İran Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin İnsan Hakları İhlallerine İlişkin Dikkat Çeken Rapor


İran Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin İnsan Hakları İhlallerine İlişkin Dikkat Çeken Rapor

İran Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin insan hakları ihlallerini incelediği yıllık raporunu yayınladı ve bu ülkenin insan hakları karşıtı adımlarını gözden geçirdi.

Tesnim Haber Ajansı- Amerikan İnsan Hakları İhlallerini İnceleme Haftası ve aynı zamanda, yılın bu haftasında denk gelen, Amerikan savaş gemisinin 3 Temmuz 1988’de Fars Körfezi üzerinde İran yolcu uçağını vurduğu utanç verici ve insanlık dışı eyleminin 36. yıldönümü vesilesiyleABD hükümetinin bu alandaki insan haklarını ihlal eden adımları İran Dışişleri Bakanlığı tarafından incelendi.

Bu ülkenin hem iç hem de dış boyutlarda insan hakları alanındaki konumlarına ve performansına bakıldığında, Amerikalıların dünyadaki en önemli insan hakları ihlalcilerinden biri olduğu anlaşılıyor. 2023 yılında yapılan çalışmalar, bu ülkenin önceki yıllarda olduğu gibi temel ve asıl insan haklarını farklı düzeylerde ihlal etmeye devam ettiğini gösteriyor.

Öte yandan Amerikalı devlet adamları, insan hakları bahanesiyle, siyasi açıdan kendi çıkarları ve arzuları çerçevesinde davranmak istemeyen ülkeleri her yıl çok yönlü baskı altına alıyor veya ambargo uyguluyor. Uluslararası düzenleme ve normlara aykırı olan, uluslararası insan hakları anlaşmalarını ve belgelerini ihlal eden bu tür eylemler, ABD hükümetinin yaygın insan hakları ihlallerinin göstergesidir.

Tek taraflı tedbirler ve ekonomik yaptırımların kullanılması, Amerika Birleşik Devletleri'nde farklı hükümetlerin gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin en önemli örneklerinden biridir. İran, Rusya, Belarus, Küba, Nikaragua, Venezuela, Çin, Pakistan, Türkiye, Bosna-Hersek, Sırbistan, Bulgaristan, Macaristan, Sudan, Suriye ve Lübnan dahil olmak üzere birçok ülke şu anda ABD yaptırımlarının baskısı altında.

Amerika, tek taraflılık yoluyla ve hükümetlerin politikalarını değiştirmeye zorlamak amacıyla Birleşmiş Milletler'in yetkisi dışında ekonomik yaptırımları yoğunlaştırıp artırarak ağır ve organize bir insan hakları ihlali gerçekleştiriyor. Bu süreç, yaptırımlar uygulayarak, ekonomik araçların kötüye kullanılmasının ve siyasi hedeflere ulaşmak için ekonomik terörizme başvurulmasının genişlemesine yol açtı ve ekonomik yaptırımların uluslararası ilişkilerdeki olumsuz etkilerinin giderek arttığının göstergesi oldu. Sonuç olarak insan hakları perspektifini karmaşık zorluklarla karşı karşıya bıraktı. Ekonomik durgunluğu körüklemesinden ayrı olarak bu yollara başvurulması, insan hakları değerlerinin geliştirilmesi üzerinde telafisi mümkün olmayan etkiler yarattı. Bu, hukukun üstünlüğü adına geriye doğru atılmış büyük bir adımdır ve İnsan haklarının büyük bir düşüşe şahit olması demektir.

Yaptırımların siyasi olarak bağımsız ve ABD'nin uluslararası uygulamalarına karşı çıkan ülkeler üzerinde baskı oluşturmak için kullanılması onlarca yıldır devam ediyor ve farklı düzeylerde açık bir insan hakları ihlali örneğidir. Bu yaptırımlar dünya milletleri üzerinde büyük olumsuz etkiler bırakmış ve farklı ülkelerin vatandaşlarını meşru ve hukuki haklarından mahrum bırakmıştır.

Öte yandan keyfi savaşların insanlığa farklı boyutlarda verdiği zararlar, Siyonist rejimin suçlarını destekleyerek, baskıcı hükümetlerin insan haklarını baskı altına almasına ve ezilen Filistin ulusunun kendi kaderini tayin hakkını ihlal etmesine verdiği destek onlarca yıldır sürüyor.

İşgal karşıtı Aksa Tufanı operasyonu ardından Siyonist rejimin Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki mazlum ve savunmasız halklara yönelik düzenlediği kitlesel saldırılarında Amerika Birleşik Devletleri, Siyonist rejime her türlü desteği sağlayarak ve ölümcül silahlar sağlayarak işgalcilerin eylem ve suçlarının ana ortağı olarak hareket etti. Uluslararası toplumun ateşkes sağlama çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Bunlar arasında Gazze'de ateşkes ve Filistin'in Birleşmiş Milletler üyeliğine ilişkin 4 Güvenlik Konseyi kararını veto etmesi ve son 9 ayda İsrail rejimine destek vermek ve her türlü yardımı sağlamakla birlikte, Genel Kurul ve İnsan Hakları Konseyi kararlarına karşı oy kullanması da yer alıyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Siyonist rejimin suçlarına bir diğer bariz desteği de, sürekli ve devamlı olarak çeşitli türde hafif ve ağır silahların bu rejime sağlanması ve Siyonist rejime yerleşim yerlerine yönelik gerçekleştirilen saldırılarda gerekli askeri ve istihbarat bilgilerinin sağlanmasıdır. Bu Gazze Şeridi'nde sivillerin yoğun şekilde katledilmesine yol açtı. (Bu saldırıların kurbanlarının %70'inden fazlası kadın ve çocuklardı). Siyonist rejimin savaş odasında ve çatışma alanlarında Amerikan askerlerinin doğrudan varlığına dair haberler de var. Bu vakalar ABD'nin Gazze'de devam eden soykırıma katılma sorumluluğunu pratikte doğrulamaktadır.

Amerika'nın insan hakları konusundaki konumunun ayrıntılı bir incelemesi ve bu ülkenin bu alandaki geçmiş yıllardaki kayıtlarına ve performansına bir bakış Amerikalı devlet adamlarının, insan haklarına yönelik sözde korumacı yaklaşım çerçevesinde, dünyanın farklı yerlerinde hukuka aykırı müdahaleler için gerekli platformları sağladıklarını ve dünyada insan haklarını ihlal eden en önemli ülkelerden biri haline geldiğini açıkça gözler önüne sermektedir.

‘Amerika Birleşik Devletleri'nin insan hakları ihlallerine’ ilişkin hazırlanan üçüncü raporda, ABD'nin İran'da ve dünyanın diğer bölgelerinde gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin örnekleri ve vakaları ele alınmış ve ABD tarafından tekrarlanan insan hakları ihlali vakalarının net bir resmini sunmak için çaba gösterilmiştir. Bu raporda bahsedilen hususların temeli, kabuledilmiş uluslararası kanun ve normlardır.

Genel olarak dünyadaki Amerikan politikaları ve eylemleri, bu ülkenin önceki yıllarda olduğu gibi 2023 yılında da temel ve aslolan insan haklarını ihlal ettiğini ve ayrıca dünyanın farklı yerlerindeki ortaklarının ağır insan hakları ihlallerini desteklediğini doğrulamaktadır.

 

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler