İran, Uzaya Canlı Bir Organizma Göndererek Uzay Yaşamına Sahip Ülkeler Kulübüne Nasıl Katıldı?


Uzay yaşamı konusunun İran’da 14 yıllık bir geçmişi var; 3 Şubat 2010'da İran Uzay Ajansı Kavoşger-3'ü fırlattı. Aralarında bir fare, iki kaplumbağa, 12 solucan ve bazı insan hücresi örneklerinin de bulunduğu bazı hayvanlarla birlikte Kovoşger-3’ü yörünge altı uzaya fırlattı.

Tesnim Haber Ajansı- Uzay yaşamı olarak bilinen, insan veya diğer canlıların dünya dışında yaşama ihtimali, yıllardır uzay bilimcilerinin aklını meşgul eden bir konu.
Bu alanda çalışan araştırmacılar, bu sorunun cevabını bulmanın, insanoğlunun dünya dışında bir yerde yaşama ihtimalinin temelini oluşturduğuna inanıyor. Bu bakımdan insan ve canlıların uzaya gönderilmesinin dünyada yaklaşık 80 yıllık bir geçmişi var. Amerika Birleşik Devletleri ilk kez 1948 yılında Albert I isimli bir al yanaklı maymunu uzaya gönderdi ancak bu fırlatma başarılı olmadı ve dünyanın ilk uzay maymunu öldü.
Amerika'nın maymunları uzaya gönderme ve onları geri dünyaya getirme deneyleri devam etmiş ve bu alanda yaşanılan 6 başarısız deneyden sonra nihayet 1959 yılında Abel ve Baker isimli 2 maymunu uzaya gönderip geri dünyaya canlı olarak döndürmeyi başarmıştır.
Daha sonra Rusya, Fransa, İran, Arjantin vb. tarafından sürdürülen uzaya maymun gönderme deneyimi, insanların uzaya gönderilmesinin ve insanlığın en büyük hayallerinden birinin gerçekleşmesinin temelini oluşturdu. 1961 yılında Yuri Gagarin; Sovyetler Birliği'nin (Rusya) astronotu uzaya çıkmayı başardı.
Ama Uzayda yaşam çalışmalarının ülkemizde 13 yıllık bir geçmişi var. 3 Şubat 2010'da İran Uzay Ajansı, Kovoşger-3'ü bir sıçan, iki kaplumbağa ve 12 solucan ve bazı insan hücresi örnekleri de dahil olmak üzere çeşitli hayvanlarla birlikte yörünge altı uzaya fırlattı.
Bu eylem, Savunma Bakanlığı ve Bilgi ve İletişim Bakanlığı iş birliğiyle uzaydaki canlı organizmaların durumunun araştırılması amacıyla gerçekleştirildi.
Kovoşger-1 ve Kovoşger-2'nin fırlatılmasının ardından fırlatılmaya hazır hale gelen Kovoşger-3, alt sistemleri, biyolojik oda, telemetri verilerinin beslenmesi ve gönderilmesi, eş zamanlı görüntüleme ve gönderme, uçuş bilgisayarı ve çevresel algılama gibi teknolojilerle donanımlıydı. Bu kargoyu uzayda 135 kilometre yüksekliğe kadar göndermeyi başardı.
Fırlatma sürecindeki aktivitelerinin ve performansının telemetrisi, mobil yer istasyonuna eşzamanlı görüntülerin gönderilmesi, tüm süreçte uçuş bilgisayarı kontrolü, komuta operasyonlarının kontrolü, biyolojik kapsülün ve içindeki canlı organizmaların aynı zamanlı olarak görüntülenmesi,  ince atmosferden ve atmosfer dışından veri toplamak için bir dizi laboratuvar olanağının edinilmesi, uzay alt sisteminin test edilmesi, Kovoşger-3'ün uzaya fırlatılmasının getirdiği diğer başarılardan bazılarıydı.
O dönemde bu fırlatma işlemi, İran uzay endüstrisinin inanılmaz bir başarısı olarak dile getiriliyordu ve bu haberi gündeme getirmeyen, yansıtmayan çok az yabancı medya vardı. İran'ın bu eylemi dönemin NASA Sekreteri tarafından da tebrik edildi.
Bu biyolojik kargonun Kovoşger-3 ile fırlatılması İranlı bilim adamlarının beklentilerini tam olarak karşılamasa da 1991 ve 1992 yıllarında ve Hasan Ruhani hükümetinin başlangıcından önce bu yol "bir maymunun başarılı bir şekilde uzaya fırlatılması" ile devam etti. Uzay yaşamının geliştirilmesi ve insanların uzaya gönderilmesi konusunda da büyük adımlar atıldı; Son olarak Hasan Ruhani hükümetinin göreve başlamasıyla birlikte ülkemizin uzay yaşamı alanındaki tüm faaliyetleri 8 yıl süreyle donduruldu.
Gelecek raporlarımızda ülkemizin yaşam ve uzay alanındaki diğer başarılı çalışmalarını ve 1392 yılına kadar canlı organizmaların uzaya gönderilmesini ele alacağız.