Ä°slam Ä°nkılabı Lideri'nden Amerikalı Üniversite ÖÄŸrencilerine önemli mesaj
Ä°slam Ä°nkılabı Lideri, Amerikan üniversitelerindeki Filistin yanlısı öÄŸrencilere yazdığı bir mektupta, bu öÄŸrencilerin anti-Siyonist protestolarına yönelik empati ve dayanışma duygularını vurgulayarak onları direniÅŸ cephesinin bir parçası olarak deÄŸerlendirdi.
Tesnim Haber Ajansı- İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Amerikan üniversitelerinde Filistin halkını destekleyen öğrencilere yazdığı mektupta, bu öğrencilerin Siyonizm karşıtı protestolarına yönelik empati ve dayanışma duygularını ifade ederek, onları " Direniş cephesinin bir parçası olmanın ve Batı Asya gibi hassas bir bölgenin durumunu ve kaderini değiştirmenin önemini vurguladı.
Ayetullah Hamaney'in mektubunun metni şöyle:
Bismillahirrahmanirrahim
Bu mektubu, uyanan vicdanları kendilerini Gazze'nin mazlum çocuklarını ve kadınlarını savunmaya motive eden gençlere yazıyorum.
Sevgili Amerika Birleşik Devletleri'ndeki genç öğrenciler! Bu size olan sempati ve dayanışma mesajımızdır. Artık değiştirilmekte olan tarihin doğru tarafında duruyorsunuz.
Artık direniş cephesinin bir parçasını oluşturdunuz ve gaspçı ve acımasız Siyonist rejimi açıkça savunan hükümetinizin acımasız baskısı altında onurlu bir mücadele başlatmış durumdasınız.
Uzak bir coğrafyadaki büyük direniş cephesi yıllardır sizin şimdiki algı ve duygularınızla mücadele ediyor. Bu mücadelenin amacı, "Siyonistler" olarak adlandırılan terörist ve acımasız bir şebekenin, yıllar önceden beri Filistin milletine uyguladığı ve onları, ülkelerini işgal ettikten sonra en ağır baskı ve işkencelere maruz bıraktığı bariz zulmünün durdurulmasıdır. Siyonist apartheid rejiminin bugünkü soykırımı, geçtiğimiz onyıllarda süregelen son derece zalim davranışların devamıdır.
Filistin, Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerden oluşan bir millet olarak, köklü bir tarihe sahip bağımsız bir topraktır. Dünya Savaşı'ndan sonra Siyonist şebekenin kapitalistleri, İngiliz hükümetinin yardımıyla yavaş yavaş binlerce teröristi bu topraklara getirdi; Şehirlerini, köylerini işgal ettiler; On binlerce insan öldürüldü ya da komşu ülkelere sürüldü; Evleri, çarşıları, çiftlikleri ellerinden alındı, gasp edilen Filistin topraklarında İsrail adında bir hükümet kurdular.
Bu gaspçı rejimin baştaki İngiliz yardımından sonra en büyük destekçisi, rejime siyasi ve ekonomik desteğini ve silahlı desteklerini sürdüren, hatta affedilemez bir dikkatsizlik ile bu rejim tarafından nükleer silah üretmesinin önünü açan Amerika Birleşik Devletleri hükümetidir.
İlk günden itibaren savunmasız Filistin halkına karşı "demir yumruk" politikasını uygulayan Siyonist rejim, tüm vicdani, insani ve dini değerleri hiçe sayarak zulmü, terörü ve baskıyı her geçen gün artırdı.
ABD hükümeti ve ortakları bu devlet terörüne ve sürekli baskıya kaşlarını dahi çatmadı. Bugün bile ABD hükümetinin Gazze'deki korkunç suça ilişkin bazı açıklamaları gerçek olmaktan ziyade ikiyüzlüce açıklamalardır.
"Direniş Cephesi" bu karanlık ve umutsuzca bir atmosferin kalbinden ayağa kalktı ve İran'da "İslam Cumhuriyeti" hükümetinin kurulması onu genişletip güçlendirdi.
Uluslararası Siyonizmin liderleri, Amerika ve Avrupa'daki medya şirketlerinin çoğu kendilerine ait veya onların paralarının, rüşvetlerinin etkisi altında olduklarından dolayı, bu insani ve cesur direnişi terör olarak tanıtıyorlar! Kendi topraklarında Siyonist işgalcilerin cinayetlerine karşı kendini savunan bir millet terörist midir? Peki bu millete insani yardım yapmak, onun silahlarını güçlendirmek teröre yardım sayılır mı?
Küresel tahakküm liderlerinin insani kavramlara dahi merhameti yoktur. Zalim ve terörist İsrail rejimi kendilerini savunuyormuş gibi davranıyor, özgürlüğünü, güvenliğini ve kendi kaderini tayin hakkını savunan Filistin direnişine "terörist" diyor!
Sizi temin ederim ki bugün durum değişiyor. Batı Asya gibi hassas bir bölgeyi başka bir akıbet bekliyor. Küresel ölçekte pek çok vicdan uyandı ve gerçekler ortaya çıkıyor. Direniş cephesi giderek güçlenecek. Tarih de değişiyor.
Sizin dışınızda, Amerika'daki onlarca üniversitenin öğrencilerinin yanı sıra, diğer ülkelerdeki üniversiteler ve insanlar da ayağa kalktı. Üniversite hocalarının siz öğrencilere eşlik etmesi ve destek vermesi önemli ve etkili bir etkinliktir. Hükümetin polisiye müdahalesinin ciddiyeti ve size uyguladığı baskı karşısında bu biraz rahatlatıcı olabilir. Ben de siz gençleri anlıyorum ve duruşunuza saygı duyuyorum.
Kur'an'ın biz Müslümanlara ve tüm dünya insanlarına dersi, hak yanında durmaktır: "Feestekim kema Umirte"(Emrolunduğun gibi dosdoğru ol, istikametli ol). ve Kur'an'ın insan ilişkilerine dair dersi şudur:" Sakın; zulmetmeyin e zulme boyun eğmeyin: "La tazlimune ve la tuzlamun." Direniş cephesi bu ve benzeri yüzlerce emri öğrenerek ve uygulayarak ilerleyecek ve zafere ulaşacaktır;Allah'ın izniyle.
Kur'an'ı tanımanızı tavsiye ederim.
Seyyid Ali Hamanei