Benî İsrail’in Bahaneleri Doha’daki Ateşkes Görüşmelerinin Önündeki Engel


Benî İsrail’in Bahaneleri Doha’daki Ateşkes Görüşmelerinin Önündeki Engel

Gazze savaşını sona erdirmeye yönelik Doha müzakereleri, işgal rejimi İsrail Başbakanı'nın yarattığı bahaneler ve aksaklıklar nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanarak sona erdi ve katılımcıların memnuniyetsizliğine sebep olmasının yanı sıra gerçekleştirilen anketlere göre işgal rejimi müzakerecisinin de hoşnutsuzluğuna ve Netanyahu ile fikir ayrılığına düşmesine sebep oldu.

Tesnim Haber Ajansı - Siyonist rejim ile Hamas arasındaki müzakerelerin ilk turu, Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani'nin ev sahipliğiyle Doha'da gerçekleştirildi. Mossad Başkanı David Barnea, CIA Direktörü William Burns ve Mısır istihbarat Başkanı Abbas Kamil’in katılımıyla gerçekleştirilen bu müzakereler bir sonuca varılamadan sona erdi.

Joe Biden'ın 30 Mayıs planı çerçevesinde gerçekleştirilen ve Siyonist rejim ile Hamas'ı çatışmaların sona erdirmesine sevk etmesi beklenen bu müzakerelerin sonuçlarına ilişkin başlangıçtaki iyimser öngörülerin aksine, Siyonist rejimin Başbakanı'nın işleri baltalayan tavırları ve yeni şartlar öne sürmesi nedeniyle müzakereler durdu.  Siyonist heyetin Tel Aviv'e dönüşünden saatler sonra, İsrail'in Han Yunus'taki el-Mevasi kampına yaptığı acımasız saldırı, bu müzakerelerin sona erdiğinin bir teyidiydi.

Ancak bu müzakerelerin başarısızlığı yalnızca el-Mevasi kampının yürek parçalayıcı bir şekilde bombalanmasıyla kısıtlanamaz zira görüşmeler geçtiğimiz Çarşamba günü başladı. Müzakere sürecindeki ve hatta İsrail müzakere ekibi içindeki ihtilaflara dair söylentiler bölgesel ve uluslararası medyaya yansımıştı.

Raporlar gösteriyor ki, Binyamin Netanyahu müzakerelerde ateşkese bağlı kalmama konusunda ayak diretirken aynı zamanda Tel Aviv ne zaman isterse o zaman harekete geçilmesini istiyor. Ayrıca müzakereler sırasında, daha önce ön müzakerelerde gündeme gelmeyen, Hamas güçlerinin Gazze'nin kuzey bölgelerine geri dönmemesi şartını da gündeme getirdi. Bu koşulun masaya sürülmesi müzakerelerin bir başka noktada düğümlenmesine yol açtı ve bu da tüm müzakereci tarafların memnuniyetsizliğine neden oldu.

Savaş çığırtkanı Siyonist Başbakan'ın bu anlaşmayı engelleyen tavrı, Hamas’ın kayıtsız şartsız geri çekilme önkoşulundan geri adım attığı ve Katarlı ve Mısırlı arabulucuların girişimiyle ‘ateşkes’ kelimesi yerine ‘istikrarlı barış’ kelimesinin kullanılmasını kabul ettiği bir durumda gerçekleşti ancak yine de işgal rejimi istediği zaman Hamas’a saldırıda bulunma talebinde bulunuyor.

Bu talep, Şabak lideri Ronin Bar ve Siyonist rejimin Doha’daki müzakerecisi David Barnea'nın onaylamadığı ve bunu anlaşmaya engel olarak gördüğü halde gerçekleşti. Bu ateşkes müzakerelerinde ana düğüm noktası olmaya devam ediyor.

Şark el-Avsat, Binyamin Netanyahu'nun kişisel amaçlarla savaşı uzattığına işaret eden raporlarında şunları vurguladı: Başbakan, Doha müzakerelerini istişarede bulunmadan yönetiyor ve müzakerelerle ilgili kararları neredeyse tek başına alıyor.

Ateşkes konusunda İsrail müzakere heyetinin kendi arasında görüş ayrılığı bulunmasının yanı sıra yanı sıra, Siyonist rejim güçlerinin Philadelphia (Mısır-Filistin sınırı) ve Netsarim (Gazze’nin orta yolu) eksenindeki varlığının devam etmesi konusunda da hâlâ görüş ayrılıkları var. Netanyahu, İsrail heyetinin Doha'dan dönüşünden bir saat sonra (el-Mevasi’nin bombalanmasından önce) bir basın toplantısı düzenleyerek; ‘Gazze'de askeri operasyonların serbest bırakılması, ordunun Gazze üzerinde kontrolü ve ordunun Refah üzerinde kontrolü olmak üzere müzakereler için üç kırmızı çizgi belirledi:

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler