Yemen Amerikan MQ-9 Reaper İnsansız Hava Araçlarını ‘Biçiyor’/ Tesnim Özel

Tesnim Haber Ajansı - Dün sabah bir MQ-9 insansız hava aracının daha Yemen silahlı kuvvetleri tarafından imha edildiği haberi yayımlandı.

Bu, Yemen'deki çatışmaların başlangıcından bu yana ve Aksa Tufanı operasyonu sonrasında Yemen silahlı kuvvetleri tarafından ele geçirilen 13'üncü Amerikan MQ-9 drone'u.

Güçlü ve entegre savunma sistemlerine sahip olmayan bir ülkenin bu sayıdaki Amerikan İHA'sını bir yıldan kısa sürede imha etmesi bir rekor diyebiliriz.

Ancak Yemen'in hava savunma yetenekleri bununla sınırlı değil ve Suudilerin Yemen'i işgalinin başlangıcından bu yana bu ülkenin silahlı kuvvetleri, Suudi insansız hava araçlarının yanı sıra Suudi F-15 savaş uçaklarını bile imha etmeyi başardı.

Suudi savaş uçağının imhası 2016 yılında gerçekleşti, bu savaşçının son imhası ise 1991 yılındaki Çöl Fırtınası Harekatı sırasında gerçekleşti.

MQ-9 Reaper drone, 2007'den beri ülkenin ordusunda hizmet veren Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en iyi operasyonel insansız hava araçlarından biridir. Bu drone, bir tona yakın füze, bomba ve güdümlü roket taşıyabilme kabiliyetine sahip olup, ayrıca keşif droneu olarak da görev icra edebilmektedir. Bu İHA'nın menzili yaklaşık 1800 km, silahlı uçuş tavanı ise 7500 metre olup, 14 saat kesintisiz uçabilmektedir.

Yemen savaşının başlangıcından bu yana Amerikan ve Suudi insansız hava araçlarının imhasına ilişkin yayınlanmış görüntülerin incelenmesi, Yemen silahlı kuvvetlerinin hava savunma silahlarının türünün giderek geliştiğini, hatta Amerikan insansız hava araçlarının uçuş tavanının arttırılmasının bile onları Yemen savunma füzelerinin hedef noktasından uzaklaştırmayı mümkün kılmadığını gösteriyor.

Ancak Ensarullah'ın Amerikan insansız hava araçlarını hedef almak için kullandığı silah, ismi ve bilgileri Ensarallah tarafından resmi olarak açıklanmayan yeni bir füzedir.

Yemen silahlı kuvvetleri, 2016 yılında Suudi F-15'i hedeflemek için yenilikçi ve yeni bir yönteme başvurmuş, bu yeni yöntemde Yemen ordusu helikopterlerine takılmak üzere 2009 yılında Amerika'dan satın alınan ULTRA 8500 kameraları Yemen ordusunun MiG-29 savaş uçakları için satın alınan Rus havadan havaya füzeleriyle birlikte kullandılar.

Bu yeni girişimde Yemen kuvvetleri, karadan havaya füze rolünde Rus R-27 termal havadan havaya füzelerini kullandı. Hedefi ULTRA 8500 kamerayla tespit edip yakaladıktan sonra Suudi savaş uçağına füze ateşlediler.

Bu yöntemin avantajı, bu yeni girişimde Yemen kuvvetlerinin hedefi tespit ve takip etmek için herhangi bir dalga yaymayan pasif bir sistem kullanması ve bu nedenle Suudi savaş uçağı tarafından tespit edilememesiydi. Öte yandan Yemen semalarının güvenliğinden emin olan ve alçak irtifada uçan Suudi pilotların bir sürprizle karşılaşması bu girişimi daha etkili hale getirdi.

Bu yöntemin etkinliği, Yemen silahlı kuvvetlerinin havadan havaya füzeleri karadan havaya savunma füzesi rolünde kullanmasına neden oldu ve Sakıb füzeleri bu girişimin sonucuydu.

Bunun ardından Yemen silahlı kuvvetleri savaşçıları Sagr 1 ve 2 füzelerini fırlattı. 2020 yılında Yemen savaşında Suudi koalisyona ait insansız hava araçlarının Ensarullah tarafından düşürüldüğü haberi yayımlanmış, bu operasyonun görüntülerinin yayınlanmasının ardından bu füzenin tipi, tespit ve takip sistemleri hakkında spekülasyonlar başlamıştı.

Bu spekülasyonlar, daha sonra 358 füzesi olarak anılacak yeni bir savunma füzesinin enkazı ortaya çıkana kadar devam etti. Ancak bu füzenin yetenekleri hakkında ayrıntılı bilgi, Ensarullah'ın bu füzeyi geçit töreni sırasında Sagr-1 ismiyle sergilediği 2022 yılına kadar mevcut değildi.

Sagr-1 aslında seyir füzesi hedefi optik ve termal sistemlerle tespit ettikten sonra hedefe doğru gider ve gökyüzünde devriye gezerek istediği hedefi bulup yok ediyor ve Sagr füzesi şu ana kadar Yemen semalarında en az üç Suudi insansız hava aracını imha etmeyi başardı.

Ancak Amerikan MQ-9 insansız hava araçlarının takibi ve imhası sırasında Yemen silahlı kuvvetlerinin yeni Barg 1 ve 2 füzelerini kullandığı görülüyor. Yemen savaş propagandasının yayınladığı görüntülerde, İHA'ya ateşlenen füzenin, Sakıb füzelerinden daha büyük motor gücüne sahip, katı yakıtlı bir füze olduğu görülüyor. Bu da elektrikli füzelerin kullanılma ihtimalini artırıyor.

Amerikan kuvvetlerinin elektronik harp ve hava savunmasını bastırma alanındaki kabiliyetleri dikkate alındığında Ensarullah'ın hava savunma birimleri füzeleri tespit etmek, takip etmek ve yönlendirmek için pasif sistemler kullanmış olmalı. Bu sayede hedef tespit ve takip menzili azalsa da düşmanın elektronik harbine karşı güvenilirliği artırılıyor.

Bu amaçla Yemen silahlı kuvvetleri Nebe’ sistemi ve Ufuk sistemi gibi elektro-optik sistemler tasarlamış ve üretmiştir. Ufuk sistemi, 90 kilometre menzilde ve 30.000 feet yükseklikteki hedefleri tespit edebilen tamamen elektro-optik bir sistemdir.

Bu tür sistemlerin elektrikli füzeler gibi daha gelişmiş savunma füzeleriyle birleşimi, Yemen silahlı kuvvetlerine önemli bir yetenek kazandırdı. Bir yıldan kısa bir sürede 9 MQ-9 insansız hava aracının düşürülmesi bunun bir tezahürüdür.

Bu yeteneğin direniş cephesinin diğer gruplarına da verilmesi durumunda bölgenin semaları artık dronelar ve hatta düşman savaş uçakları için güvenli olmayacak.