Hizbullah: İsrail'in Gazetecilere Suikast Düzenlemesinin Amacı Gerçeği Gizlemektir


Hizbullah'ın Lübnan Parlamentosu'ndaki temsilcilerinden biri, Siyonist rejimin kasıtlı olarak medyayı hedef alarak suç yüzünün dünyaya açılmasını engellemeye çalıştığını belirterek, sadece kınamanın yeterli olmadığını, uluslararası toplumun medyayı koruma görevinin olduğunu vurguladı.

Tesnim Haber Ajansı - Hizbullah'ın Lübnan Parlamentosu'ndaki temsilcisi "İbrahim El-Müsavi", Siyonist rejim ordusunun dün Lübnan'ın güneyinde yer alan Hasbiya'da gazetecilerin ikametgahını hedef alarak işlediği suça yanıt olarak şunları duyurdu:
"Siyonist işgal rejiminin, özgür medyanın seslerine ve hayatlarını Siyonistlerin Lübnan ve Filistin'deki saldırılarını ve suçlarını açığa çıkarmaya adayan medya mensuplarına yönelik kasıtlı ve uzun vadeli cani yaklaşımına karşı, sadece açıklama yapmak ve kınamak yeterli mi?"
El-Musavi, "Siyonistlerin Hasbiya'daki medya mensuplarını hedef alma suçu, bu rejimin gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik bir dizi suç niteliğindeki saldırılarını tamamlama çerçevesindedir ve çocuklara ve sivil kadınlara yönelik Siyonist savaş suçları ve soykırım gerçeğini ortaya çıkarma misyonlarını yerine getirmelerini engellemek için insani yardım kuruluşlarına, hastanelere, sağlık ekiplerine başvuruldu." diye sözlerine ekledi.
Ayrıca, "Siyonistlerin bu barbarca eylemleri, işgal rejiminin suçlarının devamını önlemek için derhal harekete geçilmesini ve ilgili uluslararası mahkemelerin bu konunun takipçisi olmasını gerektirmektedir. Al-Menar ve Al-Mayadeen kanallarının bir dizi medya çalışanı ve personelinin, özellikle de sevgili kardeşlerimiz "Gassan Neccar", "Muhammed Rıza" ve "Vissam Kasım"ın şehadeti ve siyonistlerin kasıtlı bombalanması sırasında diğer kanallardan çok sayıda medya üyesinin yaralanması, tam kapsamlı bir savaş suçudur ve medyayı desteklemeye yönelik tüm sözleşmelerin, uluslararası yasaların ve insan haklarının ihlalidir." ifadesini kullandı.
Bu Hizbullah yetkilisi, "İlgili tüm insan hakları kurumlarının ve medyanın dava açmasını ve Siyonist suçluları ilgili mahkemelerde yargılamasını bekliyoruz. UNESCO, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Arap Gazeteciler Birliği ve diğer medya ve insan hakları kuruluşları şu anda nerede? Tüm bu kurumları, medya yapısının korunması ve faillerin cezalandırılması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz." söylediğini aktardı.
El-Müsavi, "Başta şehit aileleri olmak üzere Al-Mayadeen ve Al-Menar kanallarına ve çalışanlarına en derin başsağlığı ve taziyelerimizi sunarken, medyanın görevlerini özgürce yerine getirebilmesi için tam korumayı garanti eden önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Uluslararası toplumun ilgili kurumlarından da bu konuda üzerlerine düşeni yapmalarını ve işgalci rejimin cezadan kaçmasına izin vermemelerini rica ediyoruz." açıklamada bulundu.
Tesnim'in haberine göre, Al-Mayadeen TV dün sabah erken saatlerde, Siyonist rejimin, Lübnan'ın güneyindeki Al-Nebatiyeh vilayetinin "Hasbiya" köyünde gazeteci ve fotoğrafçıların kaldığı bir otele hava saldırısı düzenlediğini bildirdi.
Basında çıkan haberlere göre, Siyonist rejimin Lübnan'ın güneyindeki Hasbiya bölgesinde gazetecilerin ikametgahına düzenlediği saldırıda, Al-Menar kameramanı Vissam Kasım, Al-Mayadeen kanalının kameraman Gassan Neccar ve teknik müdürü Muhammed Rıza şehit oldu.