Hizbullah’ın Eylemlerinin Artması İsrail İle ABD’yi Tedirgin Etti


Lübnan Hizbullah Hareketi’nin Siyonistlere yönelik operasyonlarının büyük oranda artmasının ardından ABD ve Batı ülkeleri, İsrail'i kurtarma çabası başlattı.

Tesnim Haber Ajansı-Güney Lübnan'da son iki günde yaşanan gelişmelere bakıldığında, daha çok Ebu Talip takma adıyla bilinen üst düzey Hizbullah komutanı Sami Abdullah ile yoldaşlarının işgalci rejim tarafından şehit edilmesinin ardından Siyonistlere karşı mücadelede Lübnan direnişinin eylemlerini arttığını gösteriyor. Direnişin ateş gücünü artırması Hizbullah'ın işgalci rejim tarafından tırmandırılacak her türlü gerilime hazır olduğunun net bir işaretidir.

ABD ve Batı’nın İsrail'i Kurtarma Çabaları

Dolayısıyla Siyonist rejim sınırlı da olsa gerilimi tırmandırmak isterse Lübnan direnişi Siyonistlere güçlü bir cevap verecek ve işgalci düşmana karşı ölümcül operasyonlar gerçekleştirmekten çekinmeyecektir. Öyle ki Hizbullah Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım da bu konuyu dile getirmiştir.

Lübnan ve işgal altındaki Filistin sınırlarında gerilimin tırmanmasına ilişkin bölgesel ve uluslararası düzeyde birçok uyarı yapılırken Arap ülkelerinde ve çeşitli başkentlerde söz konusu sınırlardaki gerilimin büyük bir krize dönüşmesini engellemek için harekete geçti.

Ayrıca Lübnan'ı savaşla tehdit eden Siyonistler, perde arkasında ABD ve Batılı ülkelere baskı yaparak Lübnan ile sınırdaki gerilimi durdurmak için diplomatik yollara başvurmalarını istiyor. Ancak Gazze savaşı dokuzuncu ayına girdikten sonra rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD ve Batılı taraflar, Hizbullah'ın operasyonlarını sona erdirmenin tek yolunun Gazze'deki savaşı tamamen durdurmak olduğuna emin oldu.

Bu doğrultuda Netanyahu geçtiğimiz günlerde Lübnan'a karşı yine boş tehditlere savurmaya başladı ve kuzey cephesindeki saldırıları genişletmekle tehdit ederek; Hizbullah'ı, Güney Lübnan Cephesi'nin Gazze Şeridi'nden ayrılmasına dayalı müzakerelere dahil etmeye çalışıyor.

Bu arada büyük paniğe düşen Amerikalılar Gazze'de ateşkes taleplerini dile getirirken, bir yandan da Lübnan'ın güney cephesini sakinleştirmeye ve savaşın bu cepheye yayılmasını engellemeye çalışıyorlar.

ABD’liler ve Batılılar endişelerine gerekçe olarak uzun bir savaşa giren İsrail güçlerinin Lübnan'la yapılacak geniş çaplı bir savaşta her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunu ileri sürüyorlar, ancak İsrail'in böyle bir savaş için ABD ve Batı'nın tam desteğine ihtiyacı olduğunu da iyi biliyorlar.

İbrani kaynaklar, İsrail ordusunun Gazze'nin güneyindeki Refah'taki askeri operasyonlarını iki hafta içinde sonlandıracağını bildirirken, sahada rejim güçlerinin kuzey cephesine taşınacağına dair bilgiler söz konusu değil.

Siyonist İsrail’in İç Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Tamir Hyman'ın Nisan 2018'de İsrail ordusunun stratejisi hakkında, “Bu ordu iki cephede şavaşamaz. İsrail herhangi bir savaş başlatmak istiyorsa, savaşa girmeden önce savaşın nasıl biteceğini öngörmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in Lübnan ve Gazze Cephesindeki Stratejik İkilemi

Dolayısıyla Gazze savaşı ve Hizbullah ile İsrail güçleri arasındaki çatışmadaki son gelişmelerin mantıksal sonucu şu şekilde özetlenebilir:

-Birincisi, Siyonist İsrail’in Gazze'deki savaşı sonlandırıp geri çekilmeye ve aynı zamanda Hamas'la esir değişimi anlaşmasına doğru ilerlemeye hazır olmadığı görülüyor. Bu, İsrail ordusunun yıpratma savaşını sürdüreceği anlamına geliyor; Bu savaş birkaç ay daha sürebillir.

-Gazze Şeridi'nde savaşın sürmesi, otomatik olarak Siyonistlere karşı direnişi destekleyen grupların operasyonlarının devam etmesi anlamına geliyor; Lübnan, Yemen ve Irak'taki direniş grupları Siyonist rejime karşı yıpratma savaşının yeni versiyonunu yürütmektedir.

-İşgal rejiminin Güney Lübnan'da işlediği suçlar ve Hizbullah’ın askeri komutanlarına yönelik suikastlar, Siyonist çevrelerin de kabul ettiği gibi, İsrail için stratejik bir başarı yaratamaz; Daha doğrusu Hizbullah'ın Siyonistlere büyük sürprizler yaşatarak tehlikeli bir yol açabilir.

Bu yüzden İsraillilerin aklına şu soru gelebilir: Kuzey cephesindeki savaş durdurulmayacaksa ve yerleşimciler bu bölgeye dönemeyecekse suikastlara devam etmenin ne anlamı var?

-Lübnan direnişinin operasyonel planlaması geniştir, bunun için İsrail ordusunun Hizbullah’a yönelik yürüttüğü terör operasyonlarının Lübnanlı direnişçilerin sahadaki performansına olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Bu operasyonlar aynı zamanda direnişin siyasi liderliğini de hiçbir şekilde korkutmuyor; İsrail bunu son 40 yılda çok iyi anlamıştır.

Bu teorinin pratik örneğini Hizbullah'ın son günlerde gerçekleştirdiği geniş kapsamlı operasyonlarda gördük. Şu anda Lübnan ve işgal altındaki Filistin sınırlarındaki çatışmalarda istikrarsız bir gidişatla karşı karşıyayız ve dünyanın büyük güçlerinin başkentlerindeki karar vericiler, Güney Lübnan sınırında herhangi bir büyük çatışmanın belirsiz sonuçlarından korkuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya'nın ev sahipliğindeki G7 Liderler Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada ülkesinin ABD ve İsrail ile görüşerek, Lübnan sınırındaki gerilimi kontrol altına almak için ortak yol haritası üzerinde çalışacağını duyurdu. Bunun ardından İsrail-Lübnan görüşmelerinde arabulucu olan ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein'ın İsrail ile Hizbullah arasında geniş çaplı bir savaşı önlemenin yollarını görüşmek üzere işgal altındaki Filistin topraklarına gideceği açıklandı.