ABD’li Aktivist: Siyonistlerin Cinayetlerini Durdurmak İçin Farklı Baskı Araçları Kullanılmalı

Tesnim Haber Ajansı- Siyonist işgal güçlerinin Gazze'ye yönelik soykırım amaçlı saldırıları, katliamları, yıkımları ve insanlık dışı vahşi uygulamaları 88'inci gününde devam ediyor.

ABD'li avukat ve insan hakları aktivisti Stanley Cohen, Gazze Şeridi’nde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Batı ana akım medyasının Hamas tutumunu eleştirerek, "Batı medyasının Hamas'ı kınama tutumu devam ediyor. Medya akımları uluslararası kamuoyuna Hamas hareketi ve Filistin direnişiyle ilgili iddialar aktarıyor." dedi.

Cohen, "Bu akım aslında Hamas ile ilgili anlatımlarını dünya kamuoyununsa kabul ettirmeye ve inandırmaya çalışıyor. Bu bağlamda pek çok Batılı yorumcu, medya grubu ve hükümetler, 7 Ekim operasyonu nedeniyle Gazze Şeridi'nde devam eden gerginliğin asıl sorumlusunun Hamas olduğunu söylüyor." ifadesini kullandı.

Batı medyasının Gazze’deki olayları ciddi biçimde çarpıttığını belirten ABD'li Avukat Cohen, şunları kaydetti:
"Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail rejimine karşı gerçekleştirdiği eylem, onlarca yıldır Filistin halkına karşı uygulanan Siyonist baskıya ve soykırıma bir tepkiydi. Bu nedenle Gazze'deki mevcut savaştan Hamas'ı sorumlu tutmuyorum. Sorunu daha temelden incelememiz gerekiyor. Hamas, görevini Filistin halkını savunma ve destekleme olarak tanımlamış meşru bir direniş hareketidir.

Amerikalı bir hukukçu olarak hayatımın ana hedefini adalet ve özgürlük mücadelesi üzerine belirledim ve bu yolda Filistin halkına ve direnişine destek olmak hayatımda önemli bir yere sahip. Bu konuda kararlıyım."

Hamas liderinden birinin resmini X medya hesabında profil fotoğrafı olarak yapan Stanley Cohen, bunun sosyal medyada gündem yarattığına dikkati çekerek, bu konuyu önemsemediğini ve Hamas liderlerini özgürlük savaşçıları olarak takdir ettiğini söyledi.

Cohen, "Siyonist rejimin kuruluşundan bu yana yaptığı eylemlerine hangi açıdan bakarsak bakalım uluslararası hukukun temel ilkeleri ile çeliştiğini görüyoruz. Bunun da nedeni açıktır; İsrail rejiminin kuruluşu gayri meşrudur. Gayri meşru olduğunu bilen Siyonist rejimin, kuruluşunun başından itibaren askeri güce baş vurmaktan başka yolu olmamıştır ve bu yüzden Siyonistlerin varlığını sürdürmek için yalnızca güce ve silahlarına güvendiklerini görebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze savaşındaki Siyonistlerin korkunç suçlarına atıfta bulunan ABD'li insan hakları aktivisti, "Siyonistlerin savaş suçlarını durdurmak için çeşitli baskı araçları var. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Adalet Divanı ve elbette dünyanın çeşitli devletleri el ele verip İsrail rejiminin üst düzey yetkililerini ve onların çeşitli ülkelerdeki varlıklarını boykot edebilir.
Aynı zamanda Siyonistlerin dünya çapındaki mal varlıklarına el konulabilir ve İsrail rejimine silah ambargosu uygulanabilir. Ancak mevcut durumda bu tür tedbirlerin hayata geçirilmesi konusunda çok net bir ihtimal bulunmuyor.’’ ifadelerini kullandı.

ABD’li avukat sözlerine şöyle devam etti:
‘’Dünyanın genç kuşakları, Filistin halkının lehine ve Siyonistlere karşı faaliyet gösteriyor. Bu konu, İsrail rejimin üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuştur. Bu arada Netanyahu ve İsrail rejiminin Batı devletlerinin yaktığı yeşil ışıkla Gazze’de işlediği cinayetler esef verici bir şeydir.

Ancak Batı'nın tüm desteklerine rağmen Netanyahu'ya ve İsrail rejimin durumu hiç de iyi değil. Şimdi Suriye'den, Lübnan'dan ve diğer bölgelerden İsrail rejimine yönelik operasyonlara tanık oluyoruz. Benim kanaatimce Netanyahu, Gazze savaşını kendini koruma olayı olarak görüyor. Ne yazık ki Batı da buna eşlik ediyor.’’

İnsan hakları aktivisti Stanley Cohen, ‘’Filistin halkı ve direnişi şunu bilmelidir ki, dünyanın çoğunun özellikle gençlerin çoğu İsrail rejimine karşı mücadelelerini destekliyor ve bu konuda oldukça net ve kararlılar.’’ diye konuştu.