Gazze Savaşın 100. Gününde İsrail'in Yenilgisinin İşaretleri/ Siyonist Savaş Kabinesi Çöküşün Eşiğinde


Gazze Savaşın 100. Gününde İsrail'in Yenilgisinin İşaretleri/ Siyonist Savaş Kabinesi Çöküşün Eşiğinde

Alanında uzman Filistinli bir analist, Siyonistlerin Gazze savaşındaki kesin yenilgisinin ve direnişin zaferinin işaret fişeklerine değinerek şunları söyledi: İsrail, çatışmanın birçok ekseninden çekilerek savaşı sürdüremeyeceğini pratikte kabul etmiş oldu ve savaş kabinesi çöküşün eşiğinde.

Tasnim Haber Ajansı- Önde gelen Filistinli analist ve bölgesel ‘Rey el-Yovm’ gazetesinin editörü Abdul Bari Atvan kaleme aldığı yeni analizinde, Siyonist rejimin savaştaki yenilgisinin işaretlerinin yanı sıra Siyonist liderler arasındaki güçlü anlaşmazlıklra da gönderme yaptı ve şunları ifade etti: Gazze savaşının üzerinden 100 gün geçmesinin üzerinden İsrail savaş kabinesinin önde gelen 3 bakanının bu rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya karşı harekete geçmesi ve İsrail'de onun görevden alınmasını talep eden protesto gösterilerine katılması İsrail'in kesin başarısızlığının göstergesidir.

İsrail'in savaş kabinesi çökmenin eşiğinde

Atvan, kaleme aldığı bu analizinde dolaylı bir gönderme yaparak Gazze savaşının 100. gününden sonra Siyonist yetkililer arasındaki keskin anlaşmazlıklara dikkat çekti: Savaşı kazananlar kavga etmek ve patronlarının görevden alınmasını talep etmek yerine kutlama yaparlar. Burada daha detaylı anlıyoruz ve Siyonist rejimin savaş kabinesinin önde gelen iki bakanı Benny Gantz ve Gadi Eysenkot'un bu kabinenin son toplantısını öfkeyle terk ettiğini ve hemen İsraillilerin Netanyahu'nun devrilmesini talep eden gösterilerine katıldığını söylüyoruz. Bu gösterilerde Siyonistler, kabinenin esirleri iade etme, yerleşimcilere destek verme ve onların güvenliğini sağlama konusunda başarısız olduğunu, Netanyahu'nun kişisel çıkarlarını her şeye tercih ettiğini haykırdılar.

Bu yazının devamı şöyle: Netanyahu'nun kabinesinin çöküşü, bu rejimin savaş bakanı Yoav Galant'ın, Netanyahu ile sözlü tartışmanın ardından İsrail savaş kabinesi acil toplantısından çok hızlı ve öfkeli bir şekilde ayrılmasıyla zirveye ulaştı ve bu, diğer bir devrim olan bakanların toplantıdan ayrılma sürecinin başlangıcı oldu. Bu bağlamda pek çok kişi Siyonist rejimin savaş kabinesinin çok yakında dağılacağını öngörüyor. İsrail'in Gazze'ye karşı kara savaşının başlangıcında, bu savaş ne kadar uzun sürerse İsrail'in yenilgilerinin o kadar ağır olacağını, buna paralel olarak direnişin zaferlerinin de artacağını söylemiştik.

Siyonistlerin savaşı sürdüremeyeceklerini pratik olarak kabul etmeleri

Bu analize göre; Direniş savaşçıları son 100 gün boyunca İsrail kuvvetlerine çeşitli düzeylerde ağır bedeller ödeterek tüm planlarını boşa çıkardı ve onların sahte gururlarını kırdı. İşgalci güçlerin Gazze Şeridi'nin merkezinde, Deyr el-Balah ve Han Yunus'un doğusunda ve öncesinde Şucaiyye'deki şehir ve kamplardan geri çekilmesine ilişkin son yirmi dört saat içinde haberler süratle yayınlandı. Bu, Siyonist ordusunun yüksek miktardaki insan kayıplarının yanı sıra, bu rejimin çok sayıda tank ve askeri aracının imhası da dahil olmak üzere İsrail ordusunun maddi düzeyde ağır kayıplarının da bir kanıtıdır. Bu geri çekilme aslında Siyonistlerin savaşı sürdüremediklerini pratikte kabul etmeleridir.

Abdulbari Atvan şunu vurguladı: Bu savaş ve gelişmeleri ele alırken meselelere kar-zarar açısından bakmak yanlış olabilir. Çünkü bir ticaret anlaşmasıyla uğraşmıyoruz, ABD gibi dünyanın büyük güçlerinin desteklediği müstekbir/ zorbacı bir rejime karşı özgürlükçü bir direniş savaşından bahsediyoruz. En güçlü direniş silahı iman ve iradedir ve şehitliğe kadar mücadeledir.

Savaştan 100 gün sonra Siyonistlerin yenilgisinin işaretleri

Atvan analizine şöyle devam etti: Ama en azından savaşın bu aşamaya kadar olan sonuçlarını incelemek istersek, tüm cephelerdeki direnişin düşmana karşı dimdik ayakta durduğunu ve savaşı işgal edilen toprakların kalbine taşıdığını görebiliriz. Teçhizatına yüz milyarlarca dolar harcayan ve Arap ordularının korktuğu Siyonist ordusunun caydırıcılığı efsanesini yerle bir etti. Bunlar savaşın ilk sonuçlarıdır ve aslında Siyonist projenin çöküşünün ve muhtemelen Batı’nın sözde heybetinin bölgede yok edilmesinin başlangıcını temsil etmektedir. Bu savaşta Filistin halkının 24 binden fazla şehit verdiği, 66 binden fazla yaralı verdiği, Gazze Şeridi'nde 2 milyon insanın yerinden edildiği, halkın yüzde 86'sının evini kaybettiği doğru ama İşgalci düşman benzeri görülmemiş kayıplara uğradı ve bu savaşta oldu.

100 gün süren savaşta 1700'den fazla Siyonist öldürülmüş, binlercesi yaralanmış, direniş operasyonları sonucunda yarım milyondan fazla Siyonist yerleşimci işgal altındaki Filistin'in kuzeyi ve güneyinden yerlerinden edilmişti. Bütün bunlar direniş açısından büyük ve öngörülemeyen kazanımlardı ve düşmanın kayıplarını hiçbir zaman telafi etmesi mümkün değildir. Siyonist rejim, son 75 yılda Filistin topraklarını işgal ettikten sonra bu topraklarda çok sayıda savaşa girmiş ancak mağlup ve parçalanmış Arap ordularıyla her zaman çatışmaları kolaylaştırmaya alışmıştı.

Gazze savaşında 3 ana dönüm noktası

Atvan analizine şöyle devam etti: Ancak bugün işgalci rejim, Siyonistlerin korkan kamuoyunu rahatlatmak için mevcut savaşı kendi lehine sonlandırıp, başta direnişi yok etmek olmak üzere hedeflerine ulaşabilmek umuduyla tüm ağırlığını ve askeri gücünü kullandı. Bu arada Amerika, Siyonistlere mali, askeri, beşeri ve siyasi her türlü desteği onlara sağladı ancak 100 gün geçmesine rağmen işgalciler bile hedeflerinden birine ulaşamadı.

Atvan ayrıca Gazze savaşındaki 3 ana dönüm noktasına dikkat çekti:

-Filistinliler, ne Siyonist düşmandan ne de onun destekçilerinden korkmayan, tereddüt etmeden savaş kararını veren ve bunun tüm sonuçlarına hazır, cesur ve inançlı bir liderden ilham alıyorlar.

- Filistin halkının direnişe güçlü ve istikrarlı desteği ve ona olan inancı.

- Başta Yemen, Irak ve Güney Lübnan olmak üzere tüm direniş gruplarının Filistin halkını destekleme kararlılığı ve istikrarı

Amerika, Yemen'de yıpratma savaşı ağına takıldı

Atvan yazısının devamında şunlara vurgu yaptı: Sömürgecilere ve işgalcilere karşı savaşan bütün milletler, davalarını savunmak için büyük fedakarlıklar yaptılar. Sömürgecilere karşı yürütülen savaşta milyonlarca Vietnamlı ve birçok Afrika ülkesi milleti katledildi. Kardeş ülke Irak'ta yine bu ülkenin halkı Amerikalı işgalcilere karşı savaşta büyük fedakarlıklar yaptı ve Amerika'nın Irak'a yaptığı vahşi saldırıda bu ülkenin 2 milyona yakın insanı şehit oldu. Filistin milleti de savaşı kendisi seçmemiş ama savaş onlara dayatılmış bir halktır ve bu halkların savaşmaktan ve direnmekten başka seçeneği de yok.

Atvan, Yemenlilerin Filistin halkını destekleme konusundaki cesur tutumlarını övdü: Yemen'deki kardeşlerimiz, Amerika'yı askeri, ekonomik ve stratejik düzeyde bir yıpratma savaşının tuzağına sürükledi ve Batı cephesinde tarihi bir bölünme yarattı. Öyle bir bölünme yarattı ki iş birçok Avrupa ülkesinin Yemen'e karşı Amerikan sömürge koalisyonuna katılmayı reddettiği bir yere ulaştı. Ayrıca ABD'nin Arap ve Afrikalı müttefikleri de bu koalisyona katılmayı reddetti.

Gazze Şeridi'nden Tel Aviv'e roket atılmaya devam edildiği sürece İsrail ordusunun maddi ve insani kayıpları artmaya devam edecek. Amerikan-İsrail ortaklığının Direnişin liderlerini ve komutanlarını ve operasyon odalarını bulmaya yönelik tüm çabaları başarısız oldu ve Gazze halkını yerinden etmeye yönelik tüm planlar da başarısız oldu. Bütün bunlar direnişin bu savaşta kesin zaferinin işaretidir.

 

 

En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler