Bir Direniş Simgesi ve Dünya’ya Mesaj


Dünya Kudüs Günü, ilan edildiği günden bu güne dünyada büyük bir değişime ve uyanışa yol açtı.

Tesnim Haber Ajansı- Filistin; Arz-ı Kenan ya da Arz-ı Mukaddes denilen toprakların adıdır. Hz. Musa döneminde bu topraklara gelen Yahudiler, Hz. Süleyman döneminde güçlü bir devlet kurmuş, Hz. Süleyman’dan sonra parçalanan devlet Roma İmparatorluğu hakimiyetine girmiş ve buradaki halk sürülmüştür. 
Birinci halife döneminde Bizans’la yapılan savaş sonrası bu topraklar Müslümanların hakimiyetine girse de haçlı seferleriyle yeniden Hristiyanların hakimiyetinde kalmıştır. Selçuklu, Eyyubi, Memluklu ve son olarak Osmanlı hakimiyetinde olan topraklar batılı sömürgeci devletlerin bu topraklara gelmesiyle bir asrı aşkın bir süredir çatışma, yıkım, sürgün ve zulmün üssü haline gelmiştir.
1879’da İsviçre'nin Basel şehrinde gerçekleştirilen Birinci Siyonizm toplantısında alınan kararla Filistin'de bir Yahudi vatanının kurulması ve Dünya Siyonizm Teşkilatı'nın bu amaca ulaşmak için faaliyete geçirilmesi öngörülüyordu. Ve Zulüm başlıyordu…
1917’ye gelindiğinde 1. Dünya Savaşı sürerken sömürgeci emperyalist İngiltere ve Fransa bölgeyi işgal ederek Müslüman halka karşı bir katliam gerçekleştiriyor; Balfour Deklarasyonu diye bilinen belgede İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour, o sıra Osmanlı toprağı olan Filistin'de Yahudi halkları için bir vatan kurulması sözü veriyordu. 1920’da İngiltere mandasına giren Filistin topraklarında dışarıdan gelenlerle birlikte bölge nüfusunun ancak yüzde 10’unu Yahudiler oluşturuyordu. Bu dönemden sonra bölgenin yerli halkı Araplar ve Siyonistler arasında sıcak çatışmalar artmaya başladı ve 1947’de İngiltere Filistin sorununun çözümünü Birleşmiş Milletlere devretti. Filistin toraklarının yüze 6’sını ellerinde bulunduran Siyonistlerin nüfusu bölge nüfusunun 3’te birine ulaşmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın yaşandığı bu dönemde Almanya’da Holokost yalanı uydurularak yüzbinlerce Siyonist Filistin topraklarına göç ettirildi. Tarihler 1948’i gösterdiğinde Sömürge İmparatorluğu olan İngiltere Filistin’de manda yönetimine son vereceğini duyurdu ve hemen ardından 14 Mayıs 1948’de Tel Aviv’de İsrail devletinin kurulduğu ilan edildi. 
Filistin’de Siyonistlerin katliamlarına karşı koyacak bir güç yoktu. Arap ülkeleri ile Siyonist İsrail rejimi arasında 1956, 1967, 1973 ve 1982 yıllarında savaşlar yaşanmış ve bu savaşlarda İngiltere, ABD ve diğer emperyalist devletlerin desteğini alan Siyonist rejim Filistin topraklarının büyük bir bölümünü işgal etmiş hatta 1982 yılında Beyrut’a kadar işgalini genişletmişti.
Siyonist İsrail rejimi işgal ve katliamlarını devam ettirdiği sırada 1979’da İran’da İslam İnkılabı gerçekleşti. İslam İnkılabı Lideri İmam Humeyni, İslam İnkılabı zaferinden birkaç saat sonra İsrail elçiliğinin ele geçirilmesinin emrini verdi. Bu emir üzerine inkılapçı halk birkaç saat içerisinde İsrail'in elçiliğini ele geçirildi. İslam inkılapçıları tarafından duvarlara pankart asıldı. Pankartın üzerinde şöyle yazıyordu: “Bu bina İran halkının Filistin halkına hediyesidir” İnkılapçılar, gasıp Siyonist İsrail elçiliğinin tabelasını, “Filistin Elçiliği” olarak değiştirdi. İslam İnkılabı ilk günden beri gasıp Siyonist rejimi ile olan düşmanlığını ve mazlum Filistin halkının yanında olduğunu ilan etti. Bu tarihten itibaren başta İran’ın tamamı olmak üzere dünyanın çeşitli noktalarında Dünya Kudüs Günü programları yapılmaya başlandı.
Bu olay Filistin tarihinde bir dönüm noktası oluşturup dünyaya bir mesaj veriyordu. 
Bütün dünya Müslümanlarına ve özgür ruhlu insanlara Filistin halkının yanında durmayı zalime, işgalciye, katil bir rejime ve onun destekçileriyle işbirlikçilerine baş kaldırmak gerektiğini söylüyordu. Bu tarihlerde Filistin halkının düzenli bir ordusu hatta düzenli bir grup dahi yoktu. Filistin savaşı, İsrail rejimiyle Arap ülkeleri arasında gerçekleşiyordu. İmam Humeyni’nin Dünya Kudüs Günü’nü ilanıyla Filistin halkı ve direniş grupları İranlı ve Lübnanlı komutanlar tarafından desteklenmeye başlandı. 
O günden itibaren başlayan çalışmalar son yıllarda neticesini vermeye başladı. İlk günlerde düzensiz olan ve direniş gösteremeyen Filistin halkı şimdi güçlü direniş gruplarına sahip, yer altı tünellerine sahip ve eğitimli, donanımlı direnişçileriyle Siyonist işgalcilerin demir kubbesini aşıp işgalcileri sarsmakta.
Filistinli direniş grupları, Siyonistlerin saldırılarına verdikleri karşılıklarla Siyonist rejime karşı caydırıcı bir güce sahip oldu. 
Dünya Kudüs Günü, bir direniş simgesi olarak bugün hem Filistinli gruplara güç verdi hem de bütün dünyada bir haykırış, bir direniş kültürü oluşturdu.
Dünya Kudüs Günü, oluşturduğu direniş kültürüyle dünyaya direnişin zafere ulaşacağı mesajını veriyor.
Dünya Kudüs Günü, aydınlık şafağın yakın olduğunu ve Siyonist rejimin yakın gelecekte yok olacağı mesajını veriyor.