Hizbullah'ın İsrail'in Kabusuna Dönüşen Askeri Yeteneklerine Bir Bakış
Bazı siyonist analistler Hizbullah'ın kuzey cephesinde şu ana kadar Siyonistlere karşı düzenlediği eylemlerini buzdağının sadece görünen küçük bir kısmına benzetiyor.
Tesnim Haber Ajansı - Geçtiğimiz hafta Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik ağır saldırılarının başlamasıyla birlikte Hizbullah'ın saldırıları da artarak gelişti. Bu gelişme, saldırı sayısının arttırılmasını, saldırı menzilinin genişletilmesini ve yeni silahların kullanılmasını içeriyordu. Siyonist medyaya göre Lübnan İslami direnişi, Salı günü sabahtan akşama kadar işgal altındaki toprakların kuzeyine 400'e yakın füze fırlattı; bu, Aksa Tufanı operasyonunun başladığı dönemden bu yana bir rekor.
Saldırıların menzili açısından Hizbullah'ın füzeleri 100 km'den fazla bir mesafede bir taraftan Tel Aviv'e, diğer taraftan ise Lübnan sınırına 200 km uzaklıktaki Batı Şeria'daki Siyonist yerleşim yerlerine ulaştı. Yeni silah kullanımına ilişkin olarak Hizbullah, orta menzilli balistik füzeler olan Fadi 1, 2 ve 3 füzelerini 3 gün içerisinde kullandı.
Hizbullah'ın yukarıdaki üç alandaki operasyonlarının yoğunlaşması sahada benzeri görülmemiş bir değişime neden oldu ve Siyonist analistleri Hizbullah'ı mağlup etme konusundaki çaresizliklerini ifade etmeye zorladı. Şimdi soru şu; bu sürecin Hizbullah'ın kullanmadığı yetenekleri kullanarak devam etmesi durumunda ne gibi değişiklikler meydana gelecek?
Hizbullah'ın askeri yeteneklerinin buzdağı
Lübnan İslami direnişinin bugüne kadar Siyonist rejime karşı gerçekleştirdiği çok sayıda saldırı, pek de gelişmiş donanım gibi görünmeyen silah ve yeteneklerle gerçekleştirilmiş olup, Hizbullah'ın hassas yetenekleri bu savaşta henüz kullanılmamıştır. Bu yetenekler, saha sahnesini inanılmaz bir şekilde değiştirebilecek hem silahları hem de operasyonel planları içerir. Bazı İsrailli analistler Hizbullah'ın kuzey cephesinde Siyonistlere karşı düzenlediği eylemlerini şu ana kadar sadece küçük bir kısmı tespit edilen bir buzdağına benzetiyor.
Hassas odaklı ve akıllı silahlar
Lübnan Hizbullah'ının en ciddi yeteneklerinden biri hassas odaklı ve akıllı füzeleridir. Geçmiş yıllarda Siyonistler Hizbullah'ın bu yeteneğinden duydukları endişeyi her zaman dile getirmişlerdi. Bu endişe son günlerde tekrar vurgulanmaya başlandı. Siyonistler, Hizbullah'ın hassas ve akıllı silahlarının sahaya girmesi halinde Siyonist rejimin kayıplarının bu kadar ile kalmayacağını biliyorlar. Şu ana kadar Siyonistler kayıp ve ölüm istatistiklerinin açıklanmasını engellediler. Artık akıllı ve hassas odaklı silahlar sahaya girerse denklem şaşırtıcı bir şekilde değişecek.
Siyonist araştırma merkezlerinin tahminlerine göre bu silahların sayısı 10.000'in üzerindedir, elbette bu sayı sadece karada ve denizde kullanılabilen, hem karayı hem de denizi etkileyebilecek füzeleri içeriyor. Lübnan İslami direnişinin silah cephaneliğine ilişkin bu küçük ve gerçekçi olmayan tahmine dayanarak değerlendirme yapma durumunda bile, bu konu Lübnan'daki saha denklemini Hizbullah lehine güçlü bir şekilde değiştirebilir.
Hava savunma sistemleri
Siyonist gazete Jerusalem Post’a göre Hizbullah SA-8, SA-17 ve SA-22 isimli 3 hava savunma sistemine sahip. Siyonist rejimin Alma Çalışma Merkezi Başkanı Tal Beeri, Hizbullah'ın yakın zamanda Lübnan'ın güneyine SA8 sistemini konuşlandırdığını ve bu sistemin Siyonist rejimin savaşçılarına karşı ciddi bir tehdit oluşturabileceğini duyurdu. Şimdi diğer iki Hizbullah sistemi de sahaya katılırsa denklem yine Siyonist rejimin aleyhine değişecek.
Kamikaze Droneları
Siyonist rejimin Hizbullah'ın askeri yeteneklerine ilişkin ciddi kaygılarından biri de Hizbullah'ın kamikaze İHA’ları. Hizbullah'ın yeteneklerinin bu kısmı Siyonistler tarafından tamamen bilinmiyor ve Hizbullah'ın hangi insansız hava araçlarına sahip olduğunu ve hangi yeteneklere sahip olduğunu tam olarak bilmiyorlar. Ancak Hizbullah'ın henüz insansız hava aracı gücüyle ilgili hiçbir şey açıklamadığını biliyorlar.
Hizbullah Mayıs ayında Ebabil İHA’nın bir versiyonunu kullanmıştı. Bir operatör tarafından kontrol edilen bu İHA türü genellikle bir kameraya sahiptir ve nihai hedefine doğru hedefi vurduğu ana kadar fotoğraf çeker.
Mevcut durumda Hizbullah'ın elinde bu silahın hangi yeni örneklerinin olduğu Siyonistler tarafından bilinmiyor. Hizbullah'ın hayalet dorone’larının ile işgal altındaki bölgelerin derinliklerine saldırdığını varsayalım. İlk olası sonuç, Siyonist rejimin bunların önemli bir kısmının önünü kesemeyeceği yönünde çünkü bu drone'lar genellikle alçak irtifalarda hareket ediyor ve bunların çokluğu, önlenmelerini eskisinden daha da zorlaştırıyor ve bu da savaş alanında denklemin değişmesi anlamına geliyor.
Önemli olan Hizbullah'ın insansız hava araçlarını ve akıllı silahlarını yönlendirmek için iki yöntem kullanmasıdır. Birinci yöntem küresel navigasyon sistemi GPS’i kullanmak, ikinci yöntem ise INS sistemini kullanmaktır.
Bu yöntem, yerin ve gökyüzünün bakımına, dalgaların, radarların ve hatta harici bir kaynağın kullanılmasına bağlı olmayıp, bir sensör kullanarak ve bir bilgisayara bağlanarak sürekli hesaplama yaparak amacına ulaşır ve savunma sistemleri onu takipte başarısız olur.
Hizbullah füzeleri
Hizbullah'ın en meşhur kabiliyeti füzeleridir. Mevcut savaşta Hizbullah, 3 füze Fadi-1, 2 ve 3 ile Kadir-1 füzesini tanıttı ancak Hizbullah'ın diğer füzelerinin ne gibi yeteneklere sahip olduğunu kimse bilmiyor. Siyonist rejimin askeri analistleri, Hizbullah'ın en azından Yemen'deki Ensarullah'ın kullandığı füzelere sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bunun ötesinde Hizbullah'ın bu alanda ne gibi bir yeteneğe sahip olduğu onlar tarafından pek bilinmiyor ve bu bilinmezlik onlarda ciddi bir endişe yaratmış durumda. Zira bilinmeyen yetenekler, bilinene kadar sahaya girerek Siyonist rejim için ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Yukarıda bahsedilenler Hizbullah'ın yeteneklerinin sadece bir kısmıdır ve bunların çoğu Siyonist askeri uzmanların tahmin ve varsayımlarıyla ortaya atılmıştır. Bunlara ek olarak Siyonistlerin kabusu haline gelen Hizbullah'ın savaş gücünü ve Siyonistlerin Rıdvan özel kuvvetlerinden korkmasını da eklemeliyiz. Sonuç olarak Siyonist rejim analistlerine göre Hizbullah'ın çoğunu Siyonist rejime karşı kullanmadığı yeteneklere sahip olduğu ve bunların bir kısmının dahi kullanılmasının Siyonist rejimi Lübnan sınırlarının arkasına sıkıştırdığıdır. En önemlisi kara harekâtı henüz başlamadı ve görünen o ki Siyonistler bu alana girmeye cesaret edemiyorlar. Çünkü bu alan Hizbullah'ın güçlü noktası olarak kabul ediliyor.