Batı Şeria'da Direniş Şoku; İsrail Ordusunun Stratejisini Değiştiren Faktör

Tesnim Haber Ajansı - Son haftalarda Siyonist rejim ordusunun, Filistin direnişinin birçok genç savaşçısını şehit etmek amacıyla Batı Şeria'ya düzenlediği saldırılarda yoğun hava saldırıları kullanması, Filistin davasındaki gelişmeleri izleyen birçok gözlemcinin dikkatini çekti .

İsrail ordusunun son aylarda Batı Şeria'ya yönelik saldırılarında hava kuvvetlerine aşırı güvenmesi, 2000 yılındaki ikinci el-Aksa intifadasından bu yana bu rejimin, hava gücünü Batı Şeria'daki Filistin şehirlerine ve kamplarına saldırmak için kullanmayı reddettiği bir süreçten sonra gerçekleşiyor.

İsrail ordusu, bu hava saldırılarının amacının, Batı Şeria'nın farklı bölgelerine yönelik saldırı sırasında İsrail ordusunun zırhlı araçlarına karşı mayın ve patlayıcı paketleri hazırlayan ve kullanan Filistinli direniş hücrelerini tespit etmek ve yok etmek olduğunu iddia ediyor.

Görünüşe göre Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine düzenlenen saldırıda İsrail ordusunun piyade kuvvetleri saflarında büyük kayıplar yaşanacağı yönünde endişelerin ortaya çıkması ve İsrail askerlerinin ve zırhlı araçlarının, direniş gençlerinin Batı Şeria'nın çeşitli yerlerine yerleştirdiği mayın ve patlayıcı paketlerinin tuzağına düşme korkusu, İsrail ordusunun askeri stratejisinin dramatik bir değişime uğramasına neden oldu. Artık Direniş gruplarına karşı kara saldırılarına güvenmek yerine hava saldırıları daha güvenli ve daha az tehlikeli bir yöntem olarak kullanılıyor.

Bu bağlamda İsrail ordusu, ikinci Filistin intifadasından (el-Aksa) bu yana ilk kez, Filistinli askeri grupların liderlerine yönelik terör politikasını yoğunlaştırma kararı alırken Batı Şeria'da 2000'deki ikinci Filistin intifadasından bu yana ilk kez zırhlı personel taşıyıcıların kullanımı ve D9 buldozer gibi ağır araçların kullanımını artırdı ve Batı Şeria'ya çimento girişinin yasakladı.

İsrail ordusunun merkez bölge komutanı Yehuda Fox, geçen hafta Cenin yakınlarındaki Tulkarim bölgesinde bu cihazların patlaması sonucu 3 İsrail askerinin ölmesinin ardından Batı Şeria'da patlayıcı cihazların kullanımının arttığı konusunda uyarıda bulunmuştu.

Bu bağlamda İsrail ordusunun patlayıcı yerleştiren Filistinli gençleri takip ve tutuklamaya yönelik tedbirlerini yoğunlaştırdığı haberi de yer alıyor.

Cuma günü İsrail ordusu, bir İsrail askerini patlayıcıyla öldürdüklerini iddia ederek yedi Filistinli genci daha tutukladığını duyurdu.

İsrail Hava Kuvvetleri de geçtiğimiz günlerde Tulkarim yakınlarındaki Nur Şems kampına düzenlediği insansız hava aracı saldırısında 4 Filistinli direnişçiyi şehit etti.

Batı Şeria'da Filistinli direniş gençlerinin patlayıcı paketlerini akıllıca kullanmasının artması, İsrail ordusunun ve istihbarat kurumlarının Batı Şeria'da ortaya çıkan güvenlik risklerine karşı duyarlılığını artırdı.

Her ne kadar İsrail güvenlik teşkilatları bugünlerde Gazze'deki direniş taburlarının İsrail askerlerine karşı kullandığı Şavaz bombalarına benzer patlayıcı paketlere rastlamamış olsa da, son dönemde Batı Şeria'daki Filistin şehir ve köylerine düzenledikleri saldırılarda direniş gençlerinin evlerinde benzer ve çeşitli tipte patlayıcı paketleri bulduklarını iddia ediyor. Bu yüksek hassasiyetli patlayıcı paketleri çoğunlukla Batı Şeria'da üretiliyor ve mükemmel kalitede.

İsrail ordusu ayrıca son 6 ay içinde Batı Şeria'da silah ve patlayıcı paketlerinin üretimine yönelik 50'den fazla atölyenin imha edildiğini iddia etti. Bu iddialara göre Zırhlı araçları imha etmek için kullanılan binlerce el bombası ve patlayıcı paketinin bulunduğu atölyelere el konuldu.

Bu patlayıcı paketler, Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde İsrail ordusunun en az 150 zırhlı aracını ve D9 buldozerini imha etmeyi başardı.

Tel Aviv ayrıca, bu patlayıcı paketlerin yapımcılarını tespit etmek ve kovuşturmak amacıyla özel tedbirlerinin yoğunlaştırılacağını ve silah ve patlayıcı paketlerinin yapımına yönelik atölyelerin ve direniş gençleri arasında bu paketleri yapan başlıca kişilerin belirlenmesi amacıyla istihbarat faaliyetlerinin yoğunlaştırılacağını duyurdu.

Geçtiğimiz günlerde İsrail ordusunun merkez bölge komutanı Batı Şeria'ya çimento ithalatının yasaklandığını duyurdu. Çünkü bu rejimin istihbarat teşkilatları, Filistinli direniş savaşçılarının, çimentonun yüksek yıkıcı gücü nedeniyle patlayıcı paketler yapmak için çimento kullandığına inanıyor.

İsrail ordusu askerleri, Batı Şeria'daki Filistin şehirlerine ve kamplarına yönelik son baskınlarında, kampların sığ yollarına ve halka açık geçitlerine yerleştirilmiş bazı patlayıcı paketlerini tespit edip imha edebilmek için dev D9 buldozerler kullanıyor. Bu sayede operasyonlar sırasında askerlerinin saflarında ağır kayıplar yaşanmasının önüne geçmeyi planlıyor.

İsrail istihbarat teşkilatları, Batı Şeria'da İsrail askeri araçlarının geçtiği veya mayınların hedefi olduğu bölgelerdeki toprak değişikliklerine ilişkin soruşturmalara da başladı.

Aynı zamanda İsrail ordusu, askerleri arasındaki insan kayıplarını azaltmak amacıyla Nim zırhlı personel taşıyıcılarını M113 zırhlı araçlarıyla değiştirdi.

Rakiplerine kıyasla Nimr zırhlı personel taşıyıcıları mayınlara ve patlayıcı cihazlara karşı daha yüksek korumaya sahip olsa da elbette, bu zırhlı personel taşıyıcının büyüklüğü nedeniyle Batı Şeria'nın farklı bölgelerindeki dar sokaklarda, özellikle de Filistin kamplarında kullanılmasının birçok zorluğu ve sıkıntıyı beraberinde getirdiğini unutmamalıyız.

Ancak Batı Şeria'daki İsrail ordusu komutanları arasındaki son yaygın endişe, Filistinli savaşçıların evlerinde ve saklandıkları yerlerde Siyonist ordudan çalınan bazı mayın ve patlayıcı paketlerinin görülmesidir. Bu komutanlar, direniş gruplarının bu ekipmanlara kısa sürede kavuşmasına şaşırdıklarını ifade ediyorlar

Genel olarak bakıldığında, Batı Şeria'daki Filistinli direniş gençlerinin, İsrail ordusunun saflarında büyük insan kayıplarına yol açan mayın ve patlayıcılar yapma konusundaki olağanüstü yetenekleri o kadar etkili olmuş ki, yirmi yıl sonra Siyonist askeri komutanlar bu bölgedeki Filistin direniş gençliğinin yaratıcı gücünü dizginlemek için hava güçlerine güvenmek zorunda kaldı. Öyle ki tarafların son aylardaki çatışmasının operasyonel sahnesini gözden geçirerek, pozisyonlarını yeniden okuyarak ve Siyonist rejimin üst düzey istihbarat ve güvenlik yetkililerinin güvenlik sınırının patlamanın eşiğinde olduğuna dair endişelerini defalarca dile getirerek operasyonlarının rengini değiştirmek zorunda kaldılar.