"Kavus" Kapsülünün fırlatılması, İran'ın uzaya insan gönderme yolunda attığı büyük bir adım


"Kavus" Kapsülünün fırlatılması, İran'ın uzaya insan gönderme yolunda attığı büyük bir adım

İran'ın uzay kapsülü, yörünge altı testlerin bir süre durmasından sonra birkaç saat önce uzaya fırlatıldı. İran'ın biyolojik kapsülünün son fırlatılışı 2013'de yapılmış, ardından çeşitli sorunlar nedeniyle durdurulmuştu.

Tesnim Haber Ajansı – İran İslam Cumhuriyeti’nin Kavus adlı biyo-kapsülü, fırlatılış projesinin on yıl kadar askıda kalmasından sonra yörünge altı testi yapmak üzere Semnan'daki İmam Humeyni (r.a) üssünden birkaç saat önce uzaya fırlatıldı. İran'ın biyolojik kapsülünün son fırlatılışı 2013'de yapılmış, ardından çeşitli sorunlar nedeniyle durdurulmuştu.

13. Halkçı Hükümetin ülkenin uzay endüstrisinin çeşitli bölümlerini canlandırma ve uzayda yaşam  alanında edindiği bilgileri pekiştirme kararlılığı doğrultusunda, İran’ın en yeni biyolojik  kapsülünü yerli Selman fırlatıcısı ile birkaç saat önce başarıyla fırlatıldı.

Bu biyolojik kapsül, uzaya insan gönderme planının gerçekleşmesi doğrultusunda bilimsel araştırma alanında bir teknoloji kargosudur.

Bu doğrultuda gerekli teknolojilerin geliştirilmesi ve edinilmesi amacıyla yer yüzeyinden 130 kilometre yüksekliğe fırlatıldı.

İran Uzay Örgütü tarafından görevlendirilen ve Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı Havacılık ve Uzay Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bu 500 kg'lık kapsülün başarıyla fırlatılmasıyla, fırlatma, kurtarma, hız kontrol sistemleri ve darbe kalkanları, kapsül ve şemsiye aerodinamik tasarımı, biyolojik koşulların kontrolü ve izlenmesi ile ilgili sistemler vb. dahil olmak üzere uzay görevi planının çeşitli teknolojilerinin gelişmesi, test edildi.

Selman adı verilen kapsül fırlatıcı, yarım ton ağırlığındaki biyolojik kapsülleri fırlatma kabiliyetine sahip, itki, aerodinamik ve kontrol alanında birçok gelişmiş özelliğe sahip olan bu sınıftaki fırlatıcıların ilk versiyonudur. İran Savunma Bakanlığı Havacılık ve Uzay Sanayii Teşkilatı tarafından inşa edildi ve tamamen yerli.

Uzaya fırlatılan bu İran biyolojik kapsülünün ağırlığı 500 kg olup, İran'ın uzay sanayisinde bugüne kadar bu ağırlıkta bir kapsül daha önce hiç uzaya fırlatılmamıştı! Daha önce fırlatılan çoğu İran uydusunun ağırlığı 50 ila 100 kg arasındadır.

Astrobiyoloji (Uzayda yaşam) ve biyolojik kapsül konusu İran dahil tüm ülkelerin uzay önceliklerinden biridir. Biyolojik kapsüller, canlı organizmaları uzaya taşıyan araçlardır ve genellikle biyolojik kapsül deneyleri, hayvanların ve diğer canlı organizmaların uzaya fırlatılması ve insan yaşamı için gerekli koşulları sağlamak üzere gönderilmesiyle başlar.

İnsanın uzaydaki varlığının temelini oluşturan bu kapsüllerin fırlatılması, uzmanlara insanlı uzay uçuş programları, fizyoloji, havacılık ve tıp mühendisliği gibi çeşitli alanlardaki araştırmalarını tamamlama fırsatı veriyor.

Peki Biyolojik kapsül nedir? Özellikleri nelerdir?

Biyolojik kapsül veya uzay kapsülü aslında kargo taşımak, bilimsel deneyler yapmak ve astronotları uzaya gönderip Dünya'ya geri döndürmek için tasarlanmış bir uzay aracıdır.

Ancak biyolojik kapsüllerin diğer uzay araçlarından farkı, bu kapsüllerin insanları ve kargoyu güvenli bir şekilde yörüngeye getirip dünya yüzeyine geri getirebilmesidir.

Ayrıca bu kapsüller, uzay roketlerine pek benzemeyen özel şekilleri nedeniyle benzerlerinden ayrılıyor. Bunlara ek olarak, yolcuların ve kargonun güvenliğini sağlaması için biyolojik kapsüllerin benzerlerine kıyasla daha fazla yakıt taşıması gerekiyor.

Salariye daha önce gerçekleştirdiği toplantıda şunları söylemişti: Biyolojik kapsüllerin fırlatılması bir önceki hükümette durdurulmuştu. 13'üncü hükümette de yapılan takiplerle birlikte 2023 yılında ilk biyolojik kapsül fırlatmasını önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğiz.

İran Uzay Ajansı Başkanından İran’ın biyolojik kapsülü hakkında ayrıntılar

İran Uzay Ajansı Başkanı Dr. Hasan Salariye; Tesnim ile yaptığı özel röportajda şunları söyledi: Fırlatma eşiğindeki "İran biyolojik kapsülü" insan taşıma kapasitesine sahip olmasa da önceki kapsüle göre çok daha gelişmiş yeteneklere sahip. İnsanlı fırlatma yapılabilmesi için bu kapsülün hem fırlatma aşamasında hem de dönüş aşamasında insanın yaşamına elverişli olması ve hızlanma açısından basınç kontrolü, sıcaklık kontrolü, oksijen seviyesi kontrolü ve uygun biyolojik koşullar açısından benzersiz özelliklere sahip olması gerekiyor.

Salariye şunları söyledi: Bu kapsül bir araştırma numunesi olup, daha yüksek kütleye sahip ve içindeki yaşamsal koşulların sürdürülmesi alanında daha gelişmiş yetenekler sağlanacak.

İran Uzay Ajansı Başkanı şunları söyledi:  Araştırma geliştirme aşamasında olan ve sözleşmesi yapılan bir sonraki prototip ise hem daha büyük kütleye hem de daha gelişmiş yeteneklere sahip. İnsan gibi bir canlının kapsüle yerleşebilmesi için fırlatma sırasında insan yaşamına uygun tüm koşulları sağlaması gerekiyor.

Salariye sözlerine şöyle devam etti: 2000’li yıllarda yapılan kapsüller, daha küçük boyutlu canlıları barındırıyordu ve içlerindeki yaşam koşulları, insanları taşıyan kapsüllerden çok daha basitti. İnsan, hem gidiş hem de geri dönüşteki ivme miktarı, paraşütün devreye girip dünya yüzeyine ne zaman döneceği konusunda şimdiye kadar test edilen canlılardan çok daha ciddi sınırlamalara sahip ve oksijen miktarı ile basınç ve sıcaklıktaki dalgalanmalar insan yaşamına uygun olması için spesifik olmak zorunda.

İran Uzay Ajansı Başkanı şunları söyledi: Araştırma ve geliştirme çalışmalarının da başlatıldığı yeni nesil biyolojik kapsüllerde önemli konulardan biri de kapsülün yönlendirilmesi ve kontrol edilebilirliği. Kapsülün, bu biyolojik kapsül gibi benzersiz özellikleri olan, önceden tahmin edilen bir ivme ve hız ile tamamen tahmin edilen bir konuma yerleştirilmesi mümkün olmalıdır.

Hasan Salariye şunları ekledi: Uzay fırlatmalarında biyolojik kapsülde en önemlisi yüksek güvenilirlik düzeyinin olması gereken nokta, canlı organizmanın yerleştirildiği kargo bölmesidir.  Doğal olarak, insanları taşıyabilen ve yörüngede dolaşabilen, hatta belirli bir noktaya iniş yapabilen, o bölgede kabul edilebilir bir ivmeyle kalabilen ve dönüş yapabilen, insanlar için yaşanılabilir şekilde uygun yaşam koşulları sağlayabilecek bir biyolojik kapsüle ulaştığımızda uzay teknolojisinin en üst seviyesine ulaştık demektir.

İran Uzay Ajansı Başkanı şunu hatırlattı: Bu yüksek teknoloji seviyesi, hem biyolojik kapsülün yönlendirilmesi ve kontrolü ve navigasyonu açısından, hem de o canlıya sağladığı koşullar ve kapsülün içinde o canlıya enerji sağlamak ve kontrol etmek için gerekli ekipman açısından gerekli olan teknolojinin bu seviyesi ve olgunluğuna ulaşmak için bir ülke bu alanda çalışıyorsa, amacı uzay alanında var olan tüm teknolojileri bir araya toplayıp uzmanlaşmak ve her boyutta üstünlük sağlamaktır.

İran'ın biyolojik kapsül fırlatma geçmişi

Uzay Aracı (Koveşger)-3 (Kaşif-Öncü)

İran’ın biyolojik kapsüllerin ve canlı organizmaların fırlatılmasının tarihi, İran Uzay Ajansının uzay aracı/ sondası "Koveşger-3"ü aralarında fare, iki kaplumbağa ve bazı solucanların da bulunduğu birçok hayvan ve bazı insan hücresi örnekleriyle birlikte yörünge altı uzaya fırlattığı 2010 yılına kadar uzanıyor. Uzaydaki canlı organizmaların durumunun araştırılması Savunma Bakanlığı ve Haberleşme Bakanlığı işbirliğiyle yapıldı. Bu kapsül, küçük canlı organizmaları ve beş farklı türde kök ve somatik hücreyi taşıyan biyolojik kabı uzaya taşıyabildi.

Koveşger-4

Koveşger-4, 2009 yılında bir araştırma ekibiyle dünyadan 135 km uzağa C sınıfında fırlatılmıştı. Bu görev kapsamında uzaydaki canlı organizmaları desteklemek için ilk biyolojik kapsül tasarlanıp inşa edildi.

İçinde canlı organizma bulunmayan bu test kargosu, yaklaşık 135 kilometre yükseklikteki uydu ile atmosferin üst katmanlarına kadar çıktı ve yaklaşık 15 dakika sonra geri dönüş sisteminin planlandığı gibi çalışmasıyla birlikte yere geri döndü.

Koveşger-5

Koveşger-4'ün başarılı bir şekilde fırlatılmasının ardından 6 aydan daha kısa bir süre sonra, canlı bir organizmayı dünya yüzeyinden 120 kilometre yüksekliğe göndermek amacıyla beşinci uydu tasarlanıp inşa edildi ve ilk fırlatışı 2010’da yapıldı. İran'da, canlı bir organizmayı taşıyan ilk uydu, böylece uzaya gönderildi. Bu uydunun tasarımı; maymun gibi küçük bir canlının görev sırasında hayatta kalması için gerekli koşulları sağlayacak şekilde dizayn edildi.

Bu amaçla biyolojik kapsül, oksijen üretimi ve karbondioksitin emilmesi alt sistemini içeren bir yaşam destek sistemi ile çevresel parametrelerin ve canlı organizmaların yaşamsal belirtilerinin ölçülmesi ve kaydedilmesine yönelik ekipmanlarla donatıldı.

Koveşger-6

Koveşger-6, 2011 yılında bir araştırma ekibiyle uzaya fırlatılmıştı ve dünya yüzeyinden 120 km uzağa gönderilmişti. Yaşam desteği, müdahale, kurtarma ve telemetriden oluşan bir teknolojik desteğe sahipti. Bu uydu fırlatıldığı anda elektronik, mekanik ve aerodinamik sistemlerin gözlemlenen performansı oldukça olumluydu ve planlara göre gönderme işlemi gerçekleştirildi ve uydu kargosunun görüntüsü fırlatıldıktan hemen sonra başlatıldı. Biyolojik kapsülün işlevi fırlatma süresi boyunca olması gerektiği gibiydi. Ayrıca alınan video gözlemlerine ve verilere göre, canlı, son anlara kadar hayattaydı ve kalp atışları izin verilen aralıktaydı.

Koveşger Uydusu ve Al Yanaklı Maymun ‘Aftab’

Koveşger uydusu, uzaya ilk astronot maymununu göndermek amacıyla 2014 yılında dünya yüzeyinden 120 km uzağa fırlatıldı. 2014’te Koveşger uydusu, katı yakıtlı fırlatıcı yardımıyla "Rhesus" cinsinden ‘Aftab’ adlı maymun olan yolcusunu yerden 120 kilometre yüksekliğe taşıyarak yere güvenli bir şekilde indi. Bu projenin başarılı bir şekilde uygulanmasıyla İran, uzaya (yüksekliği 100 km'nin üzerinde olan) bir canlı gönderip, onu güvenli bir şekilde geri getirme yeteneğine sahip birkaç ülkeden biri oldu.

"Fargam" maymunu ve uzaya fırlatılması

Bir önceki uydunun alt sistemlerinin iyileştirilip geliştirilmesi ve güvenilirliğinin artırılmasının ardından bu uydu, 23 Aralık 2014 Cumartesi günü sıvı yakıt taşıyıcılı ile fırlatmaya hazırlandı.

Astrobiyolojik araştırmayı yürütmek için, fırlatılan biyolojik kapsülde Fergam, Terenc ve Terank adlı eğitimli ve duyarsızlaştırılmış üç maymun mevcuttu. Belirli yaş, ağırlık ve vücut boyutlarına sahip bu üç maymun, çalışmanın türüne göre seçildi.

Bu üç maymundan Fargam, uzaya giden ikinci İranlı astronot maymunu olurken, diğer iki maymun da yedek astronot olarak seçildi.

Koveşger araştırma uydusunun fırlatılması, yerleştirilmesi ve Fergam adlı maymunun güvenli bir şekilde geri dönüşüne ilişkin gurur verici bir rapor

İran'ın bugün gerçekleştirdiği biyolojik kapsülünün fırlatılışına kadar, İran'ın uzay araştırmaları tarihinde 8 araştırma uydusu başarıyla fırlatıldı, bunlardan 3'ü canlıların uzaya gönderilmesinden sorumluydu ve şimdi, Hasan Ruhani yönetimi sırasında uzayda yaşam araştırmaları alanında yaşanan 10 yıllık bir aranın ardından, İran'ın biyolojik kargo taşıyan uydularının fırlatılmasına bugün yeniden başlandı.

 

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler