İran’ın Biyolojik Kapsülü Kavus’un Fırlatma ve Dünyaya Dönüş Yolculuğu


İran’ın Biyolojik Kapsülü Kavus’un Fırlatma ve Dünyaya Dönüş Yolculuğu

Yerli yapım Kavus biyolojik kapsülünü taşıyan Salman araştırma roketinin fırlatılması, İran’ın insanlı uzay programının yeni yol haritası kapsamında atılan ilk adımdır.

Tesnim Haber Ajansı- İran'ın "Kavus" adlı biyolojik kapsülünü taşıyan en yeni araştırma roketi Salman, ülkenin uzay programındaki biyolojik araştırmaların yeniden start alması için uygun bir adım olarak değerlendiriliyor. İran’ın yeni biyokapsülü son günlerde Semnan eyaletinde bulunan İmam Humeyni (ra) uzay üssünden başarıyla fırlatıldı.

Araştırma Roketleri Nedir?

Araştırma roketleri meteoroloji, atmosferik numunelerin hazırlanması, uydunun farklı bölümlerinin analizi ve çevresel analizler gibi uygulamalarda kullanılıyor. Bu roketler, kullandığı sensörlerle astronomik görüntüleri, ışınları ve astronomik faaliyetlerin etkilerini doğru bir şekilde kaydedebilmektedir. Öte yandan roket yapma ve gönderme maliyeti uydulara göre daha az olduğundan astronomi çalışmalarında sonda roketlerinin kullanılması uygun maliyetlidir.
İran'ın füze programı sürecinde elde edilen kazanımlara dayanarak geliştirilen uzay roketleri, 2015 yılında görevlerine başladı.

Kavoshgar 1,2 ve 3 uzay araçlarının itki gücünü katı yakıtlı Nazaat roketi sağladı. Kavoshgar 4, 5, 6, 7 ve Pishgam uzay araçları, Zelzal roketinin katı yakıtına dayalı olarak geliştirildi. Uzay aracı Pajuhesh’ın itici gücünü de da Şahab-2 sıvı yakıtlı roket sağlar.

İran, 2012 yılında ilk astronot maymununu uzaya göndermek amacıyla C sınıfındaki araştırma roketi Pishgam’ı fırlattı. Başarıyla uzaya fırlatılan uzay aracı dünya yüzeyinden 120 km yüksekliğe ulaştı. Bu projenin başarılı bir şekilde uygulanmasıyla İran, uzaya (yüksekliği 100 km'nin üzerinde olan) bir canlı gönderip, onu güvenli bir şekilde geri getirme yeteneğine sahip birkaç ülkeden biri oldu.

D sınıfındaki araştırma roketi Pajouhesh (Araştırma), ikinci maymun astronotunu uzaya gönderme misyonuyla 2014 yılında uzaya fırlatıldı ve dünya yüzeyinden 120 km yüksekliğe ulaştı. Pajouhesh ile İran'ın ikinci astronot maymunu Alçak Dünya Yörüngesi’ne gönderildi ve yaklaşık 15 saatlik bir sürenin ardından hayvan güvenli bir şekilde Dünya’ya geri döndü.

Araştırma projesinden sonra roketler dosyası nerdeyse ülkenin uzay programının gündeminden çıkarıldı.
Halbuki İran’ın nihai hedefi, 2016-2018 yılları arasında yörünge altına insan göndermekti, hatta uzay aracının ve insan taşıyan kapsülün tam ölçekli bir modeli (mock-up) tasarlanıp inşa edildi. İran'ın uzay kurumunun ile diğer ülkeler arasında yapıcı bir işbirliği bulunmadığı göz önüne alındığında, İran'ın araştırma roketi programının başarı oranının oldukça övgüye değer olduğu söylenebilir.
Yeni araştırma roketi Salman’ın başarılı bir şekilde fırlatılması,2000'lerde İran’ın uzay endüstrisinin büyümesiyle birlikte uzay teknolojisinin yerelleşme hedefini yakaladığını göstermiş oldu.

"Salman" Uzay Roketinin Özellikleri

6 ton kütleye ve 12 metre gövde yüksekliğine sahip yerli roketin çapı 88 cm’dir. Son fırlatmada test edilen biyolojik kapsülünün alt kısmının çapı 130 cm'dir. Yeni biyokapsülleri uzaya taşımak için hazırlanan Salman’ın İran uzay çalışmalarının operasyonel deneyimleri nedeniyle güvenilirliği yüksek olduğu değerlendiriliyor. Bu fırlatmada 1,8 metre yüksekliğindeki kapsül sıvı yakıtlı roketle başarıyla uzaya fırlatıldı.

Salman'ın fırlatma işlemine ilişkin yayımlanan bilgilere göre, bu uzay roketinin motoru 67 saniye boyunca aktif kalarak 500 kilogramlık Kavus biyolojik kapsülünü 35 kilometre yüksekliğe çıkardıktan sonra kapsül, 45 kilometre yükseklikte fırlatıcıdan ayrıldı ve fırlatıcıdan aldığı kinetik enerjiyle 130 kilometre yüksekliğe yükseldi. Ardından kapsülün Dünya’ya dönüş süreci başladı. Dünya’ya yol alan Kavus kapsülünün paraşütleri uygun irtifada açıldı ve kapsülün hızı iniş için belirlenen limite düşürüldü.

Sıvı yakıtlı roketin kullanılmasıyla sistemin gücü artar ve aynı zamanda biyolojik kapsülün içindeki canlı organizma ivme ve titreşimden daha az etkilenir ve hayatta kalması için uygun koşulların yaratılmasına katkı sağlar. Pishgam roketi (İran’ın başarılıyla fırlattığı ilk uzay roketi) maksimum 9 g-kuvvetiyle  (Dünya'nın yerçekimi ivmesinin 9 katı) dünyanın yörüngesine girdi. Sıvı yakıt kullanımıyla birlikte Araştırma ve Salman roketlerinin ivmesi 7 g-kuvvetine  (Dünya'nın yerçekimi ivmesinin 6 katı) ulaştı.

İran'ın uzay programı kapsamında yürütülen biyolojik araştırma çalışmalarının nihai hedefi insanı uzaya göndermek olduğuna göre sıvı yakıtlı roketlerin kullanmasıyla astronota en uygun koşul sağlanabilir. G-kuvvetine  tolerans değişken olsa da normal bir kişinin tolerans limiti aşağı yukarı 5  g’dir.
Salman’ın bir diğer özelliği de yük bölümünün gövde çapından daha büyük olmasıydı. Ülkenin fırlatma çalışmalarında ilk kez bir uzay roketi, gövdesinden daha büyük çaplı bir yükü taşımış oldu. Bu, gelecekte büyük uydular veya çok sayıda uydu fırlatmayı amaçlayan İran’ın işine yarar.

İran’ın “Kavus” Adlı Yeni Uzay Kapsülü

Kavus, son fırlatmada uzaya götürülen yükün adıydı. Yayınlanan bilgilere göre, Salman adlı yeni roketle fırlatılan ülkenin son biyolojik kapsülünün başarıyla fırlatılmasının ardından İran Uzay Kurumu uzmanları, inişten kısa bir süre sonra yerde bulunan kapsülü kurtarmayı başardı. Kapsülün görevinde canlı bir organizmanın taşınması yer almıyordu. Ancak Kavus’la uzaya gönderilen bazı "biyolojik kitler" Dünya'da geri döndü.

Yapılan incelemelere göre biyolojik kapsülün darbe kalkanı başarılı bir şekilde çalışmış ve kapsülün yere ulaştığında enerjisini iyi bir şekilde dağıtabilmiştir. Bu, projenin önemli başarılarından biridir. Böylece alt sistem kutuları ve panolar ve biyolojik kitler de dahil olmak üzere çeşitli bileşenler kapsülden güvenli bir şekilde çıkarıldı.

Bu önemli bir gelişme, çünkü bu kapsül, İranlı uzmanlar tarafından yapılan en son biyolojik kapsüldür ve ağırlık, geometrik şekli ve boyutlardaki farklılığın yanı sıra, İran uzay endüstrisinin 20 yıllık geçmişinin en ağır yüküdür.

Son projede bazı yeni teknolojiler de test edildi. İnsan taşımak amacıyla tasarlanan kapsüllerin iniş sürecinde kullanılacak darbe emme sistemi bu teknolojilerden biridir. Bu sistem İranlı uzmanlar tarafından yerli imkanlarla geliştirilmiştir.

Pajouhesh uzay roketi fırlatıldığında ses miktarını ölçmek için kurulan sensörler de test edildi ve bu deney yüksek ihtimalle son fırlatmada da yapılmış olabilir.
İran’ın “Kavus” adlı yeni uzay kapsülünde 10'a yakın ana sistem kullanılmıştır.
Kavus kapsülünde kullanılan sistemlerden biri de canlıların uzaya gönderilmesi görevi için oldukça önemli olan biyolojik parametrelerin ölçen sistemdir.

Testi yapılan diğer sistem de Dünya’ya dönüş sürecinde kullanılan ‘’Isı Kalkanı Sistemi’’dir.
Görevlerini tamamlayan uzay araçları Dünya’ya dönerken kütleçekim kuvveti nedeniyle atmosferde çok yüksek hızlara ulaşır. Atmosferdeki havada bulunan parçacıkların yüksek hızlarda oluşturduğu sürtünme nedeniyle uzay araçlarının yüzeyinin sıcaklığı yaklaşık 2000°C’ye çıkar. Isı kalkanları uzay araçlarını yüksek sıcaklığın tahrip edici etkisinden korur.

Kavus kapsülünün gövdesi grafit veya özel seramik gibi ısıya karşı çok dayanıklı malzemeden oluşur.
Kapsülün dönüşünde paraşüt sistemleri de denendi. Telemetri kameraları aracılığıyla elde edilen veriler sistemlerin işini iyi yaptığını gösteriyor.

Ülkenin son uzay projesinden elde edilen veriler özenle analiz edildikten sonra bir sonraki fırlatma için tasarım ve yapım değişiklikleri yapılır.

İnsan Taşıyan Kapsül

Uzay programı kapsamında yürütülen biyolojik araştırma çalışmaların amacı insanlı uzay aracını fırlatmak ve dünya yüzeyine güvenli bir şekilde geri dönüşünü sağlamatır.

Daha önce bu kapsülün kütlesinin 1800 kg olduğu söyleniyordu, ancak yetkililerin son açıklamalarına göre Kavus’un daha büyük ölçekli bir örneği olan  1500 kg’lık kapsülün 2 yıl içinde ilk testlere hazır olacaktır.
Yerli yapım Kavus biyolojik kapsülünü taşıyan Salman araştırma roketinin fırlatılması, İran’ın insanlı uzay programının yeni yol haritası kapsamında atılan ilk adımdır. 

İran uzay endüstrisi uzmanları tarafından yürütülen proje dış yardımlara ihtiyaç duyulmadan başarı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.

En Önemli Bilim/Uzay Haberler
En Çok Okunan Haberler