Türkiye'nin Ä°ran Büyükelçisi: Devletimiz Gazze Halkını Savunuyor
Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Tahran'da yaptığı konuÅŸmada; "Bizim devletimiz Gazze halkını savunuyor, Ä°srail ile tüm ekonomik iliÅŸkilerin kesilmesinden yanayız" dedi.
Tesnim Haber Ajansı- Türkiye'nin İran'daki Büyükelçisi Hicabi Kırlangıç yaptığı röportajda; "7 Ekim'den sonra Türkiye halkı özel sektöre İsrail şirketleri ile ekonomik ilişkilerini kesme hususunda baskı yaptı, Türk şirketlerin ilişkileri ise bu şirketlerle zayıfladığı gözlemlenmektedir." dedi.
Bu diplomat Türkiye ile Siyonist Rejim özel sektör ekonomik ilişkilerinin kısıtlı olarak hala devam ettiğini, bunun hükümet iradesi dışında olduğunu, ancak Türkiyeli şirketlerin bu rejim ile ilişkilerinin kısıtlandığını, sadece çok uluslu şirketlerin Siyonist şirketler ile işbirliği yaptığını da söyledi.
Hicabi Kırlangıç, Türkiye'deki ekonomik ortam ile ilgili olarak da "Türkiye ekonomisi serbest ekonomi politikasına dayanıyor, buna göre ekonomik ilişkilerin bir kısmı hükümetin iradesi dışında, aksi takdirde mevcut hükümetin İsrail ile ekonomik ilişki kurma isteği kesinlikle yok."
Konuşmasının bir başka bölümünde ise Türkiye'nin İran Büyükelçisi, iki ülkenin kültürel ortak noktalarına değinerek şunları belirtti: "Pek çok ortak noktamız var ve kültürel, sosyal, dinsel ve dilsel olarak biriz."
Kırlangıç, şunları da sözlerine ekledi: "İran ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkilere farklı tarihsel dönemlerde inişler ve çıkışlar eşlik etmiş olabilir ancak siyasi ve sosyal özellikler açısından ilişkilerimiz her zaman üst düzeyde olmuştur ve bu ilişkiler birbirinden ayrılamaz ilişkiler ağı oluşturmuştur."
İran'la ilişkileri ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel tüm düzeylerde geliştirmek istediklerini belirten Kırlangıç, iki kardeş ve komşu ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin bölgede ve dünyada barışın sağlanmasına yardımcı olabileceğine ve iki millet için bir bereket kaynağı olabileceğine inandığını vurguladı.
Farsçayı çok iyi bilen ve Fars dili hocası olan bu Türk diplomat, bu dilin bölge medeniyetindeki tarihi rolünü de şöyle anlattı: "Fars dili, bölgedeki Müslüman milletlerin tarihi dilidir, onun kapasiteleri geliştirilmelidir. İki ülkenin siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirmek ve bölge ülkeleri arasındaki dostluğu teşvik etmek için kullanılabilir. "