Irakçi: İran, Lübnan hükümetinin ve halkının yanındadır

 Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Irakçi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısının oturum aralarında Lübnan başta olmak üzere bölgedeki duruma ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: İran, Lübnan hükümetinin ve halkının yanındadır. İran, bölgesel barış ve istikrarın korunması için olağanüstü bir sabır ve itidal gösterdi.

ırakçi’nin açıklaması şöyle:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne Lübnan'daki durumu araştırması çağrısı yapıldı. Lübnan ve bölgedeki durum eşi benzeri görülmemiş derecede endişe verici. Açık konuşayım: Bölge tam bir felaketin eşiğinde. Eğer durdurulmazsa dünya daha önce görülmemiş felaketlerle karşı karşıya kalacak.

İsrail, Gazze'de sivilleri katlediyor ve şimdi de aynı zulmü Lübnan'da tekrarlıyor ve bu ülkeye karşı saldırı savaşı başlatmış durumda. İsrail, üst düzey bir BM yetkilisinin yerinde bir şekilde tanımladığı gibi, soykırım kampanyasıyla Gazze'yi zaten ‘yeryüzündeki bir cehenneme’ dönüştürdü.

42.000'den fazla masum Filistinli öldürüldü, 93.000'i yaralandı ve hayati altyapı yok edildi. İsrail şimdi Lübnan'da suçlarını tekrarlıyor. İsrail sadece bir hafta içinde Lübnan şehirlerine vahşi saldırılar düzenleyerek yüzlerce kadın ve çocuğu öldürdü. Vahşi ve saldırgan bir rejim olarak İsrail tüm kırmızı çizgileri aştı. Bu terör rejimi için uluslararası hukukun, insan haklarının, barışın hiçbir anlamı yok.

İsrail'in nihai ve meşum hedefi tüm bölgeyi ateşe vermektir. İsrail'in Lübnan'ı işgali şüphesiz yasa dışı ve suçtur. Bu bir saldırı eylemidir ve BM Şartının açık bir ihlalidir. Güvenlik Konseyi barış ve güvenliğin yeniden tesis edilmesi için müdahale etmelidir.

İran İslam Cumhuriyeti, İsrail'in bölgedeki kötü eylemlerinin sonuçları konusunda defalarca uyarıda bulundu. Uluslararası toplum, İsrail'in suçlarını kolaylaştırmada ABD ve müttefiklerinin rolünü görmezden gelemez. ABD ve bazı Batılı ülkelerden gelen koşulsuz destek, İsrail'i ceza almadan suç işleme konusunda cesaretlendirdi. Bu dokunulmazlık, Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmemesiyle birlikte bölgeyi felakete sürükledi. İsrail liderlerinin, suçlarının cevapsız kalmayacağını anlamaları gerekiyor.

Gerginliği azaltmanın yolu belli; İsrail, Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarını derhal durdurmalı. Güvenlik Konseyi, İsrail savaşını durdurmak ve derhal ateşkes uygulamak, böylece masum insanların hayatlarını kurtarmak için hemen harekete geçmelidir. Aksi takdirde bölge geniş çaplı bir çatışma riskiyle karşı karşıya kalacak ve tarih, başta ABD olmak üzere İsrail destekçilerini sorumlu tutacaktır.

İran, Lübnan hükümetinin ve halkının yanındadır. İran, bölgesel barış ve istikrarın korunması için olağanüstü bir sabır ve itidal gösterdi. İran, hayati çıkarlarını savunma konusundaki doğal hakkını kararlı bir şekilde savunuyor.

Konuşmasının ardından İran Dışişleri Bakanı'na sorular soruldu.

Irakçi, Lübnan'ın İran'dan güce başvurmasını isteyip istemediği yönündeki soruya yanıt olarak şunları söyledi: Hizbullah kendi kararlarını veriyor ve kendisini olduğu kadar Lübnan'ı ve Lübnan halkını da tamamen tek başına koruyabiliyor.

İran Dışişleri Bakanı, ‘İran'ın bazı hükümetler ve analistler tarafından Hizbullah'a gelişmiş silahlar sağlayarak bu çatışmaları körüklemekle suçlandığını ifade eden bir başka soruya yanıt olarak ise şunları belirtti: İsrail rejiminin suçlarına ve işgaline karşı Lübnan'ı ve halkını savunmak için verdiği meşru mücadelede Hizbullah'ı desteklediğimizi her zaman söyledik.

Hizbullah'ın çok sayıda silaha sahip olduğu ve bunun Güvenlik Konseyi kararlarını, özellikle de 1701 sayılı Kararı ihlal ettiği yönündeki bir başka soruya ise açıkça şu ifadeleri kullandı: Hizbullah, Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararına karşı herhangi bir eylemde bulunmadı. Bu karar, İsrail rejiminin uymadığı her türlü askeri varlığı yasaklıyor.