Siyonist Araştırmacı: Tahran-Riyad Anlaşması Bölgede İsrail'e Karşı Yeni Bir Cephe Açacak


İsrail İç Güvenlik Enstitüsü’nün güvenlik görevlisi ve kıdemli araştırmacısı, İran ile Suudi Arabistan’ın ilişkileri normalleştirme kararının bölgede İsrail'e karşı yeni bir cephe açacağına inandıklarını söyledi.

Tesnim Haber Ajansı- İran ile Suudi Arabistan arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasına yönelik anlaşmanın üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen, Siyonistlerin bu anlaşmanın İsrail'e getireceği sonuçlarla ilgili endişeleri sürüyor.

Bu bağlamda İsrail İç Güvenlik Enstitüsü’nün güvenlik görevlisi ve kıdemli araştırmacısı Yehoshe Kleski, kaleme aldığı yeni yazıda Suudi Arabistan'ın İran ve ardından Yemen ile anlaşmasının bölgede İsrail'e karşı yeni bir cephe açabileceği uyarısında bulundu.

Siyonist araştırmacı, İbranice Walla internet sitesinde yayınlanan yazısında, “Suudi Arabistan ile İran arasında geçen ay imzalanan ve Çin'in arabuluculuğuyla diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik anlaşma, İran için siyasi bir başarıydı ve son dönemde ülkenin elde ettiği kazanımlarına yenisi eklendi.” dedi.

Kleski, “Suudi Arabistan-İran anlaşması İsrail üzerindeki sonuçlarını incelerken ‘Husiler’i (Yemen'in Ensarullah Hareketi) de ele almak gerekir ve bu konu çok önemli. Yemen, savaş döneminde Suudi Arabistan'a karşı balistik ve seyir füzeleri ile İHA'ları ve her türlü sihahı kullanmak için bir üs haline gelmiş ve bu alanda yeteneklerini sergilemiştir.” ifadelerini kullandı.

Siyonist uzman sözlerine şöyle devam etti:

“Elbette ki Ensarullah Hareketi, İran'ın müttefiki olarak, Hizbullah gibi İsrail'e karşı mücadelede ana faktör ve öncü olarak değerlendirilmez, ancak Yemenliler özel durumlarda İsrail’deki hedeflere saldırmak için sahaya girebilirler. Ensarallah'ın İran'ın bir müttefiki olarak askeri gücünü İsrail'e karşı kullanması korkusu var.
Ensarullah Hareketi İsrail'e yönelik eylemlerinde stratejik tesisleri, Eylat havaalanı ile  kasabaları ve İsrail'in Kızıldeniz'deki gemileri hedef alabilir. Bunlar İsrail'in Hindistan ve Uzakdoğu ülkeleri ile deniz ticaretine büyük darbe vurabilir.”

Siyonist uzman Kleski, “Bu senaryo, İsrail'i bölgede füzelerini engellemek çok zor olan ve askeri güce sahip bir Şii-Sünni cephesinin kuşatması altına sokuyor. Bu cephede, Yemen’deki Ensarullah Hareketi’nin yanı sıra Iraklı gruplar, kuzeydeki Lübnan Hizbullah'ı ve Gazze Şeridi'ndeki Hamas ve İslami Cihad da yer alıyor.” diye ekledi.

İsrail İç Güvenlik Enstitüsü’nün güvenlik görevlisi, “Siyonistler, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesini, kendisini bu anlaşmadan en çok etkilenen taraf olarak gören İsrail için maliyetli bir adım olarak değerlendiriyor; Çünkü İsrail'in (bölge ülkeleriyle) normalleşme çabalarına ağır bir darbe vurmuştur.

Tahran ile Riyad anlaşması, Siyonistlerin iç cephede ciddi siyasi bölünmeler ve anlaşmazlıklar yaşadığı ortamda ve İsrail’de Netanyahu karşıtı gösterilerin her geçen gün daha da arttığı bir dönemde gerçekleşti.” yorumunda bulundu.

Çin'in ev sahipliğinde yapılan yoğun görüşmeler sonucu İran ve Suudi Arabistan, 7 yıl aradan sonra ikili ilişkileri normalleştirmek için anlaştı.

10 Mart’ta Pekin'de yapılan görüşmelerin ardından İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Aiban ve Çin Dışişleri Komisyonu Ofisi Direktörü ve Çin Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi Wang Yi üçlü bildiriye imza attı.

Üçlü bildiride, "Görüşmeler sonucunda İran ve Suudi Arabistan Krallığı, iki ay içinde diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerin ve temsilciliklerin yeniden açılması konusunda anlaştı.

Tahran ile Riyad’ın 7 yıllık kesintinin ardından diplomatik ilişkileri başlatma kararı, Siyonist İsrail dışında tüm bölge ülkeleri tarafından memnuniyet verici bir gelişme olarak değerlendirildi.

İşgal rejiminin eski başbakanı Naftali Bennett, bu anlaşmayı İran için siyasi bir zafer ve Tahran'a karşı bölgesel koalisyona ölümcül bir darbe olarak nitelendirdi.

Naftali Bennett, “İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden tesis edilmesi İsrail için tehlikeli bir gelişme ve İran için siyasi bir zaferdir. Bu anlaşma, İran'a karşı bölgesel koalisyona ölümcül bir darbedir." dedi.

Bu konuyu benzer bir açıdan değerlendiren siyonist rejimin eski dışişleri bakanı Yair Lapid, İran ve Suudi Arabistan arasında sağlanan normalleşme anlaşmasıyla birlikte İran'a karşı bölgesel koalisyonun çöktüğüne vurgu yaptı.

Yair Lapid Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda İran ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmayı, İsrail'in dış politikası için tam bir fiyasko olarak nitelendirdi ve “Bu, İran'a karşı başlatılan bölgesel savunmanın çökmesi anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.