Gazze Savaşının Kaybedenleri

Tesnim Haber Ajansı- Kassam Tugayları 7 Ekim’de İşgalci Siyonist İsrail’in Filistin halkına uyguladığı 75 yıllık zulme tepki operasyonu olan Aksa Tufanı operasyonunu yaptıktan bir gün sonra İşgalci, Çocuk Katili Siyonist İsrail’in Gazze halkına karşı yeni katliamı başladı. 6 ayı aşkın süredir devam eden soykırımda 34 bini aşkın sivil insan öldürüldü. Üstelik bunların 3’te 2’sini kadın ve çocuklar oluşturmakta.
8 Ekim’de başlayan soykırıma ilk ve sınırsız destek ABD’den geldi ardı sıra İngiltere ve AB ülkeleri desteklerini açıklayıp peş peşe Tel Aviv’e üst düzey ziyaretler gerçekleştirip fiili desteklerini açıkladılar. İşgalci Siyonist İsrail rejimi dünyanın gözü önünde bir katliam gerçekleştirirken 2 milyarı aşkın nüfusuyla 50 Müslüman ülke yönetimleri kınama mesajı yayınlamaktan öteye gitmediler. 
Nüfusunun yaklaşık yüzde 80’i Hristiyan olan ve 1.5’i Müslüman olan Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerinin "soykırım niteliğinde" olduğu gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanına 29 Aralık 2023’te İsrail aleyhine dava açtı. Mahkemeden İsrail için tedbir kararları çıksa da Siyonist rejim yine dünyanın gözü önünde cinayetlerine devam etmekte. 
Siyonist İsrail Rejimi, Gazze’ye saldırılarını başlattığında halkın güneye Refah Sınır Kapısına doğru gitmesi çağrısında bulundu. Yaklaşık 1.5 milyon insan yerlerinden edilerek Mısır sınırındaki Refah bölgesine sıkıştırıldı. Refah’ta sıkışıp kalan yaklaşık 2 milyon insan hayatta kalma mücadelesi verirken Siyonist rejim Refah’a kara operasyonu düzenleyeceğini açıkladı. 13 Nisan akşamı İran’ın Siyonist rejime yönelik düzenlediği misilleme saldırısı İşgalci Siyonist rejimin Refah saldırısını durdurmuş olsa da Siyonist Netanyahu yönetiminin ne yapacağı belli değil.
Gazze’de durum bu şekilde iken Gazze savaşının kaybeden iki tarafı mevcut. İlk olarak Siyonist rejim ve hamileri bu savaşın net kaybedenleri durumunda. İşgalci İsrail yönetimi savaş başladığında ilan ettiği hedeflerinden hiçbirine ulaşamadığı gibi kendi güçsüzlüğünü de ortaya kaybederek bu savaşın en büyük kaybedeni oldu. Hamas’ın yok edileceği ve esirlerin serbest bırakılacağı yönündeki hedeflerinden hiçbirine ulaşamayan Siyonist Netanyahu yönetimi hem içeride hem dışarıda büyük bir tepkiye maruz kalmış durumda. 
İsrailli yönetici ve analistlerin açıklamalarından da İşgalci Siyonist rejimin kaybeden taraf olduğunu görebilmekteyiz. Şöyle ki bazı İsrailli yönetici ve analistler Siyonist rejimin yenildiğini şu şekilde itiraf etmekteler;
Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Haaretz gazetesinde yayınladığı makalesinde; Hamas Hareketi'nin Gazze Şeridi'nin kuzeyinde gücünü koruduğunu, güneyde de yenilme ihtimalinin düşük olduğunu ifade etti.
İsrail’in Maariv gazetesinin haberine göre; eski İsrail Adalet Bakanı Haim Ramon, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze Şeridi'nde yürüttüğü "savaşın", İsrail için "stratejik bir yenilgiyle sonuçlandığını" belirtti.
Siyonist İsrail'in KAN televizyonuna konuşan Eski Mossad Başkanı Yossi Cohen, Gazze'deki hedeflerine ulaşamadıklarını itiraf ederek, rejimin savaştan sonra toparlanması için 5 yıla ihtiyacı olduğunu söyledi.
İsrailli analist Amos Harel, İsrail'in Gazze'de bataklığa saplandığı konusunda açık işaretler olduğunu söyleyerek işgal altındaki Batı Şeria'nın ise "kaynama noktasına geldiğini" belirtti.
İsrailli tarihçi Yuval Noah Harari, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze ve İran'la yaşanan gerilim bağlamında yürüttüğü yıkıcı politikaların İsrail'i "tarihi bir yenilgiyle" karşı karşıya bıraktığını ve ülkenin varlığını tehlikeye attığını belirtti. Harari, Haaretz gazetesi için "Gazze'den İran'a, Netanyahu Hükümeti İsrail'in varlığını tehlikeye atıyor"
Eski İsrail Başbakanı ve ana muhalefet lideri Yair Lapid, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin "İsrail için varoluşsal bir tehdit haline geldiğini" ve "Tel Aviv'in caydırıcılığını kaybettiğini" söyledi.
Siyonist yetkili ve analistlerin açıklamaları İşgalci rejimin bu savaşta kesin surette kaybettiğini ortaya koymakta. Bununla birlikte bu savaşın kaybeden ikinci tarafı ise Müslüman ülke yöneticileridir.
Gazze savaşının başlaması ile birlikte Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerinde halklar çeşitli surette gösteriler düzenleyerek Siyonist soykırımı telin ederken Müslüman ülke yöneticileri Siyonist rejime karşı hiçbir şey yapmayarak bu savaşın kaybedeni oldular. Şimdilik iktidarlarını korumaya devam etseler bile uzun sürede bu yönetimlerin de yıkılacağı görülecektir. Bireysel veya mevcut örgütler vasıtasıyla bir araya gelip batı hegemonyasından kurtulma fırsatını kaçıran Müslüman ülke yönetimleri Gazze’de yaşanan soykırımın zilleti altında yaşayıp Siyonizm ve emperyalizm sömürgesi olarak yok olacaklardır. 
İslami vahdeti sağlayamayan Müslüman ülke yönetimleri Gazze savaşının ikinci kaybedeni olarak tarihi kayıtlarda yerini almıştır.