Erdoğan, Esad’la Yaşadığı Eski Günleri Neden Hatırladı?


2011’de başlayan Suriye savaşı ile biranda değişen Suriye politikası bu günlerde yeniden değişme sinyalleri verirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski günlere dönme açıklaması akıllara bunca yaşananlara rağmen neler oluyor sorusunu getirmekte.

Tesnim Haber Ajansı- 2011’de başlayan Suriye savaşında “kardeşim Esad’dan katil Esad” politikasını izleyen ve 2016'dan bu yana kuzey Suriye'de üç büyük askeri operasyon gerçekleştirerek Kuzey Suriye'nin bazı kısımlarını Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolü altına alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son zamanlardaki Suriye politikasındaki değişikliğin somut adımlarını atmaya başladı.
Daha önce istihbarat başkanları ve dışişleri bakanları seviyelerinde yapılan temaslar olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan son çıkışları ile bu konuda kararlı olduğunu ortaya koydu. Öyle ki ‘katil Esed’ dediği Suriye Cumhurbaşkanı Esad ile görüşme isteğini açık bir şekilde söyledi. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esad ile görüşebileceklerini ilk kez 28 Haziran 2024’te bir Cuma namazı çıkışı söylemişti.
Erdoğan, "Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte nasıl yaptıksa yine yapabiliriz. Suriye'nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar sayın Esad'la geçmişte nasıl yaptıksa yeniden yapmamamız için bir sebep yok," ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamanın ardından 6 Temmuz'da Almanya'dan İstanbul'a dönerken uçak yolculuğunda gazetecilere yaptığı açıklamada Suriye başlığına da parantez açarak; "Beşar Esad şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz. Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik ki, biz Esad ile ailece görüşüyorduk," ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin olası bir görüşme için devrede olduğunu belirten Erdoğan, "Biz davetimizi yapacağız. İnşallah bu davetle birlikte de Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz. Davetimiz her an olabilir," dedi.
Peki Erdoğan’ı bu politikaya iten gerekçeler nelerdi? Ne oldu da Erdoğan, Esad’la ailecek görüştüğü eski günleri hatırladı?
Birçok neden saymakla birlikte iç ve dış siyasetteki sıkışmalara bağlı olarak yeni bir çıkış yolu arama çabası Erdoğan’ın politik değişikliğinin temel sebebidir diyebiliriz. Ama halkın tepkisini yatıştırma ve dış politikada kazanım elde etme niyeti asla ve asla göz ardı edilmemesi gereken temel etkenlerdir.
İçerideki ekonomik sıkıntı ve Suriyeli mültecilerin bu ekonomik sıkıntının nedenlerinden biri olması ve toplumsal anlamda Kayseri’de yaşanan olay gibi birçok toplumsal çatışma, Suriyelilerin artık geri gitmesi gerektiği inancında olan halkın baskısı Erdoğan’ı Esad’la görüşmeye iten etmenlerin başında gelmekte ve Erdoğan buna bağlı olarak normalleşme mesajları vermekte. Bu doğal gözüken durumdur. Erdoğan’ın mevcut durumda yapması gereken politika olarak görülmektedir. Ama bunun içerideki halkın öfkesini bastırmak için kullanılan bir yöntem olduğunu unutmamak gerek. Mülteci durumundaki Suriyelilerin sayısı, Türk vatandaşlığı almış olmaları ve ülkeden gitmek istememeleri gerçeğine bakıldığında Esad’la normalleşerek 3 ila 5 milyon Suriyelinin geri gönderilmesi kolay gözükmemekte. Ayrıca Türkiye’nin kontrolü altındaki bölgelerdeki silahlı gruplar, aşiretler ve Esad karşıtı muhalefet grupları Esad’la normalleşmeye karşı olduklarını şiddetli bir şekilde söylemekteler ki son yaşanan olaylarda da bunu açıkça ortaya koydular. Üstelik Türkiye kendi kurduğu ve beslediği ÖSO’nun mali yükünden kurtulmak istese de ÖSO bunu kolayca kabul etmeyecek. Hal böyleyken normalleşme ve görüşmenin hemen olması biraz zor gözükmekte.
Diğer taraftan dış siyasette ABD’nin PYD gibi örgütlere verdiği desteği devam ettirmesi, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılıp üstüne F-16’ların yenilenmesi için gereken malzemenin verilmesinde sorun çıkarılması, AB’ye alınmaması meseleleri karşısında Türkiye bir taraftan BRCIS, Şanghay’a göz kırparken diğer taraftan Suriye kozunu öne sürmesi dış politikadaki değişimin sebebi olarak gözükmekte. Erdoğan’ın Washington’da NATO zirvesi öncesi Esad’la eski günlerdeki gibi olabiliriz çıkışı ABD ve batıya karşı kullandığı önemli bir kozdur. Türkiye dış politikada kazanım elde etmek ve ABD’yi köşeye sıkıştırmak için kozlarını masaya sürmüş durumda.