Ali Bakıri: Batı Dünyası Siyonist Rejim'i Var Gücüyle Destekliyor

Tesnim Haber Ajansı-  Filistin İslami Direniş Hareketi-HAMAS siyasi büro başkanı Şehit İsmail Haniye'yi anma töreni İran Dışişleri Bakanlığında devlet ve askeri makamların yanı sıra Müslüman ülkelerin büyükelçileri ve yerli yabancı siyasilerin katılımı ile düzenlendi.

Bu törende konuşan İran dışişleri bakanlığı kayyımı, " İsmail Haniye'yi anmak için buraya toplandık. Bugün İran takviminde 33 günlük savaşın da yıldönümü, Siyonist Rejim'in Lübnan direnişi karşısındaki net yenilgisinin yıldönümünde İslami direniş gününde toplandık.Bunun bir mesajı var. İslami direnişin hala ayakta olduğu mesajı, Direnişin hayatta olması bayrağın gönderde olması demektir. 

İran Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Ali Bakıri şunları da belirtti: "Direniş ve devrimimiz verilen kanlar ile daha da güçlenir. Haniye gibi şahsiyetlerin kaybı, büyük bir zarar, ama bu şehidin temiz kanı, direnişin hem Filistin'de hem de bölgede geçmiştekinden daha da güçlenmesini sağlayacaktır." 

Ali Bakıri, "Dünya milletleri seksen küsur yıldır Filistin'de kötülükle dolu bir fenomenle karşı karşıyalar. Bu fenomen, bir İslam toprağının işgaline neden oldu ve halkı kendi topraklarından dışarıya attı. Bu seksen küsur yıl boyunca hiçbir saldırıdan kaçınmadılar. Belki bu lanetli rejimin işlemediği hiçbir suç kalmamıştır." 

Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Filistin halkının tüm varlığıyla kendini savunduğunu belirterek şunları da sözlerine ekledi: "Önemli olan, Batı dünyası ve Batı'nın iddia ettiği medeniyetin tüm gücüyle bu şirret varlığı desteklemeye gelmesidir. Batı'nın insan merkezli olduğu iddia ediliyor, ama Batılıların, özellikle Amerika'nın Filistin'de yaptığı şey, tam olarak insanlık kimliğine karşı çıkmaktır." 

Ali Bakıri şöyle devam etti: "Siyonist rejim bağımsız bir varlık değildir. Batılıların bölgedeki politikalarının ürünü bir tümörü gibidir. Rejimin varlığını sürdürmesi onların bir ilkesidir. Amerika'nın politikalarına baktığınızda, bu konunun özünü çok iyi hissedersiniz. Birkaç yıl önce Amerika'da, Amerika'nın bölgedeki ülkelere bu rejime tehdit oluşturacak silahlar vermemesi gerektiği yönünde bir yasa çıkarıldı! Amerikan'ların bu kadar desteklediği bir rejim söz konusu."

Bakıri şunları da sözlerine ekledi: "Siyonistler bu 10 ay boyunca Amerikan'ların en gelişmiş askeri silahlarını kullandılar. Gazze'de sadece sivil insanlar var. Hastaneler ve okullar var. Hedefleri hep bunlardı. En son cinayetleri da Gazze'de sabah ezanı sırasında bir okulu bombalamaktı. İnsanları parçalıyorlar ve insan hakları savunucusu ülkelerden hiçbir olumsuz yorum yok!"

Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Filistin'deki direnişin sadece bir işgale karşı duruş olmadığını belirterek şunları da söyledi: "Filistin'deki direniş, Batı'nın İslam dünyası ve bölgeye dayatmak istediği bir işgale karşıdır. Batılıların desteklediği bir saldırıya karşı direniştir. Filistin direnişi bu yönüyle global bir direnişi temsil eder. Bu direniş, diğer bölge alanlarında da kimlik kazanmıştır. Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen'de. Halkın inancına dayanan bir direniş söz konusu."

Ali Bakıri şunları da ekledi: "Filistin direnişi cesaretiyle bu insani ve İslami unsuru diğer ülkelere yaymayı başardı. Bir direniş dünyasıyla karşı karşıyayız. Direniş dünyası Filistin direnişinin cesaretiyle oluştu."

Ali Bakıri, "El Aksa Tufanı" operasyonunun birçok hesaplamayı değiştirdiğini belirterek şunları söyledi: "Bugün sadece Filistin ve Lübnan ve Suriye'de değil, dünya genelinde, Avrupa ve Afrika'da direnişin etkili bir çözüm yolu olarak görüldüğü noktalar var. Bu nedenle, global direniş uluslararası alanda bir siyasi doktrin haline geldi. Bu bir gerçek ki, Amerikalılar ve Siyonistler bunu kabul etmeli ve sindirmelidirler. Bugün her yerde direnişin üstün ve doğru bir söylem olduğu gerçeği kabul edilmiştir. Bu, Amerikalıları ve Siyonistleri rahatsız eden bir durumdur." dedi.

Dışişleri Bakanı Vekili Haniye'nin suikastına da değinerek şunları söyledi: "Şehit Haniye her zaman canlı bir şehitti. Sonunda Siyonistlerin cinayetleriyle karşı karşıya kaldı, oysa resmi bir misafir olarak İran'a davet edilmişti. İran, Siyonistlerin bu eyleminin İran'ın milli güvenliğini ve egemenliğini ihlal ettiğini ve İran'ın karşılık verme hakkına sahip olduğunu zaten açıkladı."