Arakçi: Yabancı güçlerin varlığı bölgenin güvenliğini bozuyor


İran Dışişleri Bakanı, Irak'ın el-Fırat kanalına verdiği röportajda bölgenin güvenliğinin içeriden olması gerektiğine dikkat çekerek 'Yabancı güçlerin varlığı bölgenin güvenliğini bozuyor' dedi.

Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi, Irak'ın el-Fırat kanalına verdiği röportajda, Irak'ın Amerikan askerlerini ülkeden çekme planına ilişkin açıklamalarda bulundu: ‘Irak parlamentosunun Amerikan kuvvetlerinin Irak'tan çekilmesini onaylamasından büyük mutluluk duyuyoruz ve bunun tam anlamıyla gerçekleşeceğini umuyoruz. Bölgemizde barış ve güvenlik dış güçlerin varlığıyla garanti altına alınamayacaktır’ dedi.

Arakçi’nin röportajından öne çıkan başlıklar şöyle:

Soru: İran İslam Cumhuriyeti 14. hükümetinin yurt dışı gezilerine başlarken cumhurbaşkanının ilk varış noktasının Irak olduğunu düşünürsek, bu ülkeyi ilk varış noktası olarak seçmenizin nedenini söyler misiniz?

Arakçi: Sayın Pezeşkiyan’ın neden ilk yurt dışı destinasyonu olarak Irak'ı seçtiği sorusuna yanıt olarak şunu söylemeliyim ki, aslında başka bir yer seçilseydi soru işaretleri olurdu. Irak ülkesi, hükümeti ve halkıyla ilişkilerimizin özel bir nitelik taşıması ve normal bir komşuluğun ötesinde olması doğaldır. İki milleti ve iki ülkeyi birbirine bağlayan birçok bağ var. Irak halkıyla aramızda bir iç içelik var. Bizim için Irak bir komşudan daha fazlasıdır; Dost bir ülke ve kardeş bir ülke.

Dini inançlar açısından olduğu kadar tarih ve kültür açısından da pek çok ortak noktamızın olduğu bir ülke. Pek çok şeyde bir tür birlik gözleniyor. Belki de bunun en iyi örneklerinden biri, İranlıların ve Iraklıların tarihte türünün belki de en büyük geçit töreni olan bir törene katıldığı Erbain'dir. Necef, Kerbela, Samarra ve Kazımiye'de de türbelerin bulunması İranlıları daha da heveslendiriyor ve tüm bunların, Pezeşkiyan’ın yurt dışı seyahatlerine başlamak istediklerinde her şeye sahip olan Irak'tan başka bir destinasyon olmamasını gerektirmesi doğaldır. Bu olumlu özellikler ve iki taraf arasında tüm bu yakınlığın olması ilk hedef olarak Irak'ı seçmeleri ve ilk yurt dışı gezilerinde Bağdat'a girerek Irak hükümetinin saygın yetkilileriyle buluşmaları doğaldır.

Soru: İran Cumhurbaşkanı'nın Irak ziyaretindeki hedefleri ve gündemi ne olacak?

Cevap: Programda onun Bağdat'a gelişi öngörülüyor ve kendisi için Bağdat'ta görüşmeler ayarlanıyor. Irak hükümetinin üst düzey yetkilileriyle ve bazı siyasi hareketlerle bir araya gelmeleri, ayrıca Irak'ta faaliyet gösteren Iraklı ve İranlı işadamlarıyla da görüşme yapmaları doğaldır. Çünkü Irak'la ekonomik işbirliğimiz aynı zamanda geniş bir işbirliği. Bundan sonra Erbil ve Basra'ya gidecek, bu yolculukta Necef ve Kerbela'nın da olması tabii ve Hazreti Emir el-Mü'minin'in, Seyyid-ü Şüheda'nın ve Hz.Ebel Fazl Abbas’ın kutsal eşiğini ziyaret etme fırsatı bulacaktır.

Soru: Bağdat'taki İran büyükelçisi bu gezi sırasında Tahran ile Bağdat arasında güvenlik anlaşması imzalandığını duyurdu. Irak, geçtiğimiz yıl Erbil'le işbirliği yaparak İran'daki muhalif gruplarla başa çıkmak için önlemler almıştı. Irak ile İran arasında güvenlik alanında yeni işbirliği ve anlaşma ne düzeyde olacak?

Cevap: Bahsettiğiniz gibi Mart 2022’de İran ile Bağdat hükümeti arasında İran topraklarına ve güvenliğine zarar veren bazı grup unsurlarının engellenmesi amacıyla bir güvenlik anlaşması vardı. İmzalandı. Her ne kadar bu hareketler büyük çapta olsa ve İran güçleri tarafından uygun cevapla karşılansa da Bağdat'taki dostlarımızın da bu konuda hassas olması doğaldı. Dolayısıyla bu eylemlerin engellenmesi yönündeki niyetlerini dile getirdiler ve ortak iş birliğiyle bu unsurların kontrol altına alınması ve bunlarla başa çıkılmasına yönelik bir güvenlik anlaşması imzaladık ve Irak hükümetinin bu konuda çok güzel adımlar atmasından mutluluk duyuyoruz. Bu anlaşma Mart 2022’den bu yana iyi bir şekilde uygulandı ve elbette geliştirilmesi gereken yerler de var. Bu güvenlik anlaşmasının en iyi ve etkin şekilde uygulanması için Irak'ın siyasi ve güvenlik otoriteleriyle sürekli istişare halindeyiz. İyi bir yolda ilerlediğimizi düşünüyoruz ve Allah'ın izniyle iki ülke sınırlarında güvenliğin sağlanması ve rahatsız edici unsurların azaltılmasıyla ekonomik ve ticari iletişimin, sınır trafiğinin daha geniş ve daha iyi bir şekilde gerçekleşeceğini düşünüyoruz.

Soru: Irak, son yıllarda İran ile bölgedeki bazı ülkeler arasında arabulucu olarak aktif rol oynuyor. Irak'ın bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin bugün ve gelecekte geliştirilmesindeki rolü ve İran'ın 14. Hükümet döneminde BAE, Mısır ve Ürdün gibi bazı ülkelerle ilişkilerinin genişletilmesi amacıyla bu rolün öne çıkması ihtimali hakkında ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Belirttiğim gibi Irak bizim çok iyi komşumuzdur ve iki ülke arasındaki ilişkiler çok üst düzeydedir. Yanımızda gelişmiş ve güçlü bir Irak istiyoruz; Fars Körfezi ve Batı Asya'daki çok hassas bölgemizde barışın yaratılmasında, gerilimlerin azaltılmasında, barış ve güvenliğin yıkıcı unsurlarıyla baş edilmesinde etkin rol oynayabilecek bir ülke olarak Irak'ın bölgedeki rolünü iyi bir şekilde yerine getirebileceğini umuyoruz. Iraklı dostlarımız zaman zaman bölge ülkeleri arasında barışı sağlamaya ve iyi ilişkiler kurmaya çalıştılar. İran ile bölgedeki diğer ülkeler arasında da. İran-Suudi ilişkilerinde Irak'ın arabuluculuğu deneyimimiz var. İran ile Suudi Arabistan arasında Bağdat'taki dostlarımızın işbirliğiyle Bağdat'ta beş tur müzakere gerçekleştirildi. Bu nedenle Irak'ın bölgesel meselelerde, gerilimlerin azaltılmasında ve bölge ülkeleri arasında güçlü ilişkiler kurulmasında hassas ve etkin rolünü kesinlikle memnuniyetle karşılayacağız.

Soru: Irak hükümetinin izlediği bazı hedeflerin İran İslam Cumhuriyeti açısından hassasiyet oluşturması ihtimali var. Örneğin Türkiye, BAE ve Katar ülkelerinin de aktif rol aldığı ‘Kalkınma Yolu’ ve ‘Fav Limanı projesi’ (Kalkınma Yolunun başlangıç ​​noktası) ve şu anda müzakereleri devam eden Irak ile ABD arasındaki işbirliği düzeyinin değiştirilmesi. Yeni İran hükümetinin bu davalarla yüzleşmedeki yaklaşımı ne olacak?

Cevap: Irak'ın ilerlemesini ve gelişmesini memnuniyetle karşılıyoruz ve daha önce de belirttiğim gibi, mahallemizde gelişen, müreffeh ve güçlü bir Irak'ın olmasını isteriz. Bu hedefe yardımcı olabilecek her proje doğal olarak tarafımızdan desteklenecek iyi bir projedir. Bu alanda tasarlanan projelerden biri ve mevcut planlardan biri de Irak'taki ‘Kalkınma Yolu’ veya ‘Tarık el-Tanmiye’ projesidir. Bu planla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Herhangi bir ülkedeki bir ekonomik projenin veya planın bölgesel sonuçlar doğurması ve boyutlarının o ülke dışında bölgedeki diğer ülkeleri de etkilemesi son derece doğaldır.

Bu ülke ile bölgedeki komşuları arasında daha yakın istişare ve görüşmelerin olması bekleniyor. Elbette böyle bir beklentimiz var ama elbette Irak'ın her türlü gelişmesi ve ilerlemesi bizi ve İran halkının özel ilgisindedir. Irak'ta barış ve istikrar, İran'da barış ve istikrar anlamına gelir; Irak'ta ekonomik refah, İran'da ekonomik refah anlamına gelir. Hiçbir ayrılık görmüyoruz ve bir tür birlik görüyoruz. Ama elbette bölgesel boyutu olan projelerde kesinlikle daha yakın istişare ve görüşmelerin olmasını bekliyoruz ve faydalı görüyoruz. Amerika konusunda Bağdat ve Irak'taki dostlarımızın Amerika'nın bölgedeki varlığının sonuçlarını çok iyi bildiklerini ve bizim görüşlerimizi de çok iyi bildiklerini düşünüyorum.

Irak parlamentosunun Amerikan kuvvetlerinin Irak'tan çekilmesini onaylamasından büyük mutluluk duyuyoruz ve bunun tam anlamıyla gerçekleşeceğini umuyoruz. Bölgemizde barış ve güvenlik dış güçlerin varlığıyla garanti altına alınamayacaktır. Fars Körfezi'nde İran ve Irak’ın önemli bölgesinde ve İran-Irak'ta güvenliğin bizim tarafımızdan sağlanması gereken içsel bir güvenlik olması gerekir ve dış güçlerin varlığı bu güvenliği bozacaktır. Bu, Irak'taki dostlarımızın çok iyi bildiği bir noktadır ve eminim ki Iraklı dostlarımız, Amerikan kuvvetlerinin Irak'tan çekilmesiyle ilgili her türlü gelişmede bu hususları dikkate alacaklardır ki, bu sürecin hızla tam aşamaya ulaşmasını umuyoruz.

Soru: Irak, su sıkıntısı yaşıyor ve Türkiye ve İran'la su anlaşmazlıkları yaşıyor. Bağdat ve Ankara yapılan anlaşmalarla bu sorunu bir ölçüde yönetemedi. Bağdat ile Tahran arasındaki bu konunun yönetimini yeni İran hükümetinde görecek miyiz?

Cevap: Su sıkıntısı Irak'a özel bir konu değil. Bu aynı zamanda İran'ın ve bölgedeki diğer ülkelerin de sorunudur. Ne yazık ki kuraklık, özellikle Batı Asya bölgesinde uluslararası bir komplikasyon ve yaygın bir sorun haline geliyor ve bu sorunun bölgesel boyutları da var. Açıkçası, bir ülke bu sorunla tek başına başa çıkamaz ve çevre ve iklim değişiklikleriyle başa çıkmak için bölgesel işbirliği gerekir. Su konusu da bu sorunlardan biri ve aynı zamanda çok ciddi bir sorundur. Bağdat ile Ankara arasındaki anlaşmazlıklar Bağdat ile Tahran arasındaki anlaşmazlıklardan hem nicelik hem de nitelik olarak farklıdır. Bilgilerimin yardımcı olduğu kadarıyla yurt dışından Irak'a giren suyun yüzde 7'sinden azının İran'dan geldiğini düşünüyorum. İran da su sıkıntısı çekiyor ve yeni hükümette İran, Irak ve diğer komşularımız arasında başarılı bir su diplomasisi yürüteceğimizi ve suyun ülke sorunu olmaktan çıkıp işbirliği konusu haline geleceğini umuyorum. Bunun mümkün olduğuna inanıyorum ve Allah'ın izniyle Irak'taki meslektaşlarımla yapacağımız istişarelerle bu yönde ilerlemeye çalışacağız.

Soru: Yeni İran hükümetinin dış politikasında Irak'ın konumu nedir? Dost bir ülke mi, komşu mu, müttefik mi?

Cevap: Bütün bunların bir arada olması gerektiğini düşünüyorum. Coğrafi olarak komşuyuz, tarihsel olarak komşuyuz, gönülde komşuyuz, aramızda dostluk ve sevgi bağları güçlü. Elbette tarihin bir döneminde iniş çıkışlarımız, sorunlarımız oldu ama yıllardır sınırlarımız barış sınırı olmuştur ve iş birliğimiz dostluk, birlik ve beraberliğe dayanmaktadır. Pek çok bölgesel ve pek çok uluslararası meselede fikir birliğine sahibiz ve İran ile Irak arasındaki ilişkinin özel bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Siyasi, güvenlik, dini, tarihi, dini ve son dönemde ekonomik alanlarda aramızda var olan bağlantılar. Bağlantılar güçlü ve bol, bunun her geçen gün artacağını umuyoruz.

Soru: Son olarak Irak halkına özel bir mesajınız var mı?

Cevap: 14. Hükümetin mesajı önceki hükümetlerin mesajlarından farklı değildir. Mesajımız bir dostluk mesajıdır. İşbirliği ve katılım için Irak'taki dostlarımıza elimiz her zaman uzatılmıştır. Ayrıca sadece iki hükümet arasında değil, iki ülke arasında da güçlü bir bağ kurulmasına olan ilgimiz kalıcı bir ilgidir ve iki ülke arasındaki iş birliğinin gün geçtikçe artacağını umuyoruz. Irak'ta barış, istikrar ve güvenliğin İran'da barış, istikrar ve güvenlik olduğunu bir kez daha tekrarlıyorum. Irak'ta ilerleme, gelişme ve refah, İran'da da ilerleme, refah ve gelişmedir; Irak'ta yaşanan herhangi bir endişe, bizim için de endişe kaynağıdır ve bunun tersi de geçerlidir. Ortak çıkarlarımız var ve aynı zamanda ortak tehditlerimiz var. Bölgede özellikle Siyonist rejimin tehditleri var ve ortak çıkar ve noktalara sahip olmak birlikte iş birliği yapmamızı gerektiriyor. 14. Hükümetin Dışişleri Bakanı olarak Irak'ın değerli Dışişleri Bakanı arkadaşımın işbirliğiyle bu yönde ilerlemeye kararlıyım inşaallah.