Netanyahu'nun Philadelphia Koridoru ve Askeri Baskı Yalanı


Gazze savaşının başlangıcından itibaren savaştaki hedeflerine ulaşmak için "askeri baskı" yöntemine başvuran Netanyahu ve müttefikleri, artık uyguladığı planların “tam ters” sonuçlar verdiğine ve İsrail'in birçok direniş grubunun ateşiyle kuşatıldığını görüyorlar.

Tasnim Haber Ajansı- Siyonist İsrail rejimi, Gazze savaşının başlangıcından itibaren savaştaki hedeflerine ulaşmak için "Askeri baskı" yöntemine başvurdu. Gazze'deki Filistin direnişini ortadan kaldırmak ve Hamas'ın elindeki esirlerin geri dönüşünü sağlamak Siyonistlerin ana hedeflerinde yer alıyordu.

Siyonist Askeri Baskıya Karşı Direnişin Savaş Taktikleri

Siyonist İsrail rejimi hedeflerine ulaşmak için, Hamas Hareketi başta olmak üzere Filistin halkına ve direnişine ağır askeri baskı uyguladı ve bu askeri baskılara karşı Gazze'deki Filistin direnişi de savaş strateji ve taktiklerini değiştirdi. Öyle ki son aylarda direnişin tabur ve tugayları bireysel operasyonlar veya az sayıda kişi ile daha geniş alanlarda operasyonlar yapmaya karar verdi.

Siyonist askerlerin Gazze Şeridi'nin çeşitli eksenlerinde sürekli pusuya düşürülmesi direnişin bu savaş taktiğinin açık sonuçlarından biridir. Ayrıca bireysel direniş operasyonlarının Gazze dışında, özellikle işgal altındaki Batı Şeria'nın genelinde ve Tel Aviv'in kalbinde Filistinliler tarafından yapıldığına tanık oluyoruz.

Ancak direnişin faaliyetlerini grup düzeyinden bireysel düzeye taşıması, direnişin başarısızlığı ya da çöküşü anlamına gelmiyor; Aksine, Filistin direnişinin farklı grupları tek komuta altında operasyonlarını yürütmeye devam ediyor. Direniş grupları askeri, medya ve lojistik hizmetlerinden yararlanırken direnişin siyasi ve askeri kararları arasında yüksek düzeyde bir koordinasyon var.

İsrail'in Askeri Baskısının Yenilgisi

İsrail'in askeri baskı yönteminin rejimin istediği gibi sonuç verip vermediğine baktığımızda Siyonistlerin Gazze'deki direnişi yok edemediğini, esirlerini de serbest bırakamadığını görüyoruz. İsrail ordusunun her esir arayışında başlattığı askeri operasyon birçok tutuklunun hayatına mal oldu. Geçtiğimiz hafta 6 İsrailli esirin cesedinin bulunmasının ardından Netanyahu ve kabinesine karşı güçlü bir öfke dalgasına neden oldu. Bunlar İsrail'in esirlerin serbest bırakılmasına yönelik askeri baskı politikasının başarısızlığının açık bir kanıtıdır.

Gazze savaşından 11 ay sonra bile Siyonist rejimin askeri baskısı Gazze'deki siyasi ve yönetim gerçekliği değiştiremedi. Öyle ki Siyonistler, çeşitli komplolara ve ABD'nin kapsamlı desteğine rağmen, Gazze'de Hamas'ın yerine başka bir hükümet getirmekte başarısız oldu. Hamas hâlâ bu bölgeyi yönetmektedir.

Öte yandan Gazze Şeridi'ndeki sağlık altyapıları da dahil olmak üzere sivil ve hayati altyapıları hedef alıp bölgeyi yıkan Siyonist İsrail, Gazze halkını Hamas'a karşı kışkırtmayı başaramadı.

İşgalci rejimin kendilerine karşı başlattığı ve bölgeyi cehenneme çevirdiği yaklaşık bir yıl süren yıkıcı savaşın ardından Gazze halkı hâlâ topraklarına bağlı kalmakta ısrar ediyor ve işgal rejimi İsrail'in 70 yıldan beri Filistinlilere yönelik soykırım yaptığını iyi biliyor. Direniş her zaman Filistin halkını savunma rolünü üstlenmiş ve bu yolda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır.

Başka bir deyişle Siyonist rejimin siyasi düzeyde askeri baskılarının başarısızlıkla sonuçlanması, rejim yetkililerinin Filistin meselesi ve İsrail'in bu toprakları işgali gerçeğini görmezden gelmeye ve inkar etmeye çalışmasından kaynaklanmaktadır ancak mutlak gerçek şu ki; Filistinliler, işgal altında olduklarını ve son on yıllardan bu yana direnişin Filistinlilerin özgürlüğü ve bağımsızlığı için her şeyi yaptığını çok iyi biliyor; Bu yüzden Filistin halkı, bağımsız bir ülkeye sahip olmak ve ve insani haklarını elde etmek için direnişe inanıyor. Onlara göre barış ve istikrar içinde yaşamak için direnişten başka çare yok.

Netanyahu'nun Philadelphia Koridoru Yalanı

Geçtiğimiz haftalarda ateşkes ve esir değişimi görüşmeleri arttığı bir dönemde Netanyahu, Mısır ve Gazze sınırındaki Philadelphia Koridoru'nda kalma ısrarını direnişe karşı askeri baskı stratejisine bağladı; Netanyahu'nun iddiasına göre, İsrail ordusunun bu noktadaki varlığı Hamas'ın hayati damarının kesilmesine yol açacak ve bu hareketin silahlara erişiminin engellenmesiyle Gazze'deki direnişe yönelik askeri baskı stratejisi etkili oluyor.

Ancak Netanyahu'nun kaçınmaya çalıştığı en önemli gerçek, Filistin direnişinin, özellikle 20 yıl öncesinden bu yana, Gazze'de silah imalatında ve direniş ekseninin büyük ölçüde yardım ve desteğiyle donatma konusunda ciddi bir güç kazanmış olmasıdır. Filistin direnişi, füze silahları da dahil olmak üzere çeşitli silahlar üretmekle kendilerine güveniyorlar.

2008 yılından itibaren Filistinli mühendisler füze alanında ciddi bir şekilde çalışmaya başlamış ve aralarında anti-zırh ve anti-tahkimat füzelerinin de bulunduğu farklı menzillere sahip füzeler üretmişlerdir. 105 Yasin anti-tank silahlı tamamen Gazze'de üretiliyor ve Filistinli savaşçıların işgalci ordunun kara kuvvetleriyle çatışmada kullandığı uzun menzilli keskin nişancı tüfekleri, Gazze'de üretilen silahlar arasında yer alıyor.

Dolayısıyla Netanyahu'nun Hamas'a askeri baskı uygulamak amacıyla Philadelphia Koridoru'nda kalma ısrarı yalandan başka bir şey değildir ve İsrail ordusunun komutanları ile rejimin güvenlik kurumları, İsrail askerlerinin bu noktadaki varlığının Filistin direnişinin silah gücünü yeniden canlandırma gerçeğini değiştirmeyeceğini çok iyi biliyorlar. 

Bazı analistler, Netanyahu ve koalisyon kabinesindeki müttefiklerinin planının Gazze Şeridi'ni işgal ederek askeri yönetim kurmak olduğuna inanıyor. Bu nedenle Netanyahu Philadelphia ve Netsarim koridorlarından çekilmeye karşı çıkıyor. Çünkü bu noktadalarda kalmak Gazze coğrafyasının tamamına yönelik askeri baskı sürecini kolaylaştırıyor.

İsrail Direniş Cephesi'nin Ateşiyle Kuşatıldı

Ancak gerçek şu ki, Gazze'de bulunan İsrail askerlerinin saysı, bu rejimin Gazze'yi tamamen işgal etmesine ve kontrol altına almasına yetmiyor. Siyonist ordunun verilerine göre Gazze Şeridi'nde askeri yönetiminin kurulması için en az 5 askeri tümenin konuşlandırılması lazım; Şu anda Gazze'de ikiden fazla tümen yok.

Ayrıca İsrail ordusu Gazze'deki savaşla eş zamanlı olarak askeri kuvvetlerini başta kuzey cephesi olmak üzere çeşitli cephelerde konuşlandırmak zorunda kalıyor. Batı Şeria da İsrail'e karşı yakıcı cephe haline geldi ve Siyonistler bu bölgede büyük bir baskın başlatmak zorunda kaldı; Şu anda Batı Şeria'daki Siyonist güçlerin sayısı Gazze'deki güçlerin sayısından daha fazla.

Son dönemlerde İsrail ordusunun Ürdün sınırını korumak için yeni bir askeri tümen oluşturulması gerektiğine vurguladığına da işaret etmeliyiz. Bu yorumlardan hareketle İsrail'in Gazze'yi işgal etmek istemesi durumunda diğer cepheleri terk etmesi gerektiği sonucuna varabiliriz. Bu, Lübnan sınırı ve Batı Şeria başta olmak üzere farklı cephelerin patlaması anlamına geliyor.

Netanyahu'nun benimsediği askeri baskı politikası yalnızca onun siyasi ve kişisel çıkarlarına hizmet ediyor; Hem siyonist yetkililer hem de yerleşimciler İsrail'in savaş hedeflerine askeri baskıyla ulaşamayacağını iyi biliyor.