Haaretz: Cesaretimizi toplayıp başarısız olduğumuzu söylemeliyiz


İbranice yayın yapan bir medya organı, İsrail'in aslında askeri bir üs olduğunu ve her zaman savaşla iç içe yaşadığını belirterek, ‘cesaretimizi toplayıp başarısız olduğumuzu kabul etmemiz gerek’ ifadelerini kullandı.

Tesnim Haber Ajansı - Siyonistlerin Gazze savaşının erozyona uğrattığı ve İsrail'in bu savaşta belirlediği hedeflerin hiçbirine ulaşamadığına dair itiraflarının ardından İbranice yayın yapan Ha'aretz gazetesi yeni yazısında şunları belirtti: İsrail kamuoyu, İsrail'in savaştaki yenilgisinin bir gerçeklik haline geldiğine ve sonuçta Gazze'deki esirlerin dönüşüne giden yolun savaşı sürdürmek değil, bir esir değişim anlaşması müzakere edip sonuçlandırmak olduğuna inanıyor.

İsrailliler başarısız olduğumuzu kabul etme cesaretine sahip olmalı

Bu Siyonist rejim gazetesi: ‘İsrail toplumunun şu anda ihtiyacı olan şey, 7 Ekim'de başarısız olduğumuzu söyleme cesaretine sahip olmaktır’ ifadelerini kullandı.

Haaretz gazetesinde yer alan söz konusu makalede şu ifadeler yer alıyor: Bugün İsrail toplumundaki en derin ayrılıklardan biri, başarısız olduğumuzu anlayanlar ile bu gerçeği hâlâ kabullenemeyenler arasındadır. Bu, gerçeklerle yüzleşmeye cesaret edenlerle, kendilerini kandırmaya devam eden ve 7 Ekim'deki ağır yenilgiyi zaferle telafi edebileceklerini zannedenler arasındaki uçurumdur.

Gerçekle olduğu gibi yüzleşebilenler, mevcut savaşın en önemli konularından birini anlamayı başarmışlardır. Biz İsrailliler başarısız olabiliriz ama hayatlarımıza devam edebiliriz ve bunu anlamak önemli bir farkındalık. Zor ve korkutucu bir itiraf olsa bile başarısız olduğumuzu söyleyecek cesarete sahip olmalıyız.’

İsrail için savaş bir araç değil amaçtır

Ha'aretz gazetesinde yazar ve analist olan Siyonist B. Michael tarafından yazılan bir başka makalede ise, İsrail ordusunun birkaç gün önce Han Yunus'un el-Mevasi bölgesinde yerinde edilmiş Filistinlilere karşı gerçekleştirdiği katliama değinildi ve bu Siyonist yazar şunları belirtti: Netanyahu'yu iktidarda tutmak için 100 Filistinli öldürüldü. Bu yazıya bir gerçeği söyleyerek başlamak istiyoruz: İsrail hiçbir zaman bir ülke olmadı aksine burası askeri bir üsten başka bir şey değil. Şu anda pek çok İsraillinin aklını meşgul eden soru bu ağır yükü kimin taşıyacağı sorusudur.

Bu Siyonist yazar söz konusu makalesinde: ‘İsrailliler iki kategoriye ayrılıyor: İlk kategori, canları ne isterse yapan, yozlaşmış ve sinir bozucu insanlardan oluşan bir grup. Burada istedikleri gibi davranan ve orduda görev yapmaktan muaf tutulan aşırı Harediler grubunu kastediyoruz. Ancak ikinci grup, Yahudi inancına göre kurtarıcı Mesih'in gelişini bekleyen ve Allah'ın kendilerine bu emri verdiğine ve sürekli kendileriyle konuştuğuna inananlardır’ ifadelerini kullandı.

Bu makalenin yazarı, Siyonist rejimin siyasi makamlarını keskin bir dille alaya alarak şunları söyledi: İsraillileri vergi kaynağı olarak görüyorlar ve onları savaşta ölmeye ya da rehin alınmaya zorluyorlar. Her halükarda İsrail kabinelerinin İsrail'i savunmak için ölecek saf insanlara ihtiyacı var.

Kimse İsraillilere şu acı gerçeği anlatmak istemiyor: İsrail'e göre savaş hedefe ulaşmanın bir aracı değil, savaş hedefin kendisidir. Bu arada açıklanamayan konular da var. Ancak tartışılmaz gerçek şu ki, İsrail'in savaşları hiçbir zaman bitmiyor. Savaş aslında bizim hayatımızdır ve savaş olmasaydı İsrailliler var olamazdı.’

Bu Siyonist yazar, İsrail ordusunun Filistinlilere karşı aşırı güç kullanmaya devam etmesini de alaya alıp bu ordunun birkaç gün önce el-Mevasi bölgesini bombalayarak Hamas'ın askeri kanadı olan Kassam Tugaylarının komutanı Muhammed Dayf’a suikast düzenlediği iddialarıyla işlediği katliama atıfta bulundu ve şunları vurguladı: Ordumuz bir kişiyi öldürmek için her biri bir ton ağırlığında 8 bomba attı, bir kişiye suikast yapmak için 100 kişiyi öldürdü.

Belirtmek gerekir ki Wall Street Journal'ın yakın zamanda yayınladığı bir raporunda, İsrail’in birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'a bağlı el-Mevasi bölgesine düzenlediği ve yaklaşık 400 kişinin yaralanıp şehit olduğu saldırıda 8 ton bomba kullandığını açıklamıştı.

İşgal altındaki topraklardan tersine göç dalgası Gazze savaşı sonrasında önemli ölçüde yoğunlaşırken ayrıca yerleşimcilerin işgal altındaki Filistin'de normal hayata dönme umutlarının azalmasının gölgesinde, İbrani gazetesi Ha'aretz bir süre önce yayınladığı bir makalede şunları yazmıştı: Evlerimizin yandığını hissediyoruz ve üstümüze çökmeden dışarı çıkmamız gerekiyor. Çocukları kurtarmalı ve çok geç olmadan kaçmalıyız.

Bu işgal rejimi medyası: ‘Son aylarda pek çok İsraillinin ayrılmaktan bahsettiğini duyduk ve ayrılmak demek seyahat etmek anlamına değil, burayı tamamen terk etmek anlamına geliyor çünkü İsrailliler evlerinin yandığını görüyor ve üzerlerine çökmeden kaçmaları, çok geç olmadan kendilerini kurtarmaları gerektiğine inanıyorlar. İsrail, İsraillileri sakinleştirecek, kabul edilebilir bir zafere asla ulaşamayacak ve önüne acı bir yenilgiden başka seçenek bırakmamıştır’ ifadelerini kullandı.