Ensarullah, Babu’l Mendep ve Gazze


Yemen’in yalın ayaklı savaşçılarının Filistin meselesini savunmak ve Gazze’de işlenen soykırıma dur demek adına işgalci Siyonist İsrail rejimine karşı düzenlediği saldırılar ve dünya emperyalizmine meydan okuması Müslüman ülke yöneticilerinin zillet altında yaşadıklarının en büyük göstergesi olarak tarihe kaydedilecektir.

Tesnim Haber Ajansı- 7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı Operasyonu’nun üzerinden 78 gün geçti. Ve dünya bu geçen süre zarfında birçok şeye şahit oldu. Emperyalizmin ve Siyonizm’in çirkin yüzü, çifte standart uygulamaları, İnsan haklarının sadece siyasi bir araç olarak kullanıldığı, sömürgeci hedefleri ve korkuları tekrardan ve en çıplak haliyle ortaya çıktı. Emperyalist ve Siyonist devletler yapmaları gerekeni yapıyorlar öyle ki BM ve kurumları dahi Siyonist rejimin katliamlarını durdurmak için bir karar alamıyor, yani düşman düşmanlığını yaparken, asıl sorun Müslüman ülke yönetimlerinde!
Gazze
Emperyalizmin başı ABD ve İngiltere’nin yeşil ışığı ve sınırsız desteği ile Siyonist İsrail Rejimi, Gazze’de 78 gündür bir soykırım gerçekleştirmekte. Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 20 bini aşkın sivil insan hayatını kaybettiği; okulların, hasta hanelerin bombalandığı, elektriğin, suyun kesildiği hatta mezarların bile buldozerlerle yıkıldığı bir durumda Müslüman ülke yönetimleri kınama ve etkisiz bir diplomasi yürütmenin dışında şimdiye kadar hiçbir şey yapmadılar. Birçok ülke Siyonist rejimle ilişkilerini, ticaretini devam ettirirken bazı ülkeler ise kapalı kapılar ardında Gazze’nin savaştan sonraki durumu için pazarlıklar, planlamalar yapmaya başladılar. 
Müslüman ülkelerin Siyonist rejimle ilişkilerine ve ticaretlerine tam gaz devam ettikleri bir durumda Bolivya, Şili, Kolombiya gibi ülkeler Siyonist rejim ile ilişkilerini kesip büyükelçilerini geri çağırdılar. Emperyalizmin başkenti ABD’de, İngiltere’de Avrupa ülkelerinde Asya ülkelerinde halk etkili protesto eylemleri yapıp, ülke meclislerini, kongreleri basıp tepki göstererek soykırımın durdurulmasını istediler. Bu durum Müslüman ülke yöneticileri için bir utanç kaynağı olmakla birlikte tarihe bir kara leke olarak yazılacaktır. 
Fakat Müslüman ülkeler ve yöneticiler içinde Suriye, Lübnan, Yemen, Irak ve İran bu utancı yaşamayacak ülkeler olarak kayda geçtiler. Bu ülke yönetimleri en baştan Siyonist rejimi tanımayarak ve ticaret yapmayarak diğer Müslüman ülkelerden ayrı bir konumda olduklarını göstermişlerdir. Bununla birlikte savaşın ilk gününden beri Gazze’deki direnişçilerin safında yer aldıklarını açıkça beyan etmiş ve desteklerini açıklamışlardır. Lübnan’daki, Irak’taki ve Yemen’deki direniş güçleri ise fiili olarak ABD üslerine ve Siyonist rejime karşı saldırılar düzenlemiştir. 
Ensarullah
Burada Yemen Ensarullah hareketi için ayrı bir sayfa açmak gerekir. Yemen Ensarullah hareketi 2013 yılında başlayıp 2021’e kadar süren şiddetli bir savaş yaşamasına rağmen her zaman Filistin meselesini sahiplendiğini, Filistin halkının yanında olduklarını açıklamıştır. Ne acıdır ki Yemen 8 yıl boyunca ABD, Fransa ve İngiltere’nin desteklediği Suudi Arabistan’ın ve BAE’nin başını çektiği Müslüman devletlerin oluşturduğu koalisyona karşı savaşmıştır. Arap devletleri içerisinde en fakir ve en güçsüz olan Yemen 8 yıl boyunca büyük bir direniş örneği göstermiş ve zafere ulaşmıştır. Yemen savaşı tam olarak sonlanmamış olsa bile şu an fiziki çatışmalar durmuş durumda. Böyle bir devlet ve halk Gazze’de yaşanan soykırımı durdurmak için bütün dünyaya meydan okuyarak başta Kızıldeniz’deki Siyonist rejim ve ABD çıkarlarını hedef aldı ve ardından işgal altındaki Eilat Limanına saldırı düzenledi.
Bab’ul Mendep
Ensarullah hareketi lideri Abdulmelik el-Husi kasım ayında yaptığı açıklamada, Bab’ul Mendep Boğazı’ndan geçecek Siyonist İsrail bayraklı gemilerin hedef alınacağını ifade etti. Ardından Yemen Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Yahya es-Seri, Kızıldeniz’den geçerek işgal altındaki limanlara gidecek İsrail bayraklı veya İsrail’e çalışan gemilerin hedef alınacağını açıkladı. 19, 27 ve 31 Ekim’de Kızıldeniz üzerinde işgal altındaki topraklara füze ve İHA saldırıları düzenleyen Yemen deniz kuvvetleri 19 Kasım’da Galaxy Leader adlı İsrail bandıralı gemiye el koydu. Daha sonra İsrail bandıralı yük gemilerine saldırılar düzenledi. Yemen kuvvetlerinin düzenlediği bazı saldırılar ABD ve İngiltere destroyerleri tarafından engellense de düzenlenen saldırılar Siyonist rejime ve hamilerine büyük bir darbe indirmiş oldu. 
Yemen Deniz kuvvetlerinin düzenlediği saldırılar sonrası dünyanın en büyük gemicilik şirketi Mediterranean Shipping Company (Akdeniz Gemicilik Şirketi), gemilerini Kızıldeniz güzergahından çektiğini açıkladı. Şu ana dek Fransız şirketi CMA GGM, Danimarkalı gemicilik şirketi Maersk, Alman Hapag-Lloyd ve petrol devi BP de aynı kararı aldı. Dünyanın en büyük gemicilik şirketleri artık ya Kızıldeniz yolunu kullanmayıp Ümit Burnu’ndan dolaşarak ki büyük bir zaman ve maddi kayba uğrayarak İsrail limanlarına gidiyor ya da İsrail’e yapılacak seferlerini durdurmuş durumdalar.
Bab’ul Mendep Boğazı’nın önemin hakkında birkaç veriye dikkat edecek olursak, Ensarullah güçlerinin Siyonist İsrail rejimine ve hamilerine indirdiği darbenin ölçüsünü daha iyi görebiliriz. 
-Babu’l Mendep Boğazından yılda 30 bini aşkın gemi geçerek Süveyş Kanalı üzerinden hareket ediyor. 
-Dünya petrol ticaretinin yüzde 10’u ve doğalgaz ticaretinin yüzde 8’i Süveyş kanalından geçiyor. Dünya nakliye konteynırlarının yaklaşık yüzde 30’u yine Babu’l Mendep ve Süveyş Kanalından geçiyor.
-2021’de Ever Given gemisinin Süveyş Kanalı’nda karaya oturması ve bir hafta gemi trafiğinin durması dünya ticaretinde yaklaşık 10 milyar dolarlık bir kayba neden olmuştu.
Bu veriler ışığında Ensarullah saldırıları sonrası Siyonist rejimin baş hamisi ABD ve İngiltere Ensarullah karşıtı bir koalisyon kurma fikrini ortaya attı ve sözde deniz güvenliğini sağlamak adına dünya devletlerini bu koalisyona katılmaya davet etti. 
ABD Savunma Bakanı 19 Aralık’ta yaptığı açıklamada; "Refah Muhafızı Operasyonu'nu kurduğumuzu duyuruyorum. Misyonda İngiltere, Bahreyn, Kanada, İtalya, Fransa, Hollanda, Norveç, Şeyseller ve İspanya da yer alıyor" dedi. Bu koalisyonun kurulması bile Ensarullah’ın yaptığı saldırıların ne kadar etkili olduğunu ortaya koymak adına yeterli olmakta.
Yemen’in yalın ayaklı savaşçılarının Filistin meselesini savunmak ve Gazze’de işlenen soykırıma dur demek adına işgalci Siyonist İsrail rejimine karşı düzenlediği saldırılar ve dünya emperyalizmine meydan okuması Müslüman ülke yöneticilerinin zillet altında yaşadıklarının en büyük göstergesi olarak tarihe kaydedilecektir.