Abdulmelik el-Husi: Yemen cephesi direniş eksenini desteklemeye devam ediyor
Yemen Devrimi Lideri, Seyyid Haşim Safiyuddin'in işgalci rejim tarafından şehit edilmesi nedeniyle taziyelerini iletti ve konuşmasında ise İsrail rejiminin Gazze'ye, Lübnan'a yönelik son terör eylemlerini, bölgesel gelişmeleri ele aldı.
Tesnim Haber Ajansı - Yemen Devrimi Lideri Abdülmelik el-Husi Perşembe günü yaptığı konuşmasında önemli konulara dikkat çekti. Direnişin yanında olduklarını ve Ensarullah'ın direniş eksenine tam desteğini vurgularken, Seyyid Haşim Safiyuddin'in büyük rolüne değindi.
Yemen Devrimi Liderinin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
- Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı büyük mücahit Seyyid Haşim Safiyuddin'in Filistin direnişinde ve davasında rolü çok büyük ve etkiliydi.
- Haşim Safiyuddin'in cihatçı katılımı çok etkiliydi ve onun imanından, şuurundan, basiretinden, bilgisinden, kararlılığından ve çabasından geliyordu.
- Seyyid Haşim Safiyuddin'in şehadeti sebebiyle, o asil şehidin muhterem ailesine, Hizbullah'a, direniş ve cihat milletine, Lübnan milletine ve tüm İslam milletine başsağlığı dileriz. Ayrıca Seyyid Haşim Safiyuddin'in şehadeti nedeniyle dost ve yoldaşlarına başsağlığı diliyoruz.
- Cani Siyonist düşmanın amacı mücahidleri ve savaşçıları hedef almak, onların moralini zayıflatmak ve halk arasında konumlarını zayıflatmaktır.
- Siyonist düşmanın nefreti, tarihi gerçeklere gözlerini kör etti ve bu onu korkunç suçlarına devam etmeye ve direniş liderlerine suikast düzenlemeye teşvik ediyor.
- Özellikle bu kritik durumda cihat komutanlarının ve liderlerinin kaybı, savaşçılar ve müminler, tüm ümmet ve dünyanın tüm özgür insanları için çok acı ve telafisi mümkün olmayan bir kayıptır.
- Siyonist düşman, direnişin liderlerini hedef alarak İslam milletine hakim olup bu savaşı sona erdirerek hedeflerine ulaşmayı umuyor. Ancak bu umut bir yanılsamadır ve düşmanın amaçları hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir.
- Cenâb-ı Hak yolunda iman ve cihat yolunun çok belirgin bir özelliği vardır. İman aslıyla Allah yolunda yürüyen bir millet, Cenab-ı Hakk'ın koruması ve inayeti altındadır.
- Direniş liderlerinin fedakarlığı Yüce Allah yolunda fedakarlıktır ve onlara zaferi verecek olan da budur.
- Allah yolunda canlarını feda edenlerin emekleri ve fedakarlıkları hiçbir zaman unutulmayacak olup, Cenab-ı Hak bu fedakarlıkları, bu çabaların bereketli etkisini ve meyvelerini koruyacak ve muhafaza edecektir.
- Müminlerin imanla bu yola yaklaşmaları ve tek ümmet olarak cihad yolunda ilerlemeleri, onları Cenab-ı Hakk'a bağlayacak, en ağır şartlarda ve en dehşetli aşamalarda Allah’a olan tevekküllerini güçlendirecektir.
- Allah-u Teala ümmetin koruyucusudur. Direnişin büyükleri, liderleri, en iyi mücahitleri şehit olsa dahi Allah onları koruyacaktır.
- Direniş büyüklerinin şehadetleri için üzüntü ve keder, ayakta durmanın, istikrarın, direnişin, Allah yolunda fedakarlığın etkenidir.
-Lübnan ve Gazze'deki mücahit kardeşlerimizin durumu ve savaşçıların direnişi ve duruşu, düşmanlarını ve onların kötü niyetlerini şaşırttı.
- İman yolunda ve cihad yolunda liderlerle iletişim kurmak aslında onların yol ve metoduyla, iman konumlarıyla iletişim kurmaktır. Allah’a tevekkül ve onunla irtibatta olmak demek. Dolayısıyla savaşçılar arasındaki bu bağlar kişisel bağlar değildir.
- Şuur ve iman, Filistin ve Lübnan yolunda durmayı ve direnişi meyvesi olarak sunar; Düşmanları şaşkınlığa ve umutsuzluğa, paralı askerlerini de öfkeye boğan direnişi.
- Cihadın ve direnişin hakikati, direniş bayrağını taşımak ve Allah yolunda ilim, anlayış, basiret ve sarsılmaz imanla yürümektir.
-Düşmanlarla yapılan bu şiddetli mücadelede tüm cepheler direniş yolunda şehitler vermiş, Yüce Allah yolunda tarifsiz bir istikrar ve direnişe sahip olduklarını göstermiştir.
- Bu gaspçı rejimin kuruluşundan ve Filistin topraklarının işgalinden bugüne kadar ve bu rejime karşı mücadelenin tüm tarihinde bir yıl boyunca süren hiçbir savaş olmadı.
- İman ve cihadın kökeni bu istikrara ve işgalciye karşı yardım duruşuna katkıda bulunan önemli bir özelliktir ve bu rejime karşı Gazze'de, Lübnan'da, Yemen'de, Irak'ta ve İran İslam Cumhuriyeti'nde bir yıldan fazla bir süre boyunca verilen mücadeleyi mümkün kıldı.
- Gazze cephesi bir yılı aşkın bir süre direndi ve korkunç şartlara ve asgari imkânların olmamasına rağmen direnmeye devam etti.
- Lübnan cephesi en ağır cephelerle karşı karşıyadır ve düşman, Filistin sınırındaki köyü bile işgal edememiştir.
- İman ve cihad yolunda liderlerle irtibat, kişisel ir irtibat değil, iman çerçevesinde irtibattır.
- Savaşçıların Lübnan cephesindeki istikrarı, direnişi ve savaşları bu aşamada Temmuz 2006 savaşının ötesindedir.
- Yemen cephesindeki baskılara, Amerika, İsrail ve İngiltere'nin saldırılarına rağmen bu cephe direniş eksenine yardım ve destek vermeye devam edecek ve baskı altına alınarak asla geri adım atmayacak.
- Irak Cephesi desteğini artırdı ve genişletmeye çalışıyor.
- İslam ümmetinin ve her şeyden önce Arap milletinin görevi Gazze ve Lübnan'a tam destek vermektir. Yemen, Irak ve İran'dan verilen destek konusundaki tutumları olumlu ve tamamlayıcı olmalıdır.
- Bir yıl süren direniş ve fedakarlığa rağmen bazı taraflar direnişin arkasını boşaltıyor, bazıları da onları sırtından bıçaklıyor.
- İsrail rejiminin işlediği korkunç suçlar ve masum çocukların ve kadınların öldürülmesi askeri başarı değildir.
- Siyonist düşman savaş cephesinde herhangi bir askeri başarı elde edemedi ve bu rejimin Filistin'in kuzey cephesindeki başarısızlığı ve Lübnan direnişiyle karşı karşıya kaldığındaki başarısızlığı tüm cephelerde tam bir başarısızlıktı.
- Amerika, cani İsrail rejiminin suç ortağıdır ve onun cinayetlerinde de ortaktır.
- Müslümanların menfaati, söz birliği ve direnişe her yönden destek vermek, Siyonist düşmana Amerika ve Batı'nın desteğiyle mücadele etmektir.
- Amerika, Almanya, Fransa ve İngiltere silah depolarını Siyonist düşmana açarken, Araplar sorumluluktan kaçtı.
- Siyonist Yahudi suçları çok korkunç ve barbarcadır. Her türlü silahla masum Gazze halkını hedef alan, toplu katliamdan başka amacı olmayan bu rejim, diğer bölgelere göre Gazze'nin kuzeyini daha fazla hedef alıyor.
- Siyonist düşman, Gazze halkını göçe zorluyor, zorunlu göçü ve toplu katliamı amaç edinmiş durumda.
-Siyonist düşmanın Gazze'nin kuzeyindeki kanlı olayları ve korkunç suçları, kalbinde insanlıktan bir parça kalmış her insanın yüreğini acıtmıştır.
- Eğer ümmet Gazze'ye destek vermezse ve Siyonist rejimin suçlarına karşı kararlı bir duruş sergilemezse kendisine büyük bir utanç yaratmış olur.
-Filistin'de işlenen suçlar, Latin Amerika'daki tüm gayrimüslim milletlerin vicdanını uyandırmış ve ülkelerinin Siyonist düşmana karşı Arap ülkelerinin daha önce benimsemediği tavırlar almasına neden olmuştur.
- Siyonist rejimin Gazze'nin kuzeyinde işlediği suçların artmasıyla birlikte Arap ülkeleri bu suçların boyutu ve büyüklüğü konusunda önlem almadı.
- Avrupa ve Amerika milletleri Gazze'ye destek için yürüyor, Arap milleti ise henüz bir tutum benimsememiş ve görmezden gelmekle meşguller.
- Arap milletinin eylemsizliği, Arap olmayan birçok İslam ülkesini olumsuz etkiledi. Rejimin Gazze halkına karşı işlediği suçlara öfkelenmeyen herkes şüphesiz kötü bir insandır.
- Siyonist düşman düşmanlığını ve suçlarını artırdıkça İslam milletinin ve özellikle Arap milletinin sorumluluğu da o kadar artıyor.
- Siyonist rejim Arapları diğer milletlerden daha fazla hedef aldı. Bazı insanlar bu gerçeğe gözlerini kapatsa da bu sabit gerçek ortadan kaybolmayacaktır.
- Siyonizm, sömürgecilikle ümmeti ve başındaki Arap milletini yok etmek için ortaya koyulan bir plan ve hedeftir ve Ortadoğu dedikleri bölgede İsrail'e hakim olmayı amaçlamaktadır.
- Siyonizmin planı, ‘Büyük İsrail’ olarak adlandırılan bölgenin geniş bir bölgesinde İsrail'in Arap ülkeleri üzerinde hakimiyet kurmasıdır.
- Siyonizmin planının Arap ülkelerinin geniş bir coğrafyasına hakim olmaktan başka bir hedefi yoktur. Bu plan bir kesimi işgal etmeye, bir kesimi de dolaylı tahakküm altına almaya dayanıyor.
- Amerikalılar Siyonist planla bağlantılıdır. Bu planın dini bir arka planı var ve Siyonistler bunu, hegemonik politikalarını buna dayalı olarak ilerletmek için dini ve stratejik bir plana dönüştürdüler.
- Siyonist planı saldırgan bir plandır ve İslam ümeetiinin kimliğini yok etmeyi, toprakları işgal etmeyi, bu milletin zenginliklerini yağmalamayı, bu ülkelerin özgürlük ve bağımsızlığını yok etmeyi amaçlamaktadır.
- Siyonist okullarda öğrencilere Siyonizm'e bağlılıkla ilgili dersler verilmektedir.
- Siyonizm'in önündeki en büyük engel İslam'dır. Saf ve öz Muhammedi İslam. Bu nedenle ümmeti İslam'dan uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
- Sonuçta Siyonist plan suça dayalı olması ve tüm insanlık için tehlikeli olması nedeniyle başarısız olacak bir plandır.