İsrail'in ‘Muhammed Dayf Suikastı’ Adlı Gösterisindeki Yeni Skandalı


İsrail'in ‘Muhammed Dayf Suikastı’ Adlı Gösterisindeki Yeni Skandalı

Muhammed Dayf ve Filistin direnişinin diğer komutanlarını hedef aldığını iddia ederek Han Yunus'ta işlenen vahşi katliamı örtbas etmeye çalışan ve kendisine sahte bir başarı imajı çizen Siyonist rejim, çok geçmeden rezil oldu.

Tesnim Haber Ajansı - Bölgesel gazete Rey el-Yevm’in editörü ünlü Filistinli analist Abdulbari Atvan, yeni kaleme aldığı analizinde, işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan el-Mevasi bölgesindeki savunmasız yerinden edilmiş Filistinlilere karşı işlediği suça dikkat çekerek şunları vurguladı: İşgal rejiminin Gazze Şeridi'ne yönelik soykırım savaşının başlamasının üzerinden dokuz ay geçti, bu rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu hâlâ küçük ya da büyük bir zafer imajı peşinde. Özellikle Hamas'ın liderlerinden ve komutanlarından birine veya Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya el-Sinvar’a veya onun yardımcılarından birine ulaşmak peşinde.

Siyonistlerin ‘Muhammed Dayf Suikastı’ başlıklı gülünç gösterisi

Atvan söz konusu analizinde şunları belirtti: Ancak Netanyahu'nun tüm bu çabaları sonuçsuz kaldı ve sürekli bir başarısızlıktan diğerine sürüklendi. İşgalci rejimin ordusu, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Han Yunus şehrinin batısında yerlerinden edilmiş kişiler ve çadırlarla dolu olan el-Mevasi bölgesinde gerçekleştirdiği vahşi ve kanlı katliamda, Hamas’ın askeri kolu Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Dayf’ı ve Dayf’ın yardımcısı ve Han Yunus Bölüğü Komutanı, Refi’ Selame’yi hedef aldığını iddia etti.

Siyonist ordunun asılsız iddiasının ardından bu rejimin bazı medya kuruluşları bu sözde başarıyı sevinip kutladı; ancak kutlamaları ve mutlulukları çok da uzun sürmedi ve iddialarının asılsız olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Siyonist suç ordusunun işlediği bu vahşi katliamda çoğunluğu çocuk 100'den fazla kişi şehit oldu, 289 kişi de yaralandı. Modern tarihin en korkunç katliamlarından birinde Gazze'nin yıkılan, ekipman ve ilaçtan yoksun hastaneleri pek çok yaralının hayatını kurtaramadı.

Siyonistlerin, Han Yunus'taki el-Mevasi bölgesine yönelik hava saldırısının, bu bölgede iki Hamas askeri komutanının varlığına ilişkin ayrıntılı bilgilere dayanılarak gerçekleştirildiği iddiası, tekrarlanan bir yalan ve işgalci rejimin daha önceki suçlarda da aynı davranışta bulunduğu gibi bu suç ve katliamın boyutlarını örtbas etmeye yönelik umutsuz bir girişimdir.

Yaklaşık bir yıldır ailelerini ve çocuklarını göremeyen Kassam Tugayları komutanları yeraltında yaşıyor ve gece gündüz işgalci düşmana karşı savaşı yönetmeye sürdürmeye devam ederektekrarlanan zaferler elde ediyorlar. Bu direniş komutanlarının Aşdod ya da Beerşeba’nın altındaki tünellerde olma ihtimalleri çok da uzak değil.

İsrail'in casusluk servisleri direniş karşısında yine başarısız oldu

Bu makaleye göre Netanyahu ve partisinin çok hassas gözetleme yeteneklerine sahip olduğunu iddia ettiği Siyonist rejimin casusluk servisleri, düşmanın zayıf noktalarını ortaya çıkarmayı başaran direnişin istihbarat gücüne karşı defalarca başarısız oldu. Bu, işgalci rejimin istihbarat ve casusluk servislerinin Muhammed Dayf’a ulaşıp ona suikast düzenlediğini iddia ettiği neredeyse 10. operasyonu. Aynı iddialar Yahya Sinvar’a ulaşıp ona suikast düzenlenmesi konusunda da geçerli, ancak Siyonistler her seferinde başarısız oluyor.

Abdulbari Atvan analizine şöyle devam ediyor: Mevasi bölgesini iyi biliyorum. Sahil şeridinde yer alan bölge Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Beleh’ten Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'taki Mısır sınırına kadar uzanıyor. El-Mevasi, küçük vahalar (vahalar çölün ortasındaki yeşil noktalardır), verimli topraklar, tatlı yer altı suları, güzel ve yumuşak kum tepelerinin bulunduğu 12 km uzunluğunda bir bölgedir. Siyonist işgal güçleri bu rejimin Filistin topraklarındaki işgal yıllarında bu bölgeyi halkından çalmıştır ve 2005 yılında Gazze'den kaçmak zorunda kalana kadar kirli yerleşim yerlerini oraya kurmuştur. El-Mevasi bölgesi, kokusu yüzlerce metre öteden hissedilen sebze ve meyve ağaçlarıyla ünlüdür.

Bu güzel ve görkemli alan, işgalci rejimin buldozerleri ve savaşçıları tarafından yerinden edilmiş binlerce insan için mezarlığa dönüştürüldü ve bu, Siyonist düşmanın bu bölgeyi güvenli ilan ettiği ve Filistinli mültecilere bombalamalardan korunmak için oraya gidip çadırlarını kurmalarını söylediği bir durumda gerçekleşti.

İsrail'in başarısızlığında öne çıkan dönüm noktaları

Rey el-Yevm gazetesinin genel yayın yönetmeni ele aldığı analizinin sonunda şunları vurguladı: Direniş komutanlarının yer altı operasyon odasından Siyonist rejimin için en uzun ve en maliyetli olan savaşı yönetmeleri, işgalci ordunun gücünü ve yapay caydırıcılığını yok etmeleri İsrail'in bu rejimin yıkılmasını hızlandıracak başarısızlığının en açık dönüm noktalarından biri olacaktır. Netanyahu'nun ABD Başkanı Joe Biden ile birlikte direniş komutanlarını ‘İsrail ve Amerikan terörizmi’ listesine koyarak onların mal varlığına el koyması, küresel bankalardaki hesaplarını kapatması ve Avrupa'ya girmelerini engellemesi gibi yaptırımlar getirmesi aptallığın ve rezilliğin zirvesidir. Gerçekten Yahya Sinvar, Muhammed Dayf veya diğer direniş liderlerinin ve komutanlarının Avrupa veya Amerika başkentlerine gidip yaz tatillerini orada geçirmek istediklerini mi düşünüyorlar?!

Direniş komutanları tünellerden asla çıkmayacak ve savaşı orada yönetmeye devam edecekler. İşgalci rejimin işlediği bu suçların bedeli ağır olacak ve bu barbarca suçların failleri hiçbir zaman cezalandırılmaktan kaçamayacak. Siyonist suçluların kaderi Almanya'daki Nazi vb muadillerinden çok daha kötü olacak. Gazze ve Batı Şeria'da direniş, istikrar ve zafer destanları yazan Filistin milleti, işgalcilerin bu suçlarını asla unutmayacak ve gittikleri her yerde onları cezalandıracaktır.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler