Nasrallah’tan Siyonist Rejime Acı Bir İntikam Uyarısı: Çok ağlayacaksınız!


Nasrallah’tan Siyonist Rejime Acı Bir İntikam Uyarısı: Çok ağlayacaksınız!

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Siyonist rejimin Beyrut'a düzenlediği terör saldırısında şehit olan bu hareketin üst düzey komutanı Fuad Şükür’ün cenaze merasiminde yeni bir aşamaya girdiklerini, bunun tüm cephelerde topyekun açık bir savaş olduğunu vurguladı.

Tesnim Haber Ajansı - Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Siyonist rejimin Beyrut'a düzenlediği terör saldırısında şehit olan bu hareketin üst düzey komutanı Fuad Şükür için Beyrut’un güneyinde düzenlenen cenaze merasiminde bir konuşma yaptı.

Nasrallah'ın bu törendeki konuşmasından önemli başlıklar ise şöyle:

Bu büyük şehitlik ve büyük lider, aziz ve sevgili kardeşimiz, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye ve yoldaşının şehadeti ile sonuçlanan tehlikeli suikast nedeniyle, direnişimize ve şehit ailelerine başsağlığı, yine Hamas hareketi içindeki kardeşlerimize, Filistin direniş gruplarına ve Filistinli kardeşlerime başsağlığı ve sabır diliyorum.

Bugün düşman direnişe karşı en büyük bir aldatmacaya ve yanıltmaya yönelmiştir.

Seyyid Muhsin (Fuad Şükür) suikastı sırasında düşman, ailelerin ve çocukların yaşadığı konut binasını hedef aldı.

Şehit Seyyid Muhsin suikastı, biri İranlı kardeş olmak üzere 7 kişinin şehit olmasına, onlarca kadın ve çocuğun yaralanmasına yol açtı.

Direniş hareketleri, komutanları da savaşçıları gibi şehit oluyor.

Düşman, Beyrut'un güney banliyölerini işgal ederek konutları hedef aldı, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu sivilleri şehit etti, direnişin büyük bir komutanını şehit etti.

Düşman, güney Dahiye’de yaşananların Mecdel Şems'in (işgal altındaki Suriye Golan'ında) bombalanmasına bir tepki olduğunu ima etti.

Bu saldırıdan önce düşman, yapacağı şeylerin ir yanıt bağlamında olacağını ima etmişti. Biz asla düşmanın iddialarını kabul etmiyoruz.

Yaşananlar, Amerika'nın desteğiyle 1948'de Siyonist rejimin kurulmasından bu yana başlayan ve devam eden savaşın bir parçasıdır.

Bugün düşman bizi Mecdel Şems çocuklarının katili olmakla itham ederek büyük bir karalama yapmış ve çarpıtmıştır.

İsrail'in engellemek için kullandığı füzelerin çoğunun (Direniş füzeleri) Akka ve diğer Siyonist bölgeleri vurduğuna dair birçok kanıtımız var.

Düşmanın Beyrut banliyösüne tecavüzü, Mecdel Şems'te yaşananlara bir tepki değil, bir iddia ve çarpıtmadır ve savaşın ve muharebenin bir parçasıdır. Mecdel Şems'te yaşananlarda hiçbir rolümüzün olmadığını, bizim hatamızdan kaynaklanmış olsa bunu kabul edecek cesaret ve yiğitliğe sahip olduğumuzu vurguladık.

İç soruşturmamız, Mecdel Şems'te yaşananlarla hiçbir ilgimizin olmadığını, düşmanın kendisini bir cellat iken savcı ve hakim konumuna getirdiğini doğruluyor.

 

İsrail, Mecdel Şems'te yaşananların İsrail’in önleme füzesinin düşmesinden kaynaklandığını belirten hipoteze teslim olmuyor.

Bizi Mecdel Şems'te yaşananlara karışmakla suçlamak zalimce ve kabul edilemezdir. Bunun amacı düşman ordusunu yaşananlardan temize çıkarmaktır.

Düşmanın Mecdel Şems'e saldırmasının amacı, işgal altındaki Golan'daki Dürzi halkı ile Şiiler arasında fitnenin fitilini ateşlemekti.

Dürzilerin liderlerinin farkındalığı, uyanıklığı ve kararlı tutumları sayesinde bu fitne kontrol altına alındı ​​ve etkisiz hale getirildi; bu tutumu için Dürzi'nin siyasi ve manevi liderlerine teşekkür ediyorum.

Mecdel Şems'te şehit olanların ailelerine başsağlığı diliyorum.

İşgal’in Dahiye’deki saldırısı, Mecdel Şems'te yaşananlara bir tepki değil, kuzey cephesindeki savaş bağlamında gerçekleşti.

Gazze'ye ve Filistin meselesine verdiğimiz destek ve yardımın bedelini ödüyoruz, elbette bu yeni bir şey değil ve bu bedeli kabul ediyor ve ödüyoruz.

Bizler bu mücadeleye ahlakına, doğruluğuna ve önemine inanarak girdik.

Bu savaşta ödeyeceğimiz hiçbir bedele asla şaşırmadık ve şaşırmayacağız.

Artık destek cephesini aştık. Büyük bir mücadeleyle varız, tüm cephelerde yeni bir aşamaya girdik, bu topyekün açık bir savaş.

*Çok ağlayacaksınız çünkü hangi kırmızı çizgileri geçtiğinizi bilmiyorsunuz

Konuşmasının devamında Seyyid Hasan Nasrallah Siyonistlere şöyle seslendi: Çok ağlayacaksınız çünkü hangi kırmızı çizgileri geçtiğinizi bilmiyorsunuz.

Onlar (Siyonist rejim ve destekçileri) Tahran'da İsmail Heniye'ye suikast düzenleyeceklerini ve Tahran'ın sessiz kalacağını mı sanıyorlar?

İran, Heniye suikastının ulusal güvenliğinin ve egemenliğinin ihlali olduğuna inanıyor ve en önemlisi suikastı bir onur meselesi olarak görüyor.

Tüm destek cephelerinde yeni bir aşamaya girdik ve bunun tırmanması düşmanın tepkisine bağlı.

Düşman bu milletin şerefli halkının öfkesini ve ona karşı intikamını beklemelidir.

Komutanlara ve liderlere yönelik suikastlar direnişi asla etkilemez, deneyimler bu suikastların direnişi güçlendirdiğini ve cesaretlendirdiğini göstermiştir.

Şehit Fuad Şükür suikastı kararlılığımızı artıracak ve tercihimizin doğruluğuna sıkı sıkıya sarılmamızı sağlayacaktır.

Şehit olan komutanlarımızın yerini derhal dolduracağımızın direnişe destek verenlere güvencesini veriyoruz, eşsiz bir komutan kuşağımız var.

Şehit Fuad Şükür, direniş potansiyellerinin kurulmasını denetledi. Doksanlı yılların başında Müslümanlara yardım etmek için Bosna Hersek'e giden bir grubun komutanıydı.

 

Gazze'deki direnişi teslim almak için direniş cephelerine yapılan baskılar hiçbir zaman fayda sağlamayacak, direniş asla teslim olmayacaktır.

Dünyanın şahit olduğu en büyük ikiyüzlülük ve aldatma sahnesi, Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki konuşması sırasında duyulan ıslık ve alkışların olduğu sahneydi.

Eğer gerçekten bölgenin daha da kötüye gitmemesini isteyen varsa, Gazze'ye karşı savaşın sona ermesi için baskı yapmalıdır.

Düşmanın Gazze Şeridi'ne tecavüzünü durdurmaktan başka çözüm yok.

Yarın sabahtan itibaren Gazze Destek Cephesi çerçevesinde normal çalışmalarımıza devam edeceğiz, ancak bunun Fuad Şükür suikastına ereceğimiz yanıtla hiçbir ilgisi yok.

Düşman ve destekçileri kesin cevabımızı beklemeli, Çok ağlayacaksınız. Allah'ın izniyle, sizinle aramızda günler, geceler ve savaş alanları var.

Dahiye'ye yapılan son saldırıya ve Seyyid Muhsin (Fuad Şükür) ile sivillerin şehit olmasına tepkimiz kesin ve nettir.

Direniş yıllardır, öfkeyle, akıl ve mantıkla, bilgelik ve basiretle savaşır ve güç ve otoriteye sahiptir.

Karar artık sahanın (savaşçıların) elindedir ve koşullara ve fırsatlara dayanmaktadır; sözde ve boş değil gerçek ve çok hesaplanmış bir cevap peşindeyiz.

Düşmanın Gazze Şeridi'ne tecavüzünü durdurmaktan başka çözüm yolu olmayacak.

En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler