Şehit Heniye'nin Oğlu: Babamın Devrim Lideri’ne özel bir sevgisi ve yakınlığı vardı

Tesnim Haber Ajansı - İşgalci rejimin düzenlediği suikast sonucu Tahran'da şehit düşen Hamas'ın eski Siyasi Büro Başkanı Şehit İsmail Heniye'nin büyük oğlu Abdülselam Heniye, Şehit Heniye'nin hayatı ve ahlaki özelliklerine ilişkin bazı detayları el-Meyadin ile gerçekleştirdiği röportajda anlattı.

Şehit Heniye'nin cenazesine milyonların katılımı Filistin'in tüm İslam ümmetinin meselesi olduğunu gösterdi

Şehit babasının cenazesi için Tahran'dan Doha'ya gelen muhteşem kalabalığa dikkat çeken Abdulsalam Heniye şunlara vurgu yaptı: İslam ümmetinin birliği içinde babamın naaşını defnetmek için Tahran'dan Doha'ya gelen milyonlarca insanın varlığı, İslam ümmetinden ve dünyanın tüm özgür insanlarından gelen, Filistin meselesinin hepsinin meselesi olduğu temalı bir mesajdı.

Heniye şunları ekledi: Filistin'in şehit liderini uğurlamaya gelen bu büyük kalabalığın varlığı, durum ne kadar zor olursa olsun Filistin ve Kudüs'ün İslam ümmetinin pusulası olduğunu teyit ediyor. Babamın temel ideali aynıydı; Filistin'in kurtuluşu için İslam ümmetinin birleşmesi gerekiyordu. Kimin hayatında ve tarihinde Filistin ve Kudüs meselesi varsa, İslam ümmeti onu onurlandıracaktır; tıpkı babamı onurlandırdığı gibi.

Filistin'in kurtuluşu için İslam ümmetinin birliği, Devrim Lideri ile Şehit Heniye arasındaki ilişkinin bir parçasıydı

Şehit Heniye'nin bu oğlu, babasının İslam İnkılabı'nın Lideri ile özel ilişkisini vurgulamaya devam ederek: ‘Babamla İran İslam Cumhuriyeti'nin Devrim Lideri arasında özel ve yakın bir ilişki vardı ve bu samimi ilişki, birbirleriyle yaptıkları son görüşmeye kadar sürdü. İslam Ümmetinin Filistin'in kurtuluşu için birliği, Şehit Heniye ile devrimin yüce lideri arasındaki ilişkinin bir parçasıydı’ ifadelerini kullandı.

Şehit Heniye çocukluğundan beri Filistin davasını taşıdı

Abdulselam Heniye, şehit İsmail Heniye'nin kişilik özellikleri hakkında şunları söyledi: Babam ilkeli duruşlarında çok kararlıydı ve aynı zamanda farklı Filistinli gruplar arasında birlik oluşmasında ve onları bir araya getirmede çok önemli bir rol oynadı. Siyasi bir pozisyonunun yanı sıra halka çok yakındı, kapı önünde oturuyor, gençlerle futbol oynuyor, hatta başbakan olduğu dönemde evinde şeyhlerle toplantı yapıyordu.

Bu şehit liderin müstesna kişiliğini oluşturan etkenler, Gazze Şeridi'ndeki sahil kampında geçirdiği çocukluğuna kadar uzanıyor. Babam, Gazze Şeridi'nin kıyı kampında farklı Filistinli aileleri ve grupları bir araya getiren sosyal, sportif, insani, eğitimci ve cihatçı bir kişiydi. Babamın her insanın ulaşabileceği bir kalbi vardı, ardından Gazze İslam Üniversitesi'ne gitti ve bu aşama onun politik çalışmasının önemli bir parçasıydı. Özellikle 1985 yılında üniversitenin öğrenci konseyinin başkanlığını yaptı.’

Abdulselam sözlerine şöyle devam etti: ‘Babam üniversitede ve kampta Filistinli ve İslami ulusal eylem grupları arasındaki siyasi meselelerle ilgileniyordu ancak öğrenci konseyinin başkanı olarak kurumlar ve öğrenci grupları içinde birleştirici bir figür olarak görülüyordu. 1987'den 1994'e kadar ilk Filistin intifadasının lideri olarak kabul edildi ve ilk intifadanın başlamasından sadece 10 gün sonra 1987'de işgalci rejim tarafından ilk kez tutuklanan genç Filistinli liderlerden biriydi.

1989'da Siyonist işgalciler, ulusal ve İslami eylem bloklarının öğrenci konseyleri çerçevesindeki liderlerin ve Hamas ve el-Fetih hareketlerinin liderlerinin çoğuyla birlikte babamı da tutukladılar. Babam hayatının her döneminde birlik, vatan, dirlik ve kardeşlik anlayışını takip etti.’

Şeyh Yasin, Şehit Heniye'yi kendisine en yakın kişi olarak görüyordu

‘Hamas hareketinin kurucusu Şehit Şeyh Ahmed Yasin, kişilik özelliklerinden dolayı kendisine en yakın kişi olarak babamı seçmişti’ diyen Abdulsamed Heniye sözlerine şöyle devam etti: Babam şehit Şeyh Yasin ile büyümüş ve Şeyh Yasin babama kendi evladı gibi bakmıştı. Babamın siyasi zekası, sosyal zihniyeti, derin ve yüksek bir söylemi vardı’

Şehit Heniye'nin oğlu bu röportajında şunları vurguladı: ‘Babam, Yahya Sinvar tarafından 1985 yılında Hamas'ta kurulan Mecd Güvenlik Teşkilatının kuruluşunda yer aldı. Siyasi geçmişinin yanı sıra güvenlik geçmişi de bulunan Şehit Heniye, 1989 yılında işgalci rejim tarafından tutuklandığında Mecd hizmetindeydi.

Şehit Heniye ile Yahya Sinvar birbirlerine kardeşten daha yakındı

Abdülselam, Hamas Siyasi Büronun başına İsmail Heniye'nin halefi olarak seçilen Yahya Sinvar ile Şehit Heniye arasındaki ilişkiye değindi: ‘Bu iki insan birbirlerine kardeşten daha yakındı, haklarında pek çok sır vardı. Yahya el-Sinvar ailesine şöyle derdi; ‘Birini sevdiğim için beni kıskanmak istiyorsanız, benim kardeşim ebu-l Abd'e (Şehid Heniye) olan sevgimi kıskanın.’

Babamla Yahya Sinvar’ı birbirine yakınlaştıran şey, ikisinin de öğrenci konseyinde ve Mecd hizmetinde birlikte olmaları, düşman hapishanelerinde olmaları ve sonra ayrılmalarıydı. Daha sonra babam Hamas'ın lideriyken Filistinli esirleri Siyonist ordunun askeri Gilad Şalitiyle esir takası için "Özgürlüğe Sadakat" anlaşması yapıldı ve ardından Yahya Sinvar düşman zindanlarından serbest bırakıldı.

Şehit Heniye, Filistin'e yönelik hain tutumlardan derin üzüntü duydu

Abdulselam Heniye, Şehit Heniye'nin ailesi ve Filistin halkıyla olan ilişkisini şöyle anlattı: Kişisel düzeyde babam sadece çocuklarının babası değil; Aksine o bir arkadaş, kardeş ve yoldaştı ve onlara asla emir vermezdi, sevgi ve şefkatle konuşurdu. Ayrıca evinin kapısı her zaman açıktı ve babamın yanına gelip yardım isteyen kimse eli boş dönmezdi, babam insanlara yardım edebildiği için çok mutlu olurdu.

Abdülselam, Şehit Heniye'nin Arap rejimlerinin Filistin meselesine yönelik hain tutumlarına ne kadar üzüldüğünü ve öfkelendiğini dile getirerek şöyle konuştu: Mescid-i Aksa'ya yapılan hain davranışlara ve saygısızlıklara babam çok kızmıştı. Aksa Tufanı operasyonu sırasında uluslararası sessizliğin ortasında bazı tarafların ve bazı Arap rejimlerinin Gazze'ye ihanet etmesi onu çok üzmüştü.

Milli birlik ve halka yardım Şehit Heniye'nin çocuklarına mirasıdır

Şehidin oğlu şöyle devam etti: Babamın her zaman şehitlik aşkı vardı ve her an bunu bekliyordu, daha önce de dört kez suikasta uğramıştı.

Abdulselam, Şehit Heniye'nin vasiyeti hakkında da şunları söyledi: Onun çocuklarına olan tek vasiyeti, halkı severek, halka yardım ederek, kampları koruyarak, halkımızla, komşularımızla, akrabalarımızla birleşerek mirasını korumamız ve Filistin ulusunun tüm çocuklarıyla insani ve kardeşçe ilişkilerde onun mirasının taşıyıcısı olmamızdı.