İran’ın Bağdat Büyükelçisi: Gündemimizde Irak'a Kara Harekatı Yok
İran'ın Bağdat Büyükelçisi Muhammed Kazım Al Sadık, Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani’nin Bağdat'a gerçekleştirdiği son ziyareti değerlendirdi.
Tesnim Haber Ajansı- İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani, Bağdat'a gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile bir araya geldi.
Tuğgeneral Kaani'nin Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile gerçekleştirdiği görüşmede, Tahran'ın yeni Irak hükümetini desteklediğini vurguladığı belirtildi.
İranlı komutan Kaani, Irak'ın Ehl-i Sünnet müftülerinden Şeyh Mehdi Samidai ile de bir araya gelmişti.
İran'ın Bağdat Büyükelçisi Muhammed Kazım Al Sadık, Al-Alam haber ajansına verdiği özel röportajda, Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani’nin Bağdat'a gerçekleştirdiği ziyareti değerlendirdi.
* Al-Alam: Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani, geçtiğimiz günlerde Bağdat’a gerçekleştirdiği ziyaret çerçevesinde üst düzey Iraklı yetkililerle bir araya geldi. Bu ziyaretin amacı neydi?
Bildiğiniz üzere Sayın Kaani İran İslam Cumhuriyeti'nin Irak dosyasından sorumludur ve ara sıra Irak'ı ziyaret etmesi normaldir. Tuğgeneral İsmail Kaani, Bağdat temaslarında genel olarak ülkenin yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanları ve meclisteki fraksiyon liderleriyle bir arya gelir.
Tuğgeneral Kaani son Bağdat ziyaretinde Irak Cumhurbaşkanı Reşid, Başbakan es-Sudani, Meclis Başkanı ve bazı yetkililerle görüştü. Görüşmelerde iki ülkeyi ilgilendiren hususlar ile bölgesel meseleler ve gerektiğinde uluslararası konuları değerlendirildi. Sayın Kaani, Irak’ın yeni Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ilk kez buluştu.
Görüşmede Sudani'yi yeni görevi için tebrik eden Kaani, İran İslam Cumhuriyeti’nin Irak halkı ve hükümetine verdiği desteği yineledi.
* Al-Alam: Bazı medya organları, Tuğgeneral Kaani’nin üst düzey Iraklı yetkililerle yaptığı görüşmede Bağdat hükümetinden IKBY’deki terör gruplarının bu ülkeden kovmasını istediğini duyurdu. Irak hükümetinin böyle bir sorumluluğu kabul etmemesi durumunda İran'ın bu amaçla Irak'a kara harekatı başlatacağı uyarısının da yapıldığı basına yansıdı, bu haberler ne kadar doğru?
İran’ın Irak topraklarına doğru ilerleyeceği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmıyor; Irak'ın milli egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz ve Irak topraklarının ve ulusal birliği ve halkının refahı için çalıştık.
Büyük bir komşumuz olan Irak ile siyasi, coğrafi, tarihi ve dini bağlara ve ortak kara sınıra sahibiz. Şu anda iki ülke arasındaki ilişkiler gayet güçlü ve dostanedir. Dolayısıyla İran'ın Irak'ta kara harekatına başlaması mümkün değil.
* Al-Alam: Sayın Büyükelçi, İran’ın kara hareketlerinin söz konusu olmadığını söylediniz, ancak basında İran'ın Irak’ta kara harekatı yapacağı iddia ediliyor. Irak-İran sınırında sınırlı operasyon bile yapılmayacak mı?
Mevcut sorunları (Kuzey Irak’taki terör varlığı) Irak'taki kardeşlerimizle her zaman diyalog yoluyla çözmeye çalışıyoruz. İran’da İslam Devrimi'nin zaferinden sonra bu ırkçı terör örgütleri Kuzey Irak topraklarını karargâh ve eğitim kampları olarak kullandılar ve kötü emelleri için İranlı genç kadın ve erkek gençleri devşiriyorlar. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki kardeşlerimizle durumu konuşuyoruz. IKBY ile yakın ve güçlü ilişkilere rağmen, ayrılıkçı unsurların İran topraklarına sımasına, güvenlik güçlerimizin şehit edilmesine ve sınır karakollarımızın hedef alınmasına sebep olmamalı. Bu sorunlara dair pek çok görüşme yapıldı ama sonuçsuz kaldı. Etnik görüşlerin bazen siyasi ve diplomatik meseleler ile komşuluk konusuna gölge düşürdüğünü tahmin ediyorum, bu yüzden Irak merkezi hükümetinden konuya müdahale etmesini talep ettik.
* Al-Alam: Bağdat hükümetinden ne zaman böyle bir talepte bulundunuz?
Son aylarda, soruna çözüm bulmak için Bağdat hükümetindeki kardeşlerimizle görüştük, ancak hiçbir sonuç alamadık. Dolayısıyla İran İslam Cumhuriyeti'nin siyasi ve güvenlik heyeti Irak'a gitti. Görüşmelerde Irak heyetinin başkanlığını Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin üstlendi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Aarci de hazır bulundu. Bu görüşmede ortak konular hakkında görüş alışverişinde bulunuldu ve temasların devam etmesine karar verildi. Bir süre sonra Kasım el-Aarci başkanlığındaki heyet İran'a geldi ve Tahran'da bazı anlaşmalara varıldı, bunlardan biri merkezi hükümetin IKBY ile olan İran sınırlarını Bağdat hükümetinin kontrol etmesiydi.
* Al-Alam: Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bu anlaşmaya karşı mı çıktı?
Hayır, onayladı. Hatta daha önce IKBY heyeti ile yapılan müzakerelerde Erbil tarafı kara sınırları kontrol etmenin merkezi hükümetin sorumluluklarından biri olduğunu söyledi. Bu anlamda sorun olmadı. Irak'taki kardeşlerimizden teröristleri silahsızlaştırmasını ve sınırlardan uzaklaştırmasını rica ettik.
IKBY ile hala derin ilişkilerimiz var, Saddam döneminden beri onları destekledik, barındırdık ve ağırladık ve şimdi iki halk arasında güçlü bağlar ve ekonomik ilişkiler var. Sağlık turizmi de devam ediyor, ama asıl sorun şu ki Erbil yetkililerinin sorunları çözme konusunda ciddi olmamasıdır.
* Al-Alam: Irak parlamentosunun, IKBY'daki terör örgütlerine saldırı konusunu görüşmek üzere bir toplantı yapması bekleniyor, bu toplantıya bir mesajınız var mı?
İster İran ister başka bir komşu ülkeyle ilgili olsun Irak Parlamentosunun bu iç meseleyi (teröristlerin varlığı) gündemine alma hakkı var, ancak Irak tarafının ilgili gerçekler, belgeler ve meseleleri değerlendirmesi lazım. İncelenmek üzere sunulmuş belgeleri ve iki ülke arasındaki durumu doğru bir şekilde değerlendirilmesini umuyoruz.
* Al-Alam: Bazıları General Kaani'nin Bağdat temaslarını İran'daki son olaylara bağlamaya çalıştı, bazıları ise Bağdat'taki görüşmelerde İran'ın güvenliği ile ülkede yaşanan son olayların ele alındığını söylüyor. Bu ifadeler ne kadar doğrudur?
İran'daki son olaylar basit ve küçük bir mesele ve Allah'ın izniyle çabuk bitecek. Tuğgeneral Kaani bu konuya asla değinmedi, ancak taraftarlardan gelen güncel olaylarla ilgili bazı sorulara açıklamalarda bulundu.
* Al-Alam: Herhangi bir dini şahsiyet veya alimden duruma müdahale etmesi veya arabuluculuk yapması istendi mi?
Irak'ın Ehl-i Sünnet müftülerinden Şeyh Mehdi Samidai, General Kaani ile yaptığı görüşmede Zahidan'daki Sünni alimlerle temas halinde olduğunu ve arabuluculuk yapmaya ve onlarla konuşmaya istekli olduğunu söyledi. Bu eylemi memnuniyetle karşıladık ve dini şahsiyetler arasında temas kurulmasını olumlu değerlendiriyoruz ve her an geziye çıkmaya hazırız. Bu tür girişimi her zaman memnuniyetle karşıladığımızı Şeyh Mehdi Samidai’ye duyurduk.
*Al-Alam: Son aylarda Irak’ın kuzeyindeki Mossad üslerinin hedef alındığına tanık olduk. Doğal olarak Erbil yetkilileri, Irak topraklarında ve IKBY’de Mossad üslerinin varlığını reddediyor. Mossad'ın Irak'taki varlığına dair Irak tarafına verdiğiniz belgeler nelerdir ve bu sorun nasıl çözülebilir? Bu konuyu Irak hükümeti ile görüştünüz mü? Mümkünse, bize daha fazla ayrıntı verin.
Bu konu zamanında tartışıldı ve Irak tarafı bu konuyu neredeyse anlıyor. Irak’ın kuzeyinden hayati önem taşıyan bazı askeri merkezlerimize yönelik saldırılar yapılmıştır. Bunun haritalar ve belgelerini hem Erbil’e hem de Irak merkezi hükümetine sunduk ve onlar bu gerçeği anladı. İran İslam Cumhuriyeti ulusal güvenliği konusunda kimseyle şakası yoktur.
*Al-Alam: İran İslam Cumhuriyeti yeni Bağdat hükümetini destekliyor mu?
Irak'taki tüm taraflar ve siyasi gruplarla yakın ilişkilerimiz var ve Irak'ın istikrarı, refahı ve kalkınması İran İslam Cumhuriyeti için çok önemlidir.
Bu kapsamda üldeki siyasi krizi çözmek amacıyla Şiiler, Kürtler, Sünniler ve hatta Hristiyan azınlıklarına hizmet edecek hükümetin kurulması için tüm gruplarla görüştük. Allah’a hamdolsun ki bir yıl sonra yeni hükümet kuruldu. Es-Sudan hükümetinin Irak'ta başarı elde etmesini umuyoruz. Onlara başarılar diliyoruz. Irak bölgede çok büyük bir rol oynayabilir ve bu alandaki her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyoruz.
*Al-Alam: İran İslam Cumhuriyeti ile Sadr Hareketi arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? İran Sadr Hareketi’nin yeni hükümete katılmasını istiyor mu?
Sadri Hareketi çok eski ve büyük bir harekettir. Seyyid Mukteda Sadr, tüm taraflarca saygı duyulan ve kabul edilen önemli bir şahsiyettir ve onunla güçlü ilişkilerimiz var ve münasebetlerimiz hiçbir zaman kopmadı ve hükümetten ayrıldığını açıkladığında gerçekten çok üzüldük. Sadr Hareketi’nin siyasi sürece geri döneceğine inanıyorum. Muhammed Şiya es-Sudani de bu hareketin Şii Koordinasyon Çerçevesi ile diyaloğa katılmasını istiyordu.
*Al-Alam: Irak'ta yeni hükümet kurulduğuna göre İran-Suudi Arabistan müzakerelerinin yeni turunun düzenlemesi mümkün mü?
Sayın Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan bu konuyu takip ediyor, Irak Başbakanı ve Cumhurbaşkanı vasıtasıyla Suudilerden talep geldi ve Bağdat yönetiminin süreçle ilgili ne yapacağını merakla bekliyoruz.