Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in Suçlarına Sessizliği Sağır Edici
İran Dışişleri Bakanı’nın Uluslararası İşlerden sorumlu yardımcısı Güvenlik Konseyi'ndeki üst düzey bakanlar toplantısında Siyonist rejimin bölgedeki suçlarına değinerek şunları söyledi: Güvenlik Konseyi'nin sessizliği sağır edici. Bu sessizlik, savaşın masum kurbanlarına ve uluslararası topluma tehlikeli bir mesaj gönderiyor.
Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın Hukuki ve Uluslararası İşlerden Sorumlu Yardımcısı Kazım Garibabadi, Güvenlik Konseyi'ndeki ‘Barış için liderlik, güvenli bir gelecek için BM Şartlarına saygı konusunda birlik’ konulu üst düzey bakanlar toplantısında Güvenlik Konseyi'nin performansını ve Siyonist rejimin suçlarını şiddetle eleştirdi ve uluslararası toplumdan derhal harekete geçilmesini talep etti.
Dünyadaki kritik duruma ve bazı bölgelerdeki çatışmaların artmasına atıfta bulunan Garibabadi: Bir zamanlar uluslararası ilişkilerin temeli olan uluslararası hukuk ve BM Şartı'nda yer alan ilkeler artık endişe verici bir şekilde göz ardı ediliyor. Uluslararası hukukun, özellikle de uluslararası insancıl hukukun ağır ihlallerinde cezasızlık norm haline geliyor.
Siyonist rejimin Gazze ve Lübnan'daki suçlarına vurgu yapan Garibabadi, şunları söyledi: Gazze'deki durum, uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesinde kolektif bir başarısızlıktır. Eşi benzeri görülmemiş bir insanlık felaketine tanık oluyoruz. Üst düzey bir BM yetkilisinin yerinde bir şekilde tanımladığı gibi, Gazze 'yeryüzündeki cehennem' haline geldi. İşgal rejimi tarafından aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 42.000'den fazla masum Filistinli sivil katledildi, 93.000'den fazlası da yaralandı.
Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik saldırılarına değinen İranlı üst düzey diplomatı şunları ekledi: Nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki sivilleri terör amacıyla ileri teknolojiler kullanarak kasıtlı olarak hedef almak, uluslararası hukukun, insani ilkelerin ve çok sayıda BM kararının açık bir ihlalidir. Bu vahşi saldırı sadece Lübnan halkına değil, tüm insanlığa yönelik bir saldırıdır.
Bu diplomat Güvenlik Konseyi'nin performansını sert bir şekilde eleştirdi ve şunları söyledi: Güvenlik Konseyi'nin sessizliği sağır edici. Bu sessizlik, savaşın masum kurbanlarına ve uluslararası topluma tehlikeli bir mesaj gönderiyor. Ne yazık ki Güvenlik Konseyi, siyasi ve stratejik çıkarlarını dünya barışının önünde tutan bazı daimi üyelerin elinde bir araç haline geldi.
Amerika'nın Siyonist rejimi desteklemek için veto hakkını kötüye kullanmasına atıfta bulunan Kazım Garibabadi: ‘Amerika'nın İsrail rejiminin Gazze Şeridi'nde ve şimdi de Lübnan'da Filistinlilere karşı devam eden soykırım ve etnik temizlikten sorumlu tutulmasını önlemek için defalarca veto kullanması istismarın açık bir örneğidir’ ifadelerini kullandı.
O Güvenlik Konseyi'nin derhal harekete geçmesi çağrısında bulundu ve şunları söyledi: Güvenlik Konseyi, Şart kapsamındaki sorumluluklarını yerine getirmelidir. Ölüm makinesi İsrail rejimini durdurmak ve bölgedeki durumun daha da tırmanmasını önlemek için acil önlemler alınmalıdır. Konsey, Filistin ve Lübnan'daki sivilleri korumak için harekete geçmeli ve İsrail rejimini uluslararası hukuka ve bağlayıcı kararlara uymaya zorlamalı.
Kazım Garibabadi konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı: Barış için liderlik; birlik, dürüstlük ve BM Şartı ile uluslararası hukuka koşulsuz bağlılığı gerektirir. Eğer barışı yeniden tesis etmek istiyorsak, öncelikle güveni yeniden tesis etmeliyiz. Ancak tutarlı, uyumlu ve tarafsız eylemlerle dünyayı daha güvenli ve barışçıl bir geleceğe taşıyabiliriz.
