ABD Üniversitelerinde İsrail Karşıtı Protestolar Neden Yayılıyor?


Gazze savaşının başlamasının ardından ABD’nin birçok üniversitesinde Filistin davasına verilen destek arttı.

Tesnim Haber Ajansı- Geçen hafta Columbia Üniversitesindeki Filistin gösterilerinde 100'den fazla öğrenci gözaltına alındı. 22 Nisan’da Yale Üniversitesi'nde yüzlerce öğrenci, Gazze'ye destek için bir araya gelerek, okulun İsrail'le ilişkilerini kesmesini talep etti. Connecticut eyaletinin New Haven kentindeki üniversite çevresinde yolu trafiğe kapatan öğrenciler, polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Polis, kamp kurulan alana müdahale ederken, en az 45 kişiyi gözaltına aldı.

Öte yandan New York Üniversitesi'nde Gould Plaza'da toplanan öğrenciler, Gazze'ye yönelik saldırılara karşı çıktı.

New York Üniversitesi (NYU) ve Yale Üniversitesi'nde gerçekleştirilen gösterilerde toplam 133 öğrenci gözaltına alındı.

Üniversitelerde Protestolar Yayılıyor

Geçtiğimiz günlerde protestolar nedeniyle 100'den fazla öğrencinin gözaltına alındığı Columbia Üniversitesi'nde yüz yüze derslerin iptal edildi.

ABD'nin diğer önde gelen okullarından Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğrencileri de üniversite bahçesinde kamp kurdu.

Emerson College öğrencileri de Filistinlilere destek için düzenledikleri ve Boston'daki Boylston Caddesi'nde kamp kurdukları protestolarına devam ediyor.

Tufts Üniversitesinden bir grup öğrenci de okulun Medford'daki kampüsünde oturma eylemi başlattı. Filistin yanlısı öğrenciler, çadırdan oluşan kamp kurdu.

Amerika'nın en prestijli üniversitelerinden bazıları gerilimi azaltmak için yüz yüze dersleri kapatarak çevrimiçi eğitime geçme kararı aldı.

Pen Amerika Ödül Töreni de İptal Edildi

31 yazar ve çevirmen, PEN Yazarlar Derneği'nin Amerika şubesinin 'ABD'nin Gazze'deki İsrail bombardımanlarının suç ortağı olmasını eleştirmediği' gerekçesiyle eserlerini 2024 Edebiyat Ödülleri'nden çekti ya da ödülleri reddetti.

PEN Amerika, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısına karşı sessiz kalmasıyla tepki çekiyordu. Bu nedenle kurum, ödül törenini iptal etmek zorunda kaldı.

Daha önce Aralarında Naomi Klein, Michelle Alexander ve Hisham Matar gibi isimlerin de olduğu 10'u aşkın yazar, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını ve derneğin İsrail'in işlediği 'soykırım' karşısında yeterli tepkiyi göstermediği gerekçesiyle PEN Yazarlar Derneği Amerika şubesinin 'Dünya Sesleri Festivali'nden çekilme kararı almıştı.

The Guardian gazetesinin aktardığına göre, aralarında Isabella Hammad ve Zaina Arafat'ın da olduğu edebiyatçılar, PEN Amerika'ya hitaben bir mektup kaleme aldı. Mektupta, PEN Amerika'nın Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçlerinin saldırıları altında olan Gazze Şeridi'nde ateşkes çağrısı yapmayarak 'herkes için barış ve eşitlik ile her yerdeki yazarlar için özgürlük ve güvenliğe bağlılığına ihanet ettiği' belirtildi.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023'te işgal rejimine "Aksa Tufanı" isimli geniş kapsamlı bir operasyon başlattığını açıklamıştı.

İşgal ordusu da ayını tarihte onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığını bildirmişti.

Filistinlilere yönelik çeşitli insani felaketlerin yaşanmasına yol açan Gazze savaşının başlamasının ardından ABD’de birçok üniversitede Filistin davasına verilen destek arttı. İsrail'in Gazze'de işlediği suçların ana destekçisi olan bir ülkede bu tür olayların yaşanması, incelenmesi gereken çok önemli bir konudur.

Kötülüğün Sıradanlığı ve İnsani Vicdan

Bir açıdan bu tür protesto gösterileri, artan zulme karşı doğal bir refleks göstergesi olarak değerlendirilebilir ve “Kötülüğün Sıradanlığı” için yapılan yaygın propagandaya maruz kalan toplumlarda bile insani vicdanın tamamen susmadığı ortaya çıkar.

Sosyal ve psikoloji bilimlerinde baskıya boyun eğmeyi bir komplikasyon ve doğal olmayan bir olay olarak ele alan "İçselleştirilmiş Baskı" terimi bulunmaktadır. Baskının içselleştirilmesi aslında bir başkası tarafından ezilen, ayrımcılığa uğrayan, zorbalığa uğrayan ve genel olarak baskı gören bir tarafın (birey, toplum, grup veya ülke) yavaş yavaş insanlığından ve içinde bulunduğu durumdan uzaklaşmasıdır.

Böyle bir durumda olan kişi veya toplum, sosyal adalet ilkesine ve insanın eşit statüsüne olan inancını kaybeder, zalimin zorlayıcı davranışına direnmek yerine onu zihninde üstün olarak görür ve sonunda onunla özdeşleşir.

Kuzey Carolina Üniversitesi’nde bir felsefeci olan Thomas Hill, bu konuya ilişkin kaleme aldığı bir makalede, Amerikan toplumundaki varsayımsal bir siyahi kişinin davranışından örnek veriyor.

Thomas Hill’in makalesinde, "Diğerlerinden çok farklı olan ve ona Tom Amca diyeceğim bir siyahi düşünün. Her zaman beyazların lehine kendini geri çekiyor; daha az vasıflı bir beyaz adamın işini devralmasından şikayetçi olmuyor; tamamen beyazlardan oluşan hükümetin kendisine verdiği imkanları memnuniyetle karşılıyor ve bunun yeterli olmadığını protesto etmeyi bile düşünmüyor.” ifadesine yer verildi.

Kendine yapılan zulme karşı hassasiyet kaybolduğunda, başkalarının sorunlarına karşı hassasiyet de kaçınılmaz olarak ortadan kalkacaktır. ABD hükümetleri İsrail-Filistin meselesi konusunda toplumun zihninde böyle bir algı oluşturmaya çalışıyor.

Gazze'de 6 ay süren savaş yaşanan vahşeti gözler önüne serdiği için "Kötülüğün Sıradanlığı" ve "İçselleştirilmiş Baskı" çabaları boşa çıktı.

Gazze'deki savaşta, üçte ikisi kadın ve çocuk olmak üzere en az 34 bin Filistinli şehit oldu. Savaşta on binlerce insan yaralandı ya da kayboldu. Soykırımcı İsrail rejimi Gazze halkına karşı açlığı ve kuşatmayı silah olarak kullanıyor. Yardım konvoylarını da hedef alan işgalci İsrail güçleri, Gazze'deki altyapı ve sivil yerleşim yerlerinin üçte ikisinden fazlasını yok etti. Savaşta hastaneler ve sağlık personeli de her türlü cinayete maruz kaldı.