Ermenistan'ın Tahran Büyükelçisi Avakyan Tesnim’e Gündemi Değerlendirdi
Ermenistan'ın İran Büyükelçisi Arsen Avakyan, Tesnim’e verdiği özel röportajda; Güney Kafkasya’ya dair güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Tesnim Haber Ajansı- Ermenistan'ın Tahran Büyükelçisi Arsen Avakyan, 22 Kasım’da güven mektubunun kopyasını İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’a sunarak göreve başlamıştı.
Büyükelçi Avakyan, Tesnim’e verdiği özel röportajda; Dağlık Karabağ sorunu, İran-Ermenistan ilişkileri, Erivan-Bakü ilişkileri, Ermenistan-Azerbaycan barış anlaşması ve Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecine ilişkin güncel gelişmeleri değerlendirdi.
*Dağlık Karabağ savaşından sonra Ermenistan ile İran arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uzun bir geçmişe dayanan Ermenistan-İran ilişkileri ortak çıkarlar ve işbirliği fırsatları nedeniyle 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden Ermenistan'ın dış politikasının önceliklerinden biri olmuştur.
2020'de Karabağ'da yaşanan 44 günlük savaş ve bu savaşta Türkiye ve Azerbaycan'ın terör örgütlerini kullanması İran ve Ermenistan'ın karşı karşıya olduğu ortak sorunları daha belirgin hale getirdi. Bu gelişmeler bölgenin istikrar ve güvenliğinin sağlanması için iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesinin hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Yukarıda bahsedilen gelişmeler ve Ermenistan ve İran hükümetinin ikili ilişkileri geliştirme iradesi sayesinde iki ülkenin münasebetleri ekonomik, siyasi ve diğer alanlarda yeni bir aşamaya girdi. Bu yıl Ermenistan Başbakanı ile İran Cumhurbaşkanı arasında yapılan dört görüşme bunu teyit ediyor.
*Kapan'da İran başkonsolosluğunun açılmasından sonra benzer bir eylem için planınız nedir?
İran'ın Kapan Başkonsolosluğu ve Ermenistan'ın Tebriz Başkonsolosluğu'nun karşılıklı oalrak açılması zaten görüşülmüştü. Bu konuyla ilgili olarak 2007'de iki ülke arasında bir mutabakat zaptı imzalanmıştır.
Bu plan son 2 yılda pratikte hayata geçirildi. İran'ın Kapan Başkonsolosluğu'nun açılması, kara yoluyla İran’a bağlanan Ermenistan'ın Siyunik ilinin stratejik önemini gösteriyor.
Bu süreçle ilgili çalışmalarını sürdüren Ermeni tarafı da İran’ın Doğu Azerbaycan eyaletinin merkezi Tebriz kentinde bir başkonsolosluk kurmak istiyor.
İran ile ticari ilişkilerde Tebriz şehri üretim, ekonomi ve lojistik potansiyeli nedeniyle özel bir konuma sahiptir.
Böylece İslam İnkılabı Rehberi’nin (İmam Hamanei) de açıklamalarında değindiği Ermenistan ile İran arasındaki bin yıllık sınır yolunun hayata geliştirilmesi iki tarafın ortak çabalarıyla mümkün olabilir.
*Güney Kafkasya'da yer alan Gürcistan'ı Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoruna dahil etmek için ne gibi adımlar attınız?
Fars Körfezi-Karadeniz koridorunun hayata geçirilmesinde Gürcistan coğrafi açıdan çok önemli bir konuma sahiptir. Kanaatimizce, koridorun hayata geçirilmesine yönelik yürütülen faaliyetler ve olası ekonomik faydalar üzerine yapılan çalışmalar sonucu Avrupa ve Asya ülkelerinin bu plana ilgisinin artması, Gürcü meslektaşlarımız için daha fazla ilgi yaratacaktır.
Ermenistan hükümeti şu anda Kuzey-Güney kara hattını inşa ediyor. Uzmanların değerlendirmesine göre, proje tamamlandıktan sonra Çabahar, Bender Abbas ve İran'ın diğer güney limanlarından yüklenen mallar 2-3 gün içinde Gürcistan'ın Karadeniz'deki limanlarına ulaşacak ve ileride Avrupa'ya ulaşması mümkün olacak.
Ermenistan ise Fars Körfezi-Karadeniz projesine katılımları için Gürcistanlı ortaklarıyla görüşmelerini sürdürüyor.
*Ateşkes anlaşması, Karabağ'ın hukuki-siyasi statüsü, Nahçıvan bölgesinin Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlanması gibi konularda Azeri yapılan müzakereler nasıl gidiyor?
Ermenistan tarafı, Azerbaycan ile barış anlaşması imzalamaya ve iki ülke arasındaki sınırın belirlenmesi için müzakereye hazır olduğunu defalarca dile getirdi.
Son aylarda Ermenistan Başbakanı ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı arasında uluslararası arabulucuların girişimiyle farklı formatlarda yapılan görüşmelerde bahsi geçen konular tartışıldı.
Uluslararası toplumdan barışın tesisine yönelik tavsiyeler yapılıyor, ancak Azerbaycan hükümeti sağlanan anlaşmaları uygulamak yerine her toplantıda yeni bir komplo yaratmaya çalışıyor.
Bu komplolar doğrultusunda Mayıs 2021'de Ermenistan Cumhuriyeti'nin toprakları işgal edilmiştir.
Bu tür saldırgan politikanın bir başka örneği, geçtiğimiz 13-14 Eylül tarihlerinde birçok sivil yerleşim yerinin bombalanması ve ateşe tutulmasıdır.
Ayrıca 8 Kasım'da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Şuşa kentinde yaptığı açıklamalar Azerbaycan'ın saldırgan hedeflerini gözler önüne sermiştir. Ermenistan'ın bazı şehirlerinin Azerbaycan askeri güçleri için hedef olarak gösterilmesi, Siyunik iline yönelik askeri tehditten başka bir anlam ifade edemez.
Bu tür davranışlar sadece Ermenistan'ı değil bölgenin istikrarını da tehdit ediyor. Azerbaycan Cumhuriyeti, Karabağ Ermenilerine yönelik düşmanca politikasını, Rus askeri birliklerinin kontrolü altındaki bölgelerde yürüttüğü askeri operasyonlar ve bölge sakinlerine yönelik devam eden tehditlerle sürdürmektedir.
*Meğri bölgesindeki anlaşmazlığa ilişkin Azerbaycan'ın talebi nedir ve Ermenistan neden karşı çıkıyor?
Ne yazık ki, Azerbaycan'ın düzenli olarak sözde Zengezur Koridoru'ndan bahsettiğini duyuyoruz, ancak bu hususta imzalanmış bir belge yok. Ermenistan, kendi topraklarında herhangi bir üçüncü tarafa kara hattı vermeyeceğini defalarca ilan etti ve bu konuda herhangi bir taahhütte bulunmamıştır.
Ermenistan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ni Azerbaycan'ın bölgelerine bağlayan yeni ulaşım bağlantılarının inşasını öngören 9 Kasım 2020 tarihli Dağlık Karabağ Ateşkes Antlaşması ile ilgili taahhütlere bağlıdır.
Bu bağlamda, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki bazı sınır noktalarında sınır kapıları oluşturulmuş ve Ermenistan Başbakanı'nın açıkladığı gibi, Azerbaycan vatandaşları artık bu yolları kullanarak Nahçıvan'a ve tersi yönde seyahat edebilecekler.
Ermenistan'ın böyle bir taahhüdü olmamasına rağmen yeni karayolu ve demiryolu hattını kurma olasılığını incelemeye hazır olduğunu açıklamıştır. Ancak Ermenistan'ın sunduğu bazı teklifler Azerbaycan'ın durumu Laçin Koridoruna bağladığı için reddedilmiştir.
Laçin Koridorunun kullanımı üçlü anlaşmada yer alıyor, fakat bunun Dağlık Karabağ'ın dış dünya ile tek ve hayati ulaşım yolu olduğu ve onsuz Karabağ'ın tamamen kuşatma altına gireceği unutulmamalı.
Dolayısıyla Laçin koridorunun Azerbaycan'ın batı bölgelerini Nahçıvan ile olan koridora bağlanması hiç de doğru ve mantıklı değildir. Bu konunun Ermenistan ve İran'a birçok fırsat sağlayacağını düşünüyorum.
*Rusya'nın Dağlık Karabağ sorununa ilişkin tavrı nedir ve Ermenistan Dışişleri Bakanı bu konuda Moskova'dan neden net bir tavır sergilemesini istiyor?
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ'da yaşayan Ermenilerin güvenliğinin Rus barış güçleri tarafından sağlanması konusuna ve Karabağ sorununun çözümünde Rusya'nın rolünün önemine dikkat çekmiştir.
Bunun yanı sıra Ermenistan tarafı, ağustos ayında Rusya'nın Ermenistan-Azerbaycan normalleşme süreci görüşmelerine büyük katkı sunacak önerilerini desteklediği resmen açıkladı.
Ermenistan aynı zamanda Karabağ Ermenilerinin güvenliğinin tam olarak sağlanması ve Rus barış gücünün görev süresinin uzatılması konusunda bir öneride bulunmuştur.
*Ermenistan-Türkiye normalleşme süreci nasıl ilerliyor ve müzakerelerin bir sonraki turu iki ülkeden birinde mi olacak yoksa yine üçüncü bir ülkede mi gerçekleşecek?
Şu anda özel temsilciler arasında görüşmelerin tarihi ve yeri konusunda hiçbir anlaşma yok. İki ülke liderlerinin talimatıyla Ermenistan ve Türkiye ortak çalışma grubu tarafından gerçekleşen son toplantıda sınırların üçüncü ülke vatandaşlarına açıklaması ve kargo uçuşların başlatılması gibi konular ele alındı.
Sağlanan anlaşmaların uygulanması, normalleşme sürecine yeni bir güç ve hız kazandırabilir.
*Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi ile Azerbaycan ve Ermenistan meseleleri arasında bir bağlantı var mı?
Bana göre bunlar ayrı süreç ve Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecinin Azerbaycan ile ilişkilere bağlanmaması gerektiğine inanıyorum.
*Güney Kafkasya'daki gelişmelerin gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz, size göre Azerbaycan ile olan sorunlar bu sene çözülebilir mi?
Bölgede barışın tesis edilmesi için Azerbaycan'ın Ermenistan'a yönelik düşmanca eylemlerini durdurup barış görüşmeleri sürecine geri dönmesi gerektiğine inanıyorum.
Ermenistan bu süreçte daha yapıcı bir tavır sergiledi ve sorunları çözmek için her zaman esnek öneriler sundu.
Ermeni tarafı, barış anlaşmasını bu yılın sonuna kadar imzalamaya hazır olduğunu defalarca dile getirdi. Bu bağlamda Azerbaycan tarafının da siyasi iradesini göstermesi gerekiyor. Gerçek barış için çalışıp verimli sonuçlar elde etmemizi umuyoruz.