Hamas: Müzakerelerde Yeni Şart ve Koşulları Kabul Etmiyoruz

Tesnim Haber Ajansı - Siyonist rejimin ve bu rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sürekli kesintiye uğramasının gölgesinde, Gazze ateşkesi ve esir değişimiyle ilgili müzakerelerin hiçbirinin bir sonuca varamadığı bir ortamda, önde gelen bir kaynak, Mısırlı ve Katarlı arabulucuların Hamas'tan tutuklular ve Philadelphia konusunda küçük reformlar yapmasını istediğini duyurdu.
Bu kaynak Al-Mayadeen ile yaptığı görüşmede şunları ifade etti: "Mısırlı ve Katarlı arabulucular, Hamas heyetiyle Doha'da yaptıkları toplantıda müzakere krizini çözmenin yollarını tartıştılar ve işgalci güçlerin Philadelphia ekseninden çekilmesi ve tutukluların serbest bırakılmasına ilişkin kriterler konusunda Hamas'ın tutumunda küçük reformlar yapılmasını talep ettiler."
Kaynağa göre Hamas, arabuluculara, hareketin hâlâ arabulucular tarafından 2 Temmuz'da sunulan önerilen ateşkes belgesine bağlı kaldığını söyledi.
Öte yandan Hamas hareketi bir açıklama yaptı: "Halil Al-Hayya başkanlığındaki müzakere ekibinin çarşamba sabahı Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman es-Sani ve Doha'daki Mısır istihbarat teşkilatı başkanı Abbas Kamil ile üç taraflı toplantı yaptığını duyurdu." 

Hamas önceki anlaşmaları uygulamaya hazırdır 

Bu açıklamaya göre, ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'ta yaptığı açıklamaya göre Hamas, arabulucularla yaptığı toplantıda ateşkes anlaşmasının derhal uygulanmasına tam hazır olduğunu ifade etti; Ayrıca Güvenlik Konseyi kararında ve 2 Temmuz anlaşması da dahil olmak üzere önceki anlaşmalarda bu hareketin müzakerelerde herhangi bir yeni talep dile getirmediği vurgulanmış ve duyurulmuştu.
Bu açıklamanın devamında Hamas'ın, müzakerelerde her iki tarafın da yeni şart ve koşullar sunmasını bir kez daha reddettiği ve savaş sonrası aşamaya ilişkin (Siyonistler tarafından önerilen) projelerin tamamen reddedildiğinin vurgulandığı belirtiliyor.
Hamas, "Gazze Şeridi'nin yönetimi tamamen Filistin'in iç meselesidir ve Filistinliler bu konuya tüm grupların üzerinde uzlaştığı vizyona göre karar vermektedir. Hamas ayrıca mevcut aşamanın sonuçlarıyla başa çıkmak ve ulusal birliği pekiştirmek için ulusal bir vizyon üzerinde anlaşmaya varmak amacıyla tüm Filistinli grup ve güçlerle kapsamlı bir ulusal diyalog kurulmasını da memnuniyetle karşılıyor." açıklamada bulundu.
Bu hareket şöyle devam ediyor: "Hamas, ateşkes anlaşmasına varılması, işgalcilerin Gazze Şeridi topraklarından tamamen çekilmesi, bu  şeridin yeniden inşası ve Filistin halkına yardım sağlanması ve sonunda esirlerin takası konusunda gerçek bir anlaşma yapılması yolunda arabulucuların çabalarıyla olumlu etkileşime giriyor."
Bu sırada Filistin direnişindeki özel bir kaynak, işgalci rejimin, Washington'un anlaşma metninde kalıcı bir ateşkes ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesinden bahsetmemesini şart koştuğunu duyurdu.
Söz konusu kaynak şunu vurguladı: "İsrail'den ABD hükümetine yönelik çok fazla baskı var; Öyle ki bu ülke, Tel Aviv ile koordinasyon olmadan ateşkes içeren bir öneri sunmuyor ve anlaşma metninde kalıcı bir ateşkesten ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesinden bahsetmiyor."
Öte yandan Reuters haber ajansı, müzakerelere aşina olan 10 kaynağın aktardığına göre, İsrail'in müzakerelerdeki koşullarının, başta Philadelphia ekseni olmak üzere Gazze Şeridi'nde askeri varlığının sürdürülmesi de dahil olmak üzere müzakereleri karmaşık hale getirdiği ve ateşkesin sağlanmasını geciktirdiği bildirildi.
Kaynaklar Reuters'e, Hamas'ın ateşkes önerilerini zaten kabul etmesi nedeniyle görüşmelerdeki farklılıkların İsrail'in önerdiği şartlardan kaynaklandığını söyledi.
Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Filistin direnişi, Netanyahu liderliğindeki işgalci rejimin liderlerini, ateşkes ve esir takası konusunda herhangi bir anlaşmaya varılmasının önünde engel olarak görüyor. Filistinli gruplar, direnişin ve Filistin ulusunun müzakerelerdeki pozisyonunun aynı olduğunu vurguluyor ve kalıcı bir ateşkes, işgalcilerin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, Gazze Şeridi'nde yeniden imar çalışmalarına başlanmaması ve tutukluların değişimi konusunda ciddi bir anlaşmaya varılmadan ablukanın kaldırılması olmadan anlaşmaya varılmasının anlamsız olduğu değerlendiriliyor.