Fars Körfezi Ülkelerinin İran'a Doğrudan Yatırımı Tüm Tarafların Yararına Olur
‘’Al Khaleej Online’’ haber sitesinde yayınlanan yazıda, Fars Körfezi’ne kıyısı olan Arap ülkelerin İran'a doğrudan yatırımının bölgeye iyi faydaları olacağı belirtildi.
Tesnim Haber Ajansı- ‘’Al Khaleej Online’’ haber sitesinde Selmi Haddad imzasıyla "Serbest Ticaret Bölgeleri ... İran İle Fars Körfezi Ülkeleri Arasındaki Ekonomik İlişkilerin Yeni Adresi" başlıklı bir yazı yayınlandı.
Bu yazıya göre, bölgedeki krizleri sıfıra indirmeye, ikili ilişkileri normale döndürmeye ve siyasi ve ekonomik hedeflere ulaşmaya çalışan İran ve Fars Körfezi’ne kıyısı olan Arap ülkeleri yatırım konusunu göz önünde bulundurarak birbirine yakınlaşmak için adımlar atmıştır.
Son dönemde İran, Umman ile anlaşma imzalamanın yanı sıra Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar gibi Fars Körfezi ülkelerinden serbest ticaret bölgelerine doğrudan yatırım yapmalarını istedi. İran'daki serbest ticaret bölgelerine yatırım yapmaya olumlu karşılayan bölgenin Arap ülkeleri de bunu ekonomik işbirliğini güçlendirmek ve ticareti artırmak için bir fırsat olarak değerlendirdiklerini dile getirdiler. İran ile sözü geçen Arap ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 2022'de yaklaşık 20 milyar dolar oldu ve bu rakamın önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması bekleniyor. Ayrıca İran'ın serbest ticaret bölgelerine doğrudan yatırım yapmak, Arap ülkelerinin bölgesel pazarlara daha kolay erişmelerine yardımcı oluyor. Gözlemciler, İran ile Fars Körfezi ülkeleri arasında yapılan görüşmelerin her iki ülkenin de yararına olacak yatırım sözleşmelerinin imzalanmasına yol açabileceğine inanıyor.
İran Serbest Bölgeler Başkanı Hüccet Abdulmeleki 17 Ağustos 2023'te yaptığı açıklamada, Tahran'ın Fars Körfezi ülkeleriyle serbest ticaret bölgelerine yatırım için müzakerelerde bulunduğunu belirtti. Tahran- Riyad ilişkileri hakkında Abdulmeleki, İran ile Suudi Arabistan arasındaki iş birliğinin önemli olduğunu söyledi.
Abdulmeleki, Al Jazeera TV kanalına verdiği röportajda, İran'ın ülkedeki serbest ticaret bölgelerine yatırım çekmek için Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile görüşmeler başlatıldığını söyledi. Abdulmeleki, BAE, İran'ın serbest ticaret ve özel ekonomik bölgelerine yatırım yapmaya hazır olduğunu açıkladı.
İran'ın serbest ticaret bölgeleri, gümrük ve vergi vergilerinden muafiyet, idari prosedürlerin kolaylığı ve yerel ve bölgesel pazarlara yakınlık gibi birçok avantaja sahip olması nedeniyle yabancı yatırım için cazip bir alandır.
İran'ın serbest ticaret bölgelerine yabancı yatırım yapılması, yeni iş fırsatları yaratır ve aynı zamanda ekonomik kalkınmayı hızlandırır. Yabancı yatırımı, İranlı fırmalara Fars Körfezi ve Arap ülkeleri pazarlarına daha kolay erişim sağlayarak İran'ın da yararına olacaktır.
Tahran hükümeti, ülkenin serbest ticaret bölgelerine yapılan yatırımın önümüzdeki yıllarda İran'ın GSYİH'sına yüzde 5 oranında katkısı olacağını tahmin ediyor.
İran Serbest ve Özel Ticaret, Sanayi ve Ekonomik Bölgeler Yüksek Konseyi'nin verilerine göre, ülkede bulunan 15 serbest bölge ve 33 özel ekonomik bölgede 2500 firma faaliyet gösteriyor. Yıllık ihracat rakamı 18 milyar dolar olan serbest ticaret ve özel ekonomik bölgelerinde 700 binden fazla kişi çalışmaktadır.
İran'ın serbest ticaret bölgelerine doğrudan yabancı yatırımın önümüzdeki yıllarda yaklaşık 100 milyar dolara ulaşması ve yaklaşık bir milyon yeni iş fırsatı yaratması öngörülüyor.
Konuya ilişkin Arap ekonomi uzmanı Amir Al Sabaila, İran'ın, özellikle ABD'nin uyguladığı yaptırımlar ve ekonomik baskılar nedeniyle Fars Körfezi’ne kıyısı olan Arap ülkelerine serbest ticaret bölgelerine yatırım çağrısında bulunduğunu açıkladı. Al Sabaila, İran, ekonomik yaptırımların ekilerini azaltmak için komşu ülkeleriyle anlaşmazlığı düşürme politikasına başvurduğunu savundu.
Arap uzman sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’İran, İsrail'in (Siyonist Rejim) Fars Körfezi ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklardan yararlanmasını engellemek istiyor. Bu yüzden Tahran, ortak çıkarları doğrultusunda komşu ülkeleriyle anlaşmazlık ve gerilimlerin sıfıra indirmeye çalışıyor.''
Amir Al Sabaila, İran'ın Fars Körfezi ülkelerini serbest ticaret bölgelerine yatırım yapmaya davet etmesini olumlu bir adım olarak değerlenidrdi.
Ekonomi uzmanı Hussam Ayiş de Alkhaleejonline.net’e verdiği röportajda, İran’ın Fars Körfezi'ndeki Arap ülkeleri ve özellikle BAE ile olan ekonomik ilişkilerinin yeni bir konu olmadığını belirterek, ‘’İran ile BAE arasındaki ticaret hacmi 40 milyar dolara ulaşmıştı, daha sonra bu rakam 10 milyar dolara gerildi.’’ dedi.
İran'ın yatırım alanında BAE'de büyük bir varlığa sahip olduğunu anlatan Ayiş, bazı raporlarda Tahran'ın BAE’ye 300 milyar dolarlık yatırım yaptığına dair bilgiler yer aldığını kaydetti.
Fars Körfezi’ndeki Arap ülkeleri ile İran arasındaki ilişkilerin geleceğinin kolayca tahmin edilemeyeceğini kaydeden Hussam Ayiş, ‘’Bana göre yatırım ve ekonomik ilişkiler ülkelerin yönelimlerini etkileyen en önemli araçlarından biridir.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Arap uzman, ‘’Fars Körfezi ülkeleri yatırımlarını ve gelirlerini çeşitlendirmeli ve İran ekonomik açıdan Fars Körfezi’ne kıyısı olan Arap ülkeleri için iyi faydalar getirebileceği büyük bir ülke.’’ ifadesini kullandı.
İran'ın yatırıma ihtiyacı olduğunu savunan Hussam Ayiş, sözlerine şöyle devam etti:
''İran'ın milli geliri ya da gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH) sadece 330 milyar dolar civarında. Büyük petrol ülkesi olan İran, aynı zamanda geniş bir coğrafya ve büyük kapasitye sahip.''
Arap ekonomi uzmanı, ‘’Fars Körfezi'ndeki Arap ülkelerinden İran'a daha hızlı yatırım akışı, ekonomik fırsatlar yaratmak ve bunları dikkatle incelemek için hazırlık yapmayı gerektirir.’’ diye konuştu.