İran, Suriye Halkını ve Hükümetini Desteklemeye Devam Edecek

Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani, ‘Ortadoğu'daki Durum: Suriye’ konulu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında İran'ın, terörizm ve yabancı işgal tehditlerinin üstesinden gelme çabalarında Suriye halkını ve hükümetini desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

İrevani'nin konuşmasının metni şöyle:

Sayın Başkan,

Öncelikle İran İslam Cumhuriyeti, İsrail rejiminin Suriye Arap Cumhuriyeti'nin ve bölgedeki diğer ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik sürekli saldırılarını güçlü bir şekilde kınıyor.

İsrail rejiminin, sivil ve yaşamsal altyapıyı kasıtlı olarak hedef aldığı Yemen'e yönelik son saldırısının yanı sıra yanlış eylemleri, uluslararası insani hukuku ve Birleşmiş Milletler Tüzüğü'nde yer alan ilkeleri büyük ölçüde ihlal etmekte ve bölgesel barış ve güvenliğe yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirilmektedir. Terör ve saldırganlığa dayalı bu rejim, bölgede güvensizlik ve istikrarsızlığın ana kaynağıdır.

Maalesef uluslararası toplum ve özellikle Güvenlik Konseyi, bu rejimi bölge halkına ve ülkelerine yönelik saldırgan eylemlerine ve terör saldırılarına son vermeye zorlayamadı. Bu gerçek oldukça endişe vericidir.

İran İslam Cumhuriyeti, bu haydut rejimin sorumlu tutulması için Güvenlik Konseyi'nin hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçmesinin acil gerekliliğini vurguluyor.

Sayın Başkan,

Amerika Birleşik Devletleri temsilcisi her zamanki gibi ikiyüzlü bir şekilde Suriye'deki ve bölgedeki mevcut durumla ilgili sorumluluğunu inkar etmeye çalıştı ve İran'ı suçladı. Ancak yadsınamaz gerçek şu ki, Amerikan işgal güçlerinin Suriye'deki yasa dışı varlığı, Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü, uluslararası hukuku, BM Şartını ve 2254 (2015) sayılı Karar da dahil olmak üzere Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal etmektedir.

Ayrıca Amerikan işgal güçlerinin Suriye'deki yasa dışı varlığı, istikrarsızlık ve güvensizliğin ana kaynağı olup, terörist grupların konumlarını sağlamlaştırmalarına ve daha fazla suç işlemelerine alan açmaktadır.

Sayın Başkan,

Suriye'deki durum, devam eden insani krizlerle, yabancı saldırı ve işgallerle ve ABD destekli terörist grupların tehditleriyle birlikte zaten zulüm altında olan insanların durumu daha vahim olmaya devam ediyor.

Ayrıca, insanlık dışı yaptırımlar, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünün siyasallaştırılması ve ABD ile Batılı müttefikleri tarafından Suriye'nin yeniden inşasına yönelik uluslararası desteğin engellenmesi, çatışmayı uzattı ve Suriye halkının acılarını daha da artırdı. Bu hukuk dışı eylemler Suriye'de pek çok zorluğu beraberinde getirmekte ve iyileşmenin önünü tıkamaktadır.

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu'nun tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin Suriye üzerindeki etkisine ilişkin son araştırması, bu İnsani krizi ağırlaştıran ve temel hizmet ve yardımların sağlanmasını engelleyen yasa dışı eylemlerin çeşitli sektörler üzerindeki ciddi ve kapsamlı etkilerini ortaya koyuyor.

Bazı ülkelerin tek taraflı zorlayıcı tedbirleri aşırı uygulamasıyla ilgili olarak bu araştırma göstermiştir ki bu tür eylemler enflasyona, temel malların yokluğuna ve ekonomik ve güvenlik durumunun kötüleşmesine yol açtı.

Araştırmaya göre insani yardımlar kesintileri önleyemiyor ve hizmet sağlayıcılar temel eğitim, tarım ve tıbbi malzemeleri sağlamayı reddediyor. Tek taraflı zorlayıcı önlemlerin beslenme ve sağlık üzerindeki etkileri, incelenen tüm alanlarda yoğun şekilde görülmektedir. Hastaneler tıbbi malzeme ve onarım ekipmanı ithal etmekte zorlanıyor, bu da kanser tedavileri ve aşılar da dahil olmak üzere temel ilaçlarda ciddi kıtlığa yol açıyor.

Araştırma bulguları, ABD ve ambargo uygulayan ülkelerin sözde hümaniteryenizm iddialarının boş olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. İran İslam Cumhuriyeti, bu tür insanlık dışı eylemlerin derhal iptal edilmesini şiddetle talep etmektedir.

Sayın Başkan,

Hayat kurtarmak için Suriye'nin her bölgesine tarafsız ve siyasi olmayan insani yardımın sağlanması gerekiyor. İnsani yardımların altyapıyı yeniden inşa edecek, ekonomiyi canlandıracak, ülkenin sürdürülebilir ve uzun vadeli kalkınmasını destekleyecek şekilde planlanması gerekiyor.

Şu anda, Suriye'ye yönelik insani müdahalenin finansmanı son derece yetersiz olup, BM'nin ihtiyacı olanlara temel yardım sağlama yeteneğini sınırlamaktadır. İran İslam Cumhuriyeti, bu yardımları bağışlayanların yükümlülüklerini yerine getirmelerini istiyor ve desteklerinin yeterli ve güvenilir finansman sağlanmasına yardımcı olacağını umuyor.

İran İslam Cumhuriyeti, Suriye hükümetinin, Birleşmiş Milletler ve uzman kuruluşlarına Bab el-Hava sınır kapısını kullanma iznini altı ay daha uzatma yönündeki egemen kararını memnuniyetle karşılıyor. Etkilenenlere kapsamlı destek sağlayan ve onların iyileşmesi için gerekli süreçlerini kolaylaştırmayı amaçlayan rehabilitasyon projelerine öncelik verilmelidir.

Suriye'nin yeniden inşasının ve mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin Suriye'deki orijinal ikamet yerlerine güvenli bir şekilde geri dönüşünün kolaylaştırılması, ülkedeki mevcut krize yönelik genel çözümün bir parçası olmalıdır. Milyonlarca Suriyeli mültecinin çıkarları, bazı güçlerin siyasi çıkarları uğruna rehin alınmamalıdır. Geri dönüşlerini geciktirmek yalnızca çektikleri acıyı uzatacaktır.

İran İslam Cumhuriyeti, terörizm ve yabancı işgal tehditlerinin üstesinden gelme çabalarında Suriye halkını ve hükümetini desteklemeye devam edecektir.

Terörizm Suriye ve bölge için ciddi bir tehdit olmaya devam ediyor ve ciddiye alınmalıdır ancak terörle mücadele, Suriye'nin ulusal egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına tam saygı gösterilerek yürütülmeli ve uluslararası hukukun bu temel ilkelerini ihlal etmenin mazereti olmamalıdır.

İdlib gibi bölgeler terör örgütlerinin sığınağı haline gelmemeli. Sivil hayatın korunması için her türlü çabanın gösterilmesi gerekirken, terörle mücadele de bu tehditler tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar sürdürülmelidir.

Sayın Başkan,

İran İslam Cumhuriyeti, Suriye krizinin siyasi çözümüne yardım etmeye tamamen kararlıdır. Özel Temsilcinin samimi çabalarını desteklemeye devam ediyoruz ve Suriye krizinin çözümünde yer alan tüm taraflarla olan aktif katılımını takdir ediyoruz.

İran İslam Cumhuriyeti, Anayasa Komitesi toplantılarının bir an önce yeniden başlamasını güçlü bir şekilde desteklemektedir. Bu süreci desteklemeye kararlıyız. Ayrıca İran İslam Cumhuriyeti, Astana formatı çerçevesinde Rusya ve Türkiye dahil ortaklarıyla birlikte Suriye'de uzun vadeli ve sürdürülebilir normalleşmenin sağlanması konusundaki kararlılığını sürdürüyor.

Bu bağlamda, Suriye-Türkiye diyaloğunun yeniden başlamasını tam olarak destekliyoruz ve bunu bu daha geniş çabalarda hayati bir unsur olarak kabul ediyoruz.