Sınırsız Savaşta Hizbullah Lideri Nasrallah'ın Denklemi


Siyonist İsrail’in son günlerde Lübnan'a karşı düzenlediği barbarca saldırılar, Hizbullah’ın daha önce izlediği çatışma kurallarının ötesine geçmesine ve düşmanın saldırılarına Seyyid Hasan Nasrallah'ın formülüne göre karşılık vermesine yol açacaktır.

Tesnim Haber Ajansı- Filistin direnişini ve Gazze halkını destekleme cephesindeki mücadele yeni bir stratejik aşamaya girdi.  Hizbullah Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, İsrail'le açık hesaplaşma aşamasına girildiğini söyledi.

Gazze Şeridi'nde sivil katliamlar devam ederken işgalci rejimin geçen haftadan bu yana Lübnan'da onlarca sivilin hayatını kaybetmesine veya yaralanmasına yol açan saldırıların ardından, çılğına dönen terörist ve faşist Siyonist kabinenin tüm bölgeyi ateşe verip büyük bir bölgesel savaş yaratmaya çalıştığında hiçbir şüphe yok. Netanyahu kabinesi, ABD dahil diğer müttefiklerini de ne pahasına olursa olsun sonucu belirsiz bir savaşa sokmaya çalışıyor.

İşgalcilerin Lübnan Saldırılarının Amacı Ne?

Bu aşamada Siyonistler, Gazze'deki savaşın bir yıpratma savaşına dönüştüğü ve  yoğun uluslararası baskıların gölgesinde devam eden Gazze savaşından hiçbir sonuç elde edemeyeceği sonucuna varmışlardır. Gazze savaşının sürdürülmesinin boşuna olduğu gerçeği anlayan Siyonistler yeni bir cephe açıp Lübnan'ı savaşa sürükleyerek tüm bölgeyi ateşe vermeye karar vermişlerdir.

Siyonist İsrail Lübnan'a saldırırken aslında iki hedefe ulaşmayı amaçlıyor:

İlk hedef taktiksel bir hedeftir. Netanyahu kabinesi, ABD başkanlık seçimleri öncesinde bölgedeki savaş durumunu mümkün olan her şekilde sürdürmeyi amaçlıyor. Özellikle Netanyahu, Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump'ın bu seçimdeki zaferine güvendiğinden, Lübnan'a yönelik saldırganlığı yoğunlaştırarak, işgal altındaki kuzey Filistin yerleşimlerindeki yerinden edilenlerin baskılarından da kurtulmak istiyor.

Ama ikinci hedef stratejik bir hedeftir. Direniş Ekseni’nde Gazze'nin en önemli destek cephesi olan Güney Lübnan cephesini kapatmaya çalışan İsrail rejimi, askeri baskıyla Hizbullah'ı Filistin halkına ve direnişe destek vermekten vazgeçirebileceğini düşünüyor.

Siyonistlerin Lübnan Saldırısında Yanlış Hesaplamaları

İşgalci rejim, hedeflerine ulaşmak için Hizbullah'ın operasyonlarını durdurmak ve sınırlardan uzak tutmak için elinden geleni yapması gerektiğine inanıyor, ancak Lübnan direnişinin benimsediği söylem ve sahadaki eylemleri, Hizbullah'ın ne pahasına olursa olsun Gazze'yi desteklemeyi bırakmayacağını gösteriyor. Çünkü Hizbullah'ın Filistin direnişine desteği her şeyden önce ideolojik ve siyasi bir meseledir ve Lübnan direnişinin asla vazgeçmeyeceği "Sahaların Birliği" denklemi çerçevesindedir.

Öte yandan Hizbullah yetkililerinin defalarca vurguladığı gibi, direniş Lübnan'ın egemenliğini ve halkını savunmaktan vazgeçmeyecek ve sınırlardan geri çekilmeyecek.

Bölgedeki Gerilimlerin Geleceğine Dair Üç Senaryo

Dolayısıyla önümüzdeki günler için üç senaryonun çizildiği söylenebilir:

-İlk senaryo: Ateş çemberinde kalmak eski kurallara göre değil, yeni çatışma kuralları çerçevesindedir. Bu, yeni silahların kullanılmasıyla geniş çaplı bir savaşa yol açacak savaş alanlarının genişletilmesi anlamına geliyor.

-İkinci senaryo: Çatışmayı sona erdirecek diplomatik bir çözümün bulunmasıdır. Bu senaryonun gerçekleşme olasılığı çok düşüktür, çünkü kanıtlar diplomatik çözümün krizi çözmek için yararlı olmadığını göstermektedir. Gazze cephesi ve Lübnan arabulucu olduğunu iddia eden ABD, Gazze’de işlenen insanlık suçlarının ana destekçisi ve Siyonist rejim yetkililerine ve özellikle Netanyahu'ya savaşı durdurmaları için hiçbir zaman gerçek bir baskı uygulamış değil.

Üçüncü senaryo: Orta Doğu’da gerginlik tırmanıp bölgesel savaşa dönüşebilir. İşgal altındaki Filistin'in derinliklerine direniş gruplarının aralıksız roket ve insansız hava araçlarının atılmasına takık olabiliriz.

Bu gelişmeler, son bir yılda Gazze yanlısı cephenin çatışma kurallarına uyarken, işgalci rejimin bu kuralları ihlal edip çılgın eylemlere başvurmasının ardından yaşandı. Direniş, Siyonistlerin barbarca eylemleri karşısında asla sessiz kalmayacaktır.

Sınırsız Savaşta Nasrallah'ın Denklemi

Gözlemciler, Lübnan direnişinin artık çatışma kurallarına bağlı kalmayacağına ve düşmanın saldırganlığına yanıt olarak bu kuralların ötesine geçmek zorunda kalacağına inanıyor. Seyyid Hasan Nasrallah daha önceki konuşmalarında Siyonistleri uyarmıştı ve Hizbullah bu kez Siyonist düşmanla kuralsız ve sınırsız bir savaşa girecektir.

Kuzey cephedeki askeri başarısızlığın ardından öfkesini Lübnan’ın güneyindeki sivillere, kadınlarına ve çocuklarına yönelten Siyonist rejim, geleneksel vahşet ve korkutma politikasının, Lübnan direnişini geri püskürtmenin en uygun yolu olduğunu düşünüyor ve bunun İşgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki yerleşim yerlerindeki mültecilerin evlerine geri dönmesine ve Siyonistlerin iç cephesinin güvenliğe kavuşmasına yardımcı olacağını sanıyor.

Ayrıca Siyonistler, Lübnan'a yönelik bu barbarca saldırılarla kaybettikleri caydırıcılığı geri kazanmaya çalışıyorlar, fakat işgalci rejim suçlarında sınır tanımaması direnişin itidalli davranmasına engel olur.

Buradan hareketle Hizbullah için çatışma kurallarının Filistin halkını ve direnişi destekleme mantığının ötesine geçerek Siyonist düşmanla doğrudan karşı karşıya gelme aşamasına ulaştığı söylenebilir. Böylece Lübnan direnişi yeni denklemlerini düşmana dayatacaktır.

Analistler Lübnan cephesinde savaşın resmen başladığına ve direniş cephesinin eskisinden çok daha güçlü bir şekilde düşmanla karşı karşıya geleceğine inanıyor. Direniş Ekseni denklemlerine göre Siyonist rejimin son dönemde işlediği suçlara verilmesi gereken cevap, bu rejimin saldırılarlarıyla orantılı olacaktır.

Bu arada Gazze savaşının ve direnişinin bir yıllık tecrübesi göz önüne alındığında dikkate alınması gereken en önemli konu, Lübnan halkını ve Hizbullah’ı desteklemek için tüm Direniş Ekseni’nin seferber edilmesidir.

Orta Doğu uzmanlarına göre, artık yıpratma savaşından işgalci düşmanla doğrudan çatışmaya geçmenin zamanıdır ve Siyonistlerin çatışma kurallarını ihlal ettiği için direnişin de çatışma kurallarının ötesine geçmesi gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl Gazze savaşında yaşanan gelişmelere bakıldığında, Filistin halkının ve direnişin desteklenmesinde en büyük rolü Hizbullah'ın oynadığı, işgalci rejimin Gazze'ye odaklanamamasına ve hedeflerine ulaşamamasına neden olduğu görülüyor.

Bu yüzden Hizbullah'ın Gazze'yi destekleme rolünden ziyade Lübnan'ı koruma rolünü daha belirgin ve etkili bir şekilde oynayacağı ve şüphesiz Direniş Ekseni’ne bağlı tüm grupların bu savaşta Hizbullah'ın yanında olacağı açıktır.