Batı Medyasının İran'a Yönelik İftiralarının Sonu


Batı medyası ile Amerika ve Avrupa'daki açık ve gizli iktidar lobileri arasındaki bağlantı göz önüne alındığında, bu ülkelerin bazı siyasi ve güvenlik yetkililerinin İran'ı Trump'a suikast düzenlemekle suçlamaya yönelik kasıtlı plandaki rolü göz ardı edilemez.

Tesnim Haber Ajansı - Eski ABD Başkanı Donald Trump'a Pensilvanya'da gerçekleştirilen şüpheli suikast sonrasında Batılı ve İran karşıtı medyanın doğrudan veya dolaylı olarak İran İslam Cumhuriyeti'ne suçlamalarda bulunduğunu ve bu amatörce ve ilkel operasyonu İran ile ilişkilendirdiğini herkes hatırlayacaktır.

Bu, Batı'nın ve devrim karşıtı kendi yönetim yapılarında yaşanan krizleri aziz İran’ı itham etme aracı olarak kullanması ilk kez olmuyor. İran İslam Devrimi'nin zaferinden bu yana geçen onyıllarda bu örneklerin çeşitliliğine tanık olduk ve bu eğilim son yıllarda yoğunlaştı.

Ancak şimdi ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Trump suikastına ilişkin soruşturmanın sonuçlarını açıkladı. Buna göre FBI, Cumhuriyetçi Parti'nin 2024 ABD seçimlerinde adayı olan Donald Trump'a yönelik başarısız suikastta yabancı ajanların ve ülkelerin parmağı olduğunu kanıtlayacak herhangi bir kanıt bulamadı.

FBI yetkilileri düzenlediği basın toplantısında, 20 yaşındaki Thomas Crooks'un kişisel motivasyonla eski ABD başkanına suikast düzenlemeye karar verdiğini duyurdu. Yetkililer Her ne kadar bu saikin belirsizliğini vurgularken, Thomas Crooks'un bu operasyonu organize etmedeki ana sebebinin ideoloji karmaşası olabileceğini belirttiler.

Bu raporda İran'dan bahsedilmediği gibi, temelde yabancı aktörlerin ve ülkelerin bu ilk operasyona dahil olduğu da reddediliyor!

ABD Federal Soruşturma Bürosu, Pensilvanya'da Donald Trump'a düzenlenen başarısız suikast sırasında öldürülen 20 yaşındaki gencin kullandığı AR-15 serisi silahlardan yarı otomatik silahın görüntülerini de yayınladı.

Thomas Crooks, sırt çantasına sığacak şekilde bu silahın parçalarını sökmüş, binanın çatısında, Donald Trump'ın konuşma yerinin yakınına yerleştirdikten sonra tekrar birleştirip hazır hale getirmişti.

Hatta FBI'a göre, operasyondan önceki günlerde Thomas Crooks, 1963'te John F. Kennedy'yi öldüren eski deniz piyadesi Lee Harvey Oswald'ı internette araştırmış ve onun öldürülen ABD'nin eski başkanından ne kadar uzakta olduğunu kontrol etmişti?

Bundan önce Euronews, BBC, Independent, Deutsche Welle gibi birçok batılı medya da İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı bu konuda yalan kampanyası başlattı.

Ancak bugün dünyada profesyonel çalışma ve medya dürüstlüğü iddiasında bulunan medya, İran'a yönelik yalanları ve defalarca tekrarlanan ithamları konusunda en ufak bir açıklama bile yapmadı. İran karşıtı iddialarından en ufak bir şekilde bahsetmeden, FBI raporunun tamamını yüzsüzce yayınladılar.

Bu, Batı'nın ifade ve bilgi dolaşımı özgürlüğüyle meşrulaştırılan gerçek medya politikasıdır. Kuşkusuz, Batı medyası ile Amerika ve Avrupa'daki açık ve gizli iktidar lobileri arasındaki bağlantı dikkate alındığında, bu yanıltıcı iddiaların kasıtlı olarak tasarlanmasında bu ülkelerdeki bazı siyasi ve güvenlik görevlilerinin rolü göz ardı edilemez.