Voice of America, Manoto gibi yurt dışındaki diğer Farsça medya kanalları ile birlikte, ülkenin atmosferini iltihaplı hale getirme ve güvensizlik yaratma yönünde yalan haberlerin ve raporların yayılmasında, şiddeti ve terör eylemlerini yaygınlaştırmada en büyük rolü oynuyor.
İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, Suudi Arabistan'ın son kargaşalardaki yıkıcı ve İran karşıtı eylemlerine karşılık olarak "Söz yayma kurumları ve sadece yaramazlığı yaygınlaştıran medyalarla açıkça gençlerimizi kışkırtmak peşinde olan Al-i Suud rejimini davranışlarına dikkat etmeleri ve bu medyaları kontrol etmeleri konusunda uyarıyorum, aksi takdirde bu yaptıklarınızın sonuçları ve zararları kendi gözlerinize girecek. Biz size ültimatom veriyoruz. Siz bu medyalar aracılığıyla bizim iç işlerimize girmişsiniz, ancak bilin ki kırılgansınız. Biz size dikkat edin dedik" diye söyledi.
Bu konuda uluslararası ve Batı Asya konularında başuzman Sadullah Zare'i ile görüştük.
* Suudi Arabistan, Amerika adına İran ile savaş hâlindedir.
Bu söyleşinin başında Zare'i şunları söyledi: "Kesin olan şu ki, son 40 yılda Suudi Arabistan kendisini İslam Cumhuriyeti'ne karşı koyacak boyutta ve güçte hiç görmemiştir; çünkü İran'a karşı harekete geçerse buradan kesinlikle sağlam çıkamayacağını biliyor."
Zare'i şöyle açıkladı: "Geçmişte Suudiler İran'a karşı harekete geçmek istediklerinde, İslam Cumhuriyeti'nin uyarısı ile karşı karşıya kaldıklarında, telaşa düşüp derhâl düzeltici eylemleri gündemlerine almışlar ve Mina faciası o ortaya çıkan konulardan biriydi."
Nur Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı şöyle devam etti: "Şu ana kadar kral, veliaht, dışişleri bakanı veya bu ülkenin diğer yetkilileri de dâhil olmak üzere Suudi yetkililer tarafından son zamanlarda yaşanan kargaşalarla ilgili olarak resmî bir İran karşıtı tutum açıklanmadı, ama Suudilerin CIA'dan doğrudan misyonla ve temsilcilikle İran'a karşı bir vekâlet savaşına girmiş oldukları açık."
Zare'i Tümgeneral Selami'nin son sözlerine ve Suudi yetkililere uyarıya atıfta bulunarak, şunları kaydetti: "Tüm dünya halkı, Devrim Muhafızları Başkomutanının medya çakması terörist Iran International'ın rolüyle ilgili uyarısını duydu; Suudi Arabistan'ın davranışını düzeltmesini ve telafi etmesini bekliyoruz. Onlar kendileri İslam Devrim Muhafızları Komutanı'nın uyarısının duygu, öfke veya merhamete dayalı olmadığını ve kesinlikle İran İslam Cumhuriyeti'nin düzenlenmiş ve resmî tutumu olduğunu herkesten iyi biliyorlar."
* Suudilerin bölgede çok düşmanı var
Zare'i, Suudi Arabistan'ın savunmasızlığına ve kırılganlığına ilişkin birkaç vakaya da dikkat çekerek "Suudi rejiminin bölgede çok düşmanı var ve Bahreyn dışında Mısır, Irak, Katar, Umman ve hatta BAE gibi tüm ülkeler onlara karşı ve sorunları var. Siyasetinin Riyad'da yapıldığının söylendiği Kuveyt'te bile, Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesine sıkı bir muhalif olan bir kişi meclis başkanı oldu" dedi.
* Suudi petrolünün satışında sorun yaratmak zor bir iş değil
Zare'i petrol üretimi ve satışı alanındaki kırılganlığı Suudi Arabistan'ın zayıf yönlerinden biri olarak değerlendirdi ve şunları belirtti: "Suudi Arabistan'ın hayatı ve ticareti petrol satışlarına bağlı. Suudi Arabistan'ın, 8 milyon varilden daha az petrol üretip satmasına Batılılar izin vermez, Arabistan da bunu yapamaz. Kendileri petrol satışlarının direniş tarafından tehdit edilebileceğini ve hatta geçmişte olduğu gibi sıfıra ulaşabileceğini biliyorlar. Her neyse, Suudilerin petrolünün satışında problem yaratmak İslam Cumhuriyeti için hiç zor değil. Sadece İran değil, Afganistanlılar, Lübnanlılar, Iraklılar ve Yemenliler de Arabistan'ın petrol satışında sorun çıkarabilir."
Bu bölge başuzmanı şunları ekledi: "Suudi Arabistan'ın İran'ın hangi olanaklara ve kapasitelere sahip olduğunu anlaması önemlidir. Yemenlilerin Bekayk ve Hureys'te gerçekleştirdiği saldırıların macerasında Suudiler bu saldırıları kesinlikle bir Yemen operasyonu olmasına rağmen İran'a ait olduğunu söylediler, ancak Suudiler bunu İslam Cumhuriyeti'nin gücü ve iradesinde görmüşler. Yani İran'ın kendini savunma iradesine sahip olduğunu biliyorlar. Ayrıca Suudilerin bölgede pek çok düşmanı olduğunu bir kez daha tekrarlıyorum."
* Suudi Arabistan İran karşıtı eylemlerin sponsor anasıdır
Zare'i, İran'ın Arabistan halkı üzerindeki manevi etkisine de dikkat çekerek şunları söyledi: "Birçok kişinin düşündüğünün aksine Suudi Arabistan hiçbir şekilde birleşik bir ulus değildir. Suudi Arabistan'da her biri milyonlarca nüfusa sahip Hanbeliler, Şafiiler, Hanefiler, Malikiler, İsmaililer ve Zeydiler dâhil olmak üzere Suudi Arabistan'da en az 6 mezhep önemli nüfusa sahiptir."
Zare'i şunları ekledi: "Bu ülkedeki 21 milyondan az nüfusun içinde, bu ülkede işçi olarak yaşayan 200.000 Zeydi dışında, Arabistan uyruklu yaklaşık 2 milyon Zeydi var. Ayrıca İsmaililer bu ülkenin nüfusunun yaklaşık bir milyonunu oluşturmaktadır. Ayrıca Suudi nüfusunun 4 milyonu Caferi Şiileri yani On ikicilerdir."
Bu söyleşinin bir başka bölümünde Zare'i, İran'ın diplomatik kanaldan Suudi Arabistan'a gönderdiği resmî mesajdan haber verdi ve şunları ekledi: "Cevap olarak Suudiler bize Iran International ile hiçbir bağlantılarının olmadığını söylemişler ve bu terörist medyadan uzak olduklarını ve nefret ettiklerini ilan etmişler, ancak Suudilerin Iran International ile olan bağlantısını biliyoruz ve Suudi Arabistan'ın İran karşıtı eylemlerin sponsor anası olduğunu ve bu sahte medyanın da Suudi Arabistan üzerinden finanse edildiğini biliyoruz. Tabii içerik üretimi ve psikolojik operasyonlar alanında Suudilerin sorumlu olmadığını söyleyenler doğru söylüyorlar, çünkü içerik üretimi ve psikolojik operasyonlardan CIA sorumludur ve bu örgütün bir görevlisi Iran International'ın merkezindedir ve Suudilerin parasıyla işleri yönetiyor. Ciddi ve net uyarımız, Suudilerin İran karşıtı tüm eylemlerini durdurmaları gerektiğidir. Medyatik eylemlere son verilmelidir."
* Suudi Arabistan'ın Yemen ile ilgili koşulları kabul edilemez
Nur Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı, Suudi Arabistan'ın İran karşıtı davranışlarının Bağdat'taki Tahran ve Riyad arasındaki müzakerelere etkisinden haber verdi ve İran ile Suudi Arabistan arasındaki müzakerelerin Riyad'ın isteği üzerine başladığını ve şimdi Tahran'ın kararıyla durdurulmuş olduğunu dile getirerek şunları söyledi: "Müzakereler yaklaşık bir buçuk yıl önce başladı. Elbette bu müzakerelerden önce İran ile Suudi Arabistan arasında mesaj alışverişi yapılmıştı ve Suudiler devletler aracılığıyla, biz de aracılarımız üzerinden mesajlar gönderiyorduk ama müzakere talebi Suudi Arabistan tarafından yapıldı. Onlar Irak Başbakanı el-Kâzımi'ye müzakere etmek istediklerini söylediler ve el-Kâzımi bize Suudilerin ciddi bir şekilde İran'la müzakere etmek ve konuşmak istediklerini söylediklerini söyledi."
Zare'i şunları hatırlattı: "Esasen İran'ın teorisi, istisna olan Siyonist rejim ve ABD dışında herhangi bir hükûmetle ilişkiye sahip olmak üzerine kurulu. Müzakerelerin ilk turundan beşinci turuna kadar Suudiler Yemen meselesini tekrarlıyorlardı ve müdahalemizi Ensarullah'ı savaşı sona erdirmek için Suudi modelini benimsemeye ikna etmek için istediler."
Zare'i şunları ekledi: "Suudiler bize "Siz ilişkinizle Ensarullah'ın şartlarımızı kabul etmesi için yardım edin" dediler. Tabii ki, onların koşulları kabul edilemezdi. Onlar "Ensarullah'ın ağır silahı olmamalı, Ensarullah sınırlarımızın 50 kilometre yakınında bulunmamalı, il başkentlerini teslim etmeli, Sayın "Abdurabbu"nun (Mansur Hadi) cumhurbaşkanlığını kabul etmeli ve Körfez planı –dedikleri-çerçevede hareket etmeli ve Fars Körfezi İş Birliği Konseyi'nin denetimi altında olmalıdır" derlerdi."
Bu bölge konuları başuzmanı şunları ekledi: "Bu sürede onlar "Siz Ensarullah'a savaşı sonlandırmaya yönelik modelimizi kabul ettirin"e odaklanmıştı ve İranlı taraf her defasında onlara Yemen sorunları hakkında Yemenlilerle konuşmaları gerektiğini hatırlatırdı. Evet, Yemen'deki arkadaşlarımızla sizinle konuşmayı kabul etsinler diye konuşabiliriz ama konuşmanın içeriği siz ve Yemenliler arasında düzenlenmeli ve bizim bu konularla ilgimiz yok."
* Suudilerin İran'daki kargaşalardaki davranışı Yemenlilerle müzakerelerini etkileyecek
Zare'i "Suudilerin İran'da son dönemde yaşanan kargaşalardaki davranışı, hatalarını hemen anlayıp telafi etmedikçe Yemenlilerle müzakerelerini kesinlikle etkileyecektir" dedi.
* Suudi Arabistan'ın Iran International ile ilgili cevabını kabul etmiyoruz
Zare'i bu söyleşinin son bölümünde, Devrim Muhafızları komutanının uyarısının ve Suudi Arabistan'ın İran karşıtı davranışlarının devam etmesinin sonucunun ne olacağı sorusuna yanıt olarak şunları belirtti: "Onlar diplomatik kanallar üzerinden Iran International'ın onlara ait olmadığını söylediler ve biz onların yanıtını asla kabul etmedik. Iran International onlarla ilgili değilse, olası birçok olay da bizimle ilgili olmayacaktır."
Zare'i "Biz kayıtsız kalamayız. Tümgeneral Selami'nin uyarısı, hükûmet içinde düzenlenen İslam Cumhuriyeti sisteminin tutumudur. Suudiler mesajı anlamış olmalı. Mesajı anlamaz ve ciddiye almazlarsa kesinlikle zarar görecekler" dedi.