Siyonist Rejimin Birleşmiş Milletler Üyeliği Gözden Geçirilmeli


Siyonist Rejimin Birleşmiş Milletler Üyeliği Gözden Geçirilmeli

İran'ın New York'taki Birleşmiş Milletler Temsilcisi, Siyonist rejimin suçlarına ilişkin Genel Kurul'un 10'uncu özel acil oturumunda, rejimin Birleşmiş Milletler üyeliğinin kararın 6. maddesi uyarınca gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Emir Said Irevani, Genel Kurul’un 10. Özel Acil Oturumunda Siyonist rejimin suçları ve Lübnan'a yönelik son saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu: ‘İran İslam Cumhuriyeti, hayatta kalanların ailelerine ve Lübnan hükümetine en içten taziyelerini sunarken, haydut İsrail rejiminin gerçekleştirdiği bu sabotaj ve terör eylemini şiddetle kınıyor. İsrail rejimi bu iğrenç suçun hesabını vermeli’ ifadelerini kullandı.

İrevani'nin konuşmasının metni şöyle:

Sayın Başkan,

Sayın temsilciler,

Önceki toplantılarda gündeme getirilen kamuoyu tartışmalarına ve geçen yıl Genel Kurul'un onuncu özel acil oturumunda Filistin meselesine ilişkin üç kararın onaylanmasına dayanarak, uluslararası toplum, Filistin'deki acil insani ihtiyaçların karşılanması konusundaki kararlılığını ilan etti. Filistin ve işgal altındaki Filistin topraklarında derhal ateşkes yapılması ve Filistinlilerin inkar edilemez kendi kaderlerini tayin etme haklarının ve Birleşmiş Milletler'e tam üyelik haklarının gerçekleştirilmesi çağrısında bulundu. O tarihten bu yana gördüğümüz gibi Siyonist rejimin apartheid politikalarında ve eylemlerinde olumlu bir değişiklik olmadı ve Filistinlilerin, İsrail rejim güçlerinin ve silahlı yerleşimcilerin, kadınları ve çocukları da dahil olmak üzere topraklarına ve halklarına yönelik kapsamlı ve yıkıcı saldırılarına direnmekten başka seçeneği yok.

İsrail güçlerinin belirli ülkelerin desteğiyle gerçekleşen ve bu rejimin yetkililerinin apartheid ve soykırım politikalarından kaynaklanan barbar ve haksız işgal ve bombardımanına karşı Filistinli kardeşlerimizin inanılmaz direnişine tanık oluyoruz.  Artık birçok özgürlük aşığı ülke, Filistin direnişini olağanüstü ve takdire şayan bir çaba olarak kabul ediyor.

Uluslararası Adalet Divanı, 19 Temmuz'da yayınladığı tavsiye niteliğindeki son görüşünde, Filistin topraklarının İsrail rejimi tarafından işgal edilmesinin yasa dışı olduğunu vurguladı ve bu eylemleri, rejimin tüm sorumluluğunu beraberinde getiren ve uluslararası hukuka aykırı bir eylem olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda mahkeme, İsrail rejiminin işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı varlığına son vermek ve tüm yerleşimcilerin tamamen tahliyesine ek olarak bu topraklardaki tüm yerleşim faaliyetlerini derhal durdurmak zorunda olduğunu açıkça ifade etti. Ayrıca bu rejim, işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm gerçek ve tüzel kişilere verilen zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

İsrail rejiminin işgalinin uzun süredir devam ettiğini ve bunun da bu rejimin bilinçli olarak göz ardı ettiği çok önemli bir konu olduğunu belirtmek gerekir.  Siyonist rejimin temsilcisinin bu toplantıda sunduğu açıklamada bu toplantının asıl odak noktası olan yasadışı işgalinden bahsetmemesi şaşırtıcı değil. Görünüşe göre onların dünyası geçen yıl başladı ve onlara göre İsrail rejiminin onlarca yıl öncesinden beri devam eden yasadışı işgaline karşı Filistin direnişinin tek nedeni de dikkate alınmamalı.

Sayın Başkan,

Değerli büyükelçiler ve meslektaşlarım,

BM Şartı kapsamındaki ilk yükümlülüğümüze uygun olarak, barışa yönelik uzun süredir devam eden bu tehdidi ortadan kaldırmak için etkili kolektif eylemlerde bulunmalıyız. Şimdi biz Birleşmiş Milletler üyeleri olarak bu taahhüdü yerine getirmemizin zamanıdır. İsrail rejiminin saldırgan eylemlerinin ve barış ihlallerinin yok edilmesi, ayrıca açıkça barışın bozulmasına neden olan bu durumun da çözülmesi veya düzeltilmesi gerekiyor.

Geçen yıl İsrail rejim güçleri Gazze Şeridi'ne ve işgal altındaki diğer bölgelere yönelik şiddetli saldırılarda bulundu ve bu saldırılar 40.000'den fazla Filistinli sivilin ölümüyle sonuçlandı. Gazze'de sivillere karşı devam eden suçların ortasında İsrail rejimi, Lübnan'da sivillere yönelik saldırganlığını ve terör eylemlerini sürdürüyor. Sadece birkaç saat önce bu rejim, bir siber terör eylemiyle Beyrut'taki iletişim cihazlarını havaya uçurdu ve bunun sonucunda İran İslam Cumhuriyeti'nin Beyrut'taki büyükelçisi de dahil olmak üzere binlerce insan yaralandı ve vefat etti. İran İslam Cumhuriyeti, hayatta kalanların ailelerine ve Lübnan hükümetine en içten taziyelerini sunarken, haydut İsrail rejiminin gerçekleştirdiği bu sabotaj ve terör eylemini şiddetle kınıyor. İsrail rejimi bu iğrenç suçun hesabını vermeli.

Bu rejimin vahşetinin ve zulmünün sınırının olmadığı açıktır. Uluslararası toplumun müdahale edip bu yıkıcı ve barbar savaş makinesine son vermesi için kaç kadın ve çocuğun öldürülmesi gerekiyor?  Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme'nin ikinci maddesinde yer alan tüm risk faktörleri ve tanımların güncel ve etkin olduğu göz önüne alınınca; bu suçun oluşmasını önlemek için tüm üye devletlere sorumluluk yükleyen bir gerçek.

İsrail rejimi yetkilileri, Filistin topraklarını işgal ederek, Filistinlileri öldürerek ve Filistin halkını yerinden ederek çok sayıda suç işlemiş olsa da hâlâ tam dokunulmazlıktan yararlanıyorlar. Bu rejimin Birleşmiş Milletler Şartı kapsamındaki yükümlülüklerini defalarca ihlal etmesi talihsiz bir durumdur. Genel Kurul, Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı kararlarını kabul etmeyi ve uygulamayı reddetmenin yanı sıra, uluslararası yasalara uymayı da reddediyor. Bu rejim, tüzük ve ilgili sözleşme ve kararlarda yer alan ilkeleri sürekli olarak ihlal etmektedir. Bize göre, Filistin sadece Birleşmiş Milletler'in tam üyesi olarak kabul edilmekle kalmamalı aynı zamanda Kararın 6. Maddesi uyarınca bu rejimin Birleşmiş Milletler üyeliğini gözden geçirmek için İsrail rejiminin yasadışı eylemleri Birleşmiş Milletlerin tüm üyelerinin kararlılığını uyandırmalıdır.

Son olarak şunu vurgulamak isterim ki, durumun aciliyeti ve Filistin işgalinin sona erdirilmesinin ve İsrail rejiminin Filistinlilere yönelik apartheid politikalarına ve eylemlerine son verilmesinin önemi dikkate alınarak, İran İslam Cumhuriyeti bu hususta hazırlanan karar lehine oy kullanacak. İsrail rejiminin, yerinden edilmiş tüm Filistinlilerin topraklarına ve mülklerini iade etmelerine izin verme ve işgal altındaki Filistin topraklarında etkilenen herkese tazminat ödeme taahhüdünün de teyit edilmesi gerekiyor.

Ayrıca, İran İslam Cumhuriyeti'nin bu karara verdiği desteğin, İsrail rejiminin ve işgal tarihinin tanınmaması da dahil olmak üzere Filistin meselesine ilişkin uzun süredir devam eden ve tutarlı ulusal tutumumuzu etkilemediğini de belirtmek isterim.

 

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler